Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '10

 
Kategori
Mizah
 

... yemenin Türkçesi!

Yemen’in Ma’rib şehrinde, arazide köprü yapıyoruz!

Çalıştığımız yerlere yakın evlerden çay getirirlerdi bize. Ma’rib kadısının evinden gelen ikramları unutamam. Kadı’nın öğretmen olan oğlu da yanımızdan ayrılmazdı. Hatta Millî maçımızı dinlememiz için radyo bile getirmişti bize.

Küçük bakımsız bir evin yanında köprü yapıyoruz şimdi! Zayıf ama cin gibi bir kadın geldi yanımıza!

“Haciye lazım çay!” Dedim.

“Savm mafi?” (oruç tutmuyor musunuz?)

“ Haciye ene seferi. Külli sadık seferi!” (ben seferiyim! Arkadaşların hepsi de seferi!)

Gitti, çok geçmedi bardaklarla geldi. Sonra da demliği getirdi!

Demlik ama bir görseniz? Berbat bir şey!

Kadın gitti!

Arkadaşlar demliği beğenmediler!

“Ne biçim demlik bu ya, çay içilmez bundan!”

“Ne olacak? Kaynamış su! Mikrop olmaz bunda!”

Kimse içmedi! Birkaç bardak içtim. Diğer bardakları da bulaştırdım ki kadın kızmasın!

İkramı reddettin mi kızıyorlar!

Rahmetli dayımın karısı pasaklı biriydi. Evlerine mazot ve sidik kokusundan giremezdik. Dayım da muhtardı üstelik!

Babam güzel yorumlardı bunu!

“En temiz kadın bile senede yüz gram b.k yedirir kocasına! Necibe yengem kilolarca!” Demişti!

Dayım öyle olduğu halde bir kez bile doktora gitmemişti. Uzun da yaşadı.

Şimdi blog ortamına bakıyorum da bazı hanımların Necibe yengemden pek farkı yok!

Allah kocalarına uzun ömürler versin!

Verir verir!

Dayım örnek!

 
Toplam blog
: 1640
: 466
Kayıt tarihi
: 27.01.07
 
 

Doğum tarihim değişmedi ama çok şey değişti bu güne kadar. En başta, dede oluyorum! Evet; şaşırdı..