Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mart '09

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

...Den sonra

...Den sonra
 

Sevgili okuyucu;
Altı ayı aşan bir zamandan beri Size ulaştırmaya gayret ettiğim ONLARIN HİKÂYESİ'ni bitirdik.İnsanoğlunun yaşadığı heryerde var olan mutluluk ve bedbahtlığın biteceğini düşünmek yanlış olur. Zaten bunun aksini düşünmek te eşyanın tabiatına ters düşer. Sevinçlerimiz, üzüntülerimiz; özlemlerimiz, kayıplarımız; bizi ateş fırınının içindeki bir tuğlanın pişkinliğine ve sağlamlığına taşır. Yaşadığımız sürece; geride bırakılan zaman çizgisinin üstünde koyu renklerle kalan, hatta alabildiğince kazınmış ne bölümler vardır !! Her ne şekilde yaşanmış olursa olsun, mâzisine küsmemiş ve nefes alabildiği müddetçe anılarına geri dönüş yapabilip onları kendi -beyaz perde- sinde tekrar seyretmeye gönüllü olabilmek kadar güzel ne olabilir.!!

Aşağıdaki mısralarda, yaşam sonrasında bizleri bekleyen o sonsuz SESSİZLİĞİN huzur dolu renklerine ve senfonik duyumlarına kavuşmanın, kendimce yorumlamasını yaptığım âciz ifadelerimi bulacaksınız..

En derin saygılarımla..

……… DEN SONRA

Bir zaman gerisinde çiçeklenen o sevgilerin

uçuşan renklerini ararken, tutkuyla koşarak….


Vakti dolmuş emellerin sabrı yok dünyamızda..

Nice kâlpler unutuldu, vefâsızca; hep kaçarak….


Üzgün ve aç, susamış bir haldeyiz Biz; uzatılan

ellerimiz boş ve yanık… Dikenlerle kanatılan


avcumuzda kan gülleri.. Kamçılanan bedenimiz

ve hayatın kızgın şişi, mil çekilmiş gözlerimiz…


Ne bir ses ne de yankı, seslendiğin uzaklardan …

Çöl gecesi gibi soğuk ve vahşice tuzaklardan


kaçsan da bil ; çaresizsin. Ruhunsa yok, tutsak olmuş;

en mâsum arzuların da kuruyarak bitmiş, solmuş….


O sulak vâhâlardaki çiçeklerde mi yok artık ?..

Neden sığındığın gecelerin bile soluk ? Yırtık


anılara tutunmak var..Kahreden bir sesle uyan,

duy ve sarıl..Belki odur kurtarıcın ve Seni duyan..


Ne özlemler bitip gitti.. Bin yıllar mı aşıp giden ?..

Ne –zaman- kabullendi; ne de kovalanan, peşinden ..


Sus ve uyu !!.. Yetmez mi bu girdiğin insafsız yarış ?.

Dursan da bitecektir, bil; son çizgiye elbet varış..


Sus ve uyu !!.. Gül ve affet ..Yer verme hiçbir tenzile;

Sus ve uyu !!.. Taşırlar Seni o mukadder menzile..


Bir duman gibi dağılıp kaybolmak var ki ; bu kader,

hem Seni hem beni ebedî bir hüzünle kahreder..


Yok !!!. Kalmasın doruklarında da buzlanmış karları

zirvenin.. Elbet eriyip gider; beklerken yazları ,


bilesin..Elîm haykırışlar top top kucaklarında ;

sönmüş yanardağın küllenmiş derin ocaklarında


erisin.. Vaz geçme sakın . Yakınsa da bir el kadar.

Biter ve başlar O; durmaksızın , sonsuz haşre kadar..


Var olmak bir hevesse, ayrılmak ta bir vuslat gibi..

Beklenen bir tutulmadadır kâinat güneşleri..


Sayı, zaman mevcut değil ; o rüyalar denizinde

atlattığın fırtınalar o çizginin gerisinde


kaldı artık .. Ilık meltemlerle dolu yelkenlerin;

ne ilk, ne son misafirisin artık , ebediyetin…


SUS ve UYU !!! Durmayan bir gidişin yolcususun Sen ..

SUS ve UYU !!!..Bitmeyen bir sükûnun kucağındasın SEN..

Yücel AKTAŞ

 
Toplam blog
: 53
: 469
Kayıt tarihi
: 03.10.08
 
 

1- Ankara 1938 doğumlu 2-İlk ve orta eğitim- Bursa - 3-Lise terk ve Hv. Kvv.Teknik Okullarından Mu..