- Kategori
- Şiir
'' Gözlerinden yakamozlar dökülür !..''
''Terazisi Kırılmış Yıldızlar...''
Telefondaki sesin en güzel melodimdin...
Çok görmeseydin titreyen yüreklere ...
Yıldızlar tanık olmasaydı diyeceğim yoktu..
Ve kollarımda sen ve bir dans nâmesi...
Kahve miydi gözlerin, kara mıydı ?..
Hep gecelerin suçu...Ah o geceler...
Hep şarkıların suçu...Sevgimi çoğaltan onlar...
Ve seni yaradan...Seni yaradan...Seni...
Yıldızlı gözlerinin önünde köle kesildiler...
Koç burcunun azizliği , Nisan 'da yakar adamı..
Terazisi bozulmuş bir cellâdın ilmiği gibi...
En yaralı göze'lerime
Yalnızlığın en mağrur zamanında
Olmadık yerinde kederin
Sonsuzda saman gibi savrulan ömrümün
Anlamsız boşluğundan geçen
Bir yıldız şarkısı düşün
Bütün şarkılarımı söylesem
Bütün düş gergeflerinde
Sonsuza dokusam sesimi yağmurlarla
Terazisi kırılmış yıldızlar gibi
Paramparça dağılırlar hiç'liğe
Kuşkusuz sen daha güzelsin tümünden..
Ben çalsam da tüm renkleri
Bahardan ve hüzünden
Yine de sönük kalır çizdiklerim
Yüzünün yakıcı senfonisinden
Gözlerinin ummanından yakamozlar dökülür
Boynunun kuğusuna dizdiğim dizelerime
Gelir beklenmedik zamanlarda
Yeniden hayat katar düşünben çalsam da tüm renkleri
Bahardan ve hüzünden
Yine de sönük kalır çizdiklerim
Yüzünün yakıcı senfonisinden
Gözlerinin ummanından yakamozlar dökülür
Boynunun kuğusuna dizdiğim dizelerime
Gelir beklenmedik zamanlarda
Yeniden hayat katar düşün
Gelişini düşlesem
Bulutların akıl almaz rengiyle
Gökkuşaklarıyla çizsem seni öpmeyi
Duyulmamış masallar gibi bir şey işte
Rüzgarlar evcilleşir
Sana dair bir öpüş dokusam
Gökyüzünün yamaçlarına
Yüreğimin olanca ahengiyle
Ama sen yoksun...
Şarkılar yok...
Rüya ...
RÜ..
R.