'' Yaşasın tatil !.. ''

Güzel ülkemde, okulların açılmasıyla birlikte, resmi tescilli ve bol izinli, eğitim- öğretim tatil dönemi nihayet başlıyor...

Yıllık eğitim proğramımız ciddi biçimde incelendiğinde görülecek ki hafta sonu ;resmi bayram, dini bayram, yılbaşı, sömestr,veli toplantısı, aşı tatili, öğretmen toplantısı vs...vs...derken öğretim yılının,hemen hemen yarısı tatille geçiyor...

Haşarı öğrencilerin '' ders kaynatma yöntemleri ''de bu dinlenme sürelerine önemli katkılar (?) sağlamaktadır...

Tatili çok severiz vesselam !..''Atam İzindeyiz !..'' derken bile izinli olduğumuz günleri hayal etmez miyiz ?..

Eh !..Kalan eğitim günlerinde biraz ders yaparak vakit geçiririz olur biter !..

Yeni yılda, yerel seçim atmosferi yaşıyacağız !..Yaşasın !...Alın size bir tatil havası daha...

En küçük oğlum, 1990 'lı yıllarda, henüz ilkokula yeni başladığında, sırtındaki yüklü çantasıyla ,yorgun argın eve dönmüştü.

Canı da biraz sıkılmış gibiydi...Ev ödevlerine karşı allerjisi vardı...Evde ders yerine oyunu yeğlerdi...Hemen sormuştum:

'' Ne o beyefendi !..Canını sıkan bir şey mi var ?..''

'' Yok babacığım önemli değil !..''

'' Anlat,anlat !..Açılırsın...''

'' Böyle şey olmaz !..''

'' Hayırdır ?..''

'' Hep ödev...Hep ödev !..Dersi biz çalışıyoruz, maaşı öğretmen alıyor...Adalet mi bu ?..''

'' ???***!!!!! ''.....

''Akşam olsa da yatsam iyi olacak !..''

Çocuk, haksız da değildi yani...Her emeğin bir ödülü olmalıydı...

Tabi, çalışmanın ona ilerde ne gibi yararları olacağını dilimin döndüğünce anlatmıştım...

Zamanda çok çalışmanın ödülünü alıyor şimdi...Üniversite mezunu koca bir bebek !..

Şimdi işini yaparken fazla uyumaya zaman bulamıyor...
........

Eğitimde yaratıcılığın önemini her vesileyle anlatmıştık...


Haşarılığıyla tanınmış;zeki bir öğrenciye sormuşlar...

"Barometre yardımıyla bir binanın yüksekliği nasıl ölçülür ?..

Öğrenci,yanıtlamış :

"Barometreyi binanın en üst katına çıkarırız. Barometrenin ucuna bir ip bağlar ve yukarıdan caddeye sarkıtırız. Tekrar ipi yukarı çeker ve ipin uzunluğunu ölçeriz. İpin uzunluğu, bize binanın yüksekliğini verir."

Öğretmen, öğrencinin ''cinliğine ''biraz bozulmuş...

''Ciddi ol !...Bilimsel anlat !..''

" Eveeett !..Başka bir yöntem : Barometreyi binanın üstüne çıkarırım. Çatı katından aşağıya atarım. Kronometreyle zaman tutmaya başlarım. Barometre yere çarpar çarpmaz kronometreyi durdururum ve zaman formülüyle işi bitiririm...Kihh ..Kiiihh !..''

Öğretmen,karşısında gerçek bir deha olduğunun şüphesiyle başka bir yöntem sorduğunda, öğrenci :

''Güneşli bir günde dışarı çıkar, hem barometrenin gölgesini hem de barometrenin boyunu, daha sonra da binanın gölgesini ölçerek, basit bir oranlamayla yüksekliğini bulabiliriz."

" Çok güzel !..Başka yöntemlerin var mı ?..''

''Var !..Ayrıca, barometreyi elimize alır ve binanın merdivenlerinden en üst kata doğru tırmanmaya başlarız. Merdivenleri tırmanırken barometrenin boyu kadar duvar boyunca işaretleyerek ilerleriz. Daha sonra işaretleri sayarız ve işaretlerin sayısı bize barometrenin birimi cinsinden binanin yüksekliğini verir. ''

''Hımmm !...Afferin sana !..Güzel bir notu hakettin !..''

Sonunda öğrenci sözlerini şu şekilde tamamlar...

"Eğer çözüm icin, fizikle bir sınırlama getirmezseniz daha pek cok yanıt bulunabilir.

Örneğin, barometreyi alıp alt kattaki yöneticinin odasına gidersiniz. Yöneticiye, eğer binanın yüksekliğini size söyleyecek olursa barometreyi ona hediye edeceğinizi söyler ve binanın gerçek yüksekliğini öğrenebilirsiniz. Nasıl ?...Kihhh !...Kihhh !.."


Eğitim,bir disiplinler sistemi olduğu kadar,öğrencilerdeki yeteneklerin keşfedilmesi sanatıdır...

Kısır döngüden kurtulmak için soran, sorgulayan, çözüm üreten gençler yetiştirmeliyiz...

Yeni öğretim yılında,yeni kaşifleri ''keşfetmek ''umuduyla...