:) Yorumlarınızı helal edin!!

Blog konularında helal okunma sayılarını hedefledim hep!

İç gıcıklayıcı fotoğraf olan bir yazım olmadı!

Yazan arkadaşlarımı da hep kıskandım.

Yorum sayılarını gördükçe yüreğime hançerler saplandı!

Ancak yetti artık, buraya kadarmış!

Bir blog yazısı borç verirmisiniz, diyecek durumlar yaşadım oysa.

Klavye tuşlarının arasından buğday tanesi arayan kuşlar gibiydim.

Sabahlara kadar sürekli harfleri gagaladım.

Bakmadığım yer kalmamış, taslak yazılarım bile tükenmişti!

Ama dedim ya, uykusuz geçen gecelerimin mükafatını alamadım!

İlgi çekmek için başka yollar deneyeceğim artık, çünkü küstüm sizlere!

A 4 kağıtlara yazıp, Kızılay meydanındaki ağaçlara raptiyeleyeceğim yazılarımı.

“Kiralık daire, ya da İngilizce kurs verilir” ilanlarının tam da altına.

O zaman on binlerce kişi okuyacak beni belki.

Ama bu defa da değerli yorumlarınızı okumaktan mahrum kalacağım.

Son bir kez daha yazayım dedim, vicdanınız sızlar umuduyla!


Aksi halde köyüme döneceğim, en çok da koca öküzle,sarı danayı özledim!!

Çeşme başındaki kızları da!!

Umarım beni hatırlarlar!


Aslında köy muhtarlığı en iyisi!

MB basın kartım olamadı, bir mühürüm olur en azından!

Kahveye girdiğimde beni gören herkes ayağa kalkar..

Dedikleri gibi taşı toprağı altın değilmiş buraların.

Üç vakte kadar gidiyorum!

Ama üzülmeyin sakın,sizlerden tamamen kopacağımı sanmayın!

Köyümde ADSL yoktur belki, ama olsun .

En yakın kasabadaki internet cafe ye giderim.

Yarım saatliğine 400 diyorlar!!

Feda olsun..

Sayfalarınızı ziyaret ederim tek tek!

Yorumlar bile yazarım.

Bu kararımla çok üzdüm sizleri biliyorum, ama olamıyor işte!

Ayrılığın önüne geçilemiyor!

Kısmet değilmiş..

Yorumlarınızı helal edin lütfen!!!!!!

Şimdiden sonra yazacaklarınızı da:-)

not: Şaka bir yana,yazımda belirttiğim nedenlerle MB gemisini terketmeyelim lütfen...