Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ağustos '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

:)

:)
 



:)

Net ortamında çok kullanılan bir ifade bu. Ben de yazılarıma gelen yorumlara cevap olarak veya doğrudan yorum amacıyla yazıyorum burada. Okuduğum yazıyı daha üzerine iki laf eklemeye kıyamayacak kadar beğenmişsem ''okudum ve beğendim'' mealinde kullanıyorum. Yazılarıma gelen yorumlarda da zaten yazıda düşüncemi yeterince belirttiğim kanaatinde olduğum için okuyup yorumda bulunan dostlarımıza teşekkür manasında bir gülümseme amacıyla kullanıyorum.

Neden açıklama ihtiyacı duydum?

Net ortamı malum, duygularınızı karşınızdakine sadece yazı ve ifadelerle aktarabiliyorsunuz ve bunlar da bazen farklı algılanabiliyor. Bir teşekkürü ifade eden gülümseme işaretini kabalık ve saygısızlık olarak görenler de var. İnsanların bir konuya bakış açıları sizinkinden farklı olabiliyor, olabilir. Neyi ne amaçla yaptığınızdan eminseniz bugün benim de yaptığım gibi kısaca açıklar ve geçersiniz.

Yine net ortamı diyeceğim buralarda yanlış anlamalar haliyle çok oluyor. Yazınıza bir yorum yazılıyor; daha yorum size gelmeden ''niye yayınlamadın'' diye kalkıp hesap soruluyor. Hem de fazlasıyla agresif bir tavırla. Hatta başka dostlarımızın yazılarında bile size yönelik hafiften ''ağlak'' yorumlar görüyorsunuz. Suçlanmadığınız kabalık kalmıyor. Tahmin edemeyeceğiniz kadar tuhaf şeyler okuyorsunuz. Muhteremlerin size yolladığı veya yollaması muhtemel yorumları takip etmek için 24 saat pc başına bir ''yorum bekleme nöbetçisi'' dikmek lazım anlaşılan.

Artık bu tip yorum gönderenleri ne yazarsa yazsın yayınlamama kararı aldım. Çünkü kendine saygısı olmayan biri bir başkasını saygısızlıkla suçlamayı düşünebilir bence. Çünkü kendini değersiz bulan insanlar başkalarının değerini sorgulamaya kalkışır. Çünkü kendisiyle sorunu olan insan orada yazanı değil üzerinden neyin primini yapmayı düşünüyorsa onu hesaplayarak okur. Çünkü bir yazıda anlatılana katılmadığını belirtmek de ciddi bir birikim ister. Çünkü benim de yazısında bahsettiği düşünceye katılmadığım ve bunu belirttiğim yazar dostlarımız var. Ama onları hiç bir zaman böyle garip şeylerle suçlamadım. Ne kadar zıt düşünüyor olsak da bazen küçük bir mesajla bir konuda güzel dileklerini ilettiler bana. Yeri geldi eleştirdik yeri geldi takdir ettik. Kelimeleri kullanarak dikenlerimizi batırmadık. Farklı düşünebilirsiniz, olabilir ama bunu nasıl ifade ettiğinizdir esas önemli olan. Eskilerin ''üslup'' dedikleri şey hani. En ağır eleştirilerinizi bile öyle bir şekilde yapmalısınız ki karşınızdaki insan sizi anlasın, yazınızdan rahatsızlık duymasın. Dikenlerinizi batırmanıza lüzum yok. Başkasının yazıyla canını yakarak adam olunmaz. Hakaret ederek adam olunmaz. Küçük görerek adam olunmaz. Orada ne yazdığını bile anlamadan saldırmakla adam hiç olunmaz.

Bazen editörlerden msndeki gibi blogda da bir engelleme yasaklama sistemi kurmalarını istemek geçiyor aklımdan. Yorumu veya mesajı yayına almıyorum tamam ama o insanın beni rahatsız etmesini de istemiyorum. Blog sayfamızda nasıl önerebileceğimiz yazarlar oluyorsa sadece kendimizin bileceği ve bize herhangi bir yorumla mesajla ulaşamayacak yazarlar da olmalı bence. Nasılsa kimse görmüyor, o kişi de yayına almıyor diye de bazı şeyler bu kadar rahat yazılamamalı.

Bir de şu var, bazen yayına aldığım bir yorumu daha sonra kaldırma gereği duyabiliyorum. İlk geldiğinde kafam başka şeyle meşgulse fazla dikkat edemeden yayınlamış bulunabiliyorum. Sonra sonra okuduğumda beni rahatsız eden bir durum olduysa yazarına bir bilgi mesajı yazıp kaldırıyorum yayından. Sadece bir yorumda pc den kaynaklanan bir sorun nedeniye o anda sevgili yazarımıza haber veremedim. Bu aralar pc başında da fazla oturamıyorum, bugün açtığımda haliyle sitemkar mesajını okudum yazar dostumunuzun. Gerekli açıklamayı geç de olsa yaptım. İnsanlık hali işte oluyor böyle şeyler bazen.

Burada yazmak bana keyif veriyor, yazıları okumakla da mutlu oluyorum. Kimseden herhangi bir beklentim olmadan sadece canım istediği için yazıyorum. Blog sayfasındayız ama Milliyet çatısı altındayız. Hoşuma gidiyor yani.

:)



 
Toplam blog
: 403
: 1023
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Kendi halinde biriyim, ziraat mühendisiyim. Emekli oldum ve kendi işimi kurdum. İzmir'de yaşıyoru..