Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Nisan '07

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

“ 21. yy’ ın sigarası – Elektronik duman ”

“ 21. yy’ ın sigarası – Elektronik duman ”
 

Gelişmiş ülkelerde özellikle okullarda 90’lı yıllarda kullanılmaya başlanan Wi-Fi (Kablosuz Frekans) destekli bağlantı sistemleri günümüzde evrensel boyutta yaygınlaştıkça daha da bir tartışılır oldu. Kablosuz sistemlerin yararları ve günlük yaşama getirdiği kolaylıklar beraberinde getirdiği olası zararları bilim insanları tarafından ortaya çıkarıldıkça tekrar düşünülmeye başlandı. Özellikle çocuklar açısından birkaç defa üzerinden geçilmesi gereken ciddi bir konu haline geldi.

Cep telefonları günlük yaşantımızın bir parçası haline geldiği hatta bazılarımızın cep telefonunu almadan çıktığında kendini boşlukta hissederek üşenmeden kilometrelerce mesafeden geri dönüp telefonunu aldığına benzer hikâyeleri mutlaka duymuşuz veya yaşamışızdır. “Ya arabam arızalanırsa!?”, “Ya hastalanırsam?”, “Ya bir şey olursa..”, “Ya buluşamazsak..” gibi çeşitlerini artırabileceğimiz endişelerimiz için kurtulma yolu olarak çoğumuz en kolay ve ulaşılabilir yol olan cep telefonunu seçiyoruz. Kurtarıcımız olan cep telefonları aynı zamanda bizden de bir şeyler mi götürüyor?

Teknik boyuta hiç girmeden olayı incelemek gerekirse, öncelikle mantıksal açıdan cep telefonuyla her an ve anında iletişime geçebiliyor olmamız tahmin edebileceğimiz gibi basit anlamda bir alıcı ve verici sisteme bağlı olmak zorunda. Telefonla aradığımızda bir sinyal gönderiyoruz, bir alıcı sinyali algılıyor ve sonra ilgili yere iletiyor. Kabaca sistem böyle çalışıyor. Peki bizim her an erişebilir ve erişilebilir olmamız demek ne demek oluyor: bulunduğumuz her yerde bir alıcı-verici bulunuyor. Ve bunlar birbirleri arasında sürekli sinyal alış verişinde bulunuyor. Biz bu sinyal alış-verişlerini görüyor muyuz peki? Emin olun bunları görebilseydik hepimiz astronot elbiselerine benzer giysilerle dolaşır olurduk…

Bilimsel araştırmalara göre cep telefonunun aramaya başladığı an ve karşılıklı iletişimin kurulduğu an manyetik alanın ve etkisinin en yoğun olduğu andır. Telefonu o süre içinde kulağımızda tutmamız yaratılan manyetik alan ve tepkimeleri nedeniyle beyinde hücrelerin ölümüne kadar uzanan sonuçlarla karşılaşabiliriz. Bunun için cep telefonlarında evrensel standartlar çerçevesinde insanların maruz kalabilecekleri maksimum oranlar belirlenmiştir. Dikkat ederseniz bir takım oranlar belirlendiğine göre biz her ne düzeyde olursa olsun bir tür manyetik alan etkisinde kalıyoruz. İnanması işimize gelmeyebilir ama evimizde kullandığımız kablosuz telefon, kablosuz internet bağlantımız, kablosuz kumandalarımız, kablosuz çalışan her türlü cihazımızın belli oranda bize zararı var. Burada bizden bahsederken yetişkin insanları düşünerek söylüyorum. Uzmanlara göre çocuklar ise daha fazla etkileniyorlar.

Kablosuz cihazların eğitim kurumlarımızda kullanımı ve kullanımının yaygınlaşmasının çok geniş bir tarih süreci yok ülkemizde. Ancak bunu 90’lı yıllarda kullanmaya başlayan yurt dışındaki kurumlarda konunun araştırılması için hükümet boyutunda araştırma yapılması talep ediliyor. İngiltere, eğitim kurumlarında kablosuz teknolojiyi kullanan ilk ülkelerden biri olduğu biliniyor. 22 Nisan 2007 tarihli ScienceDaily internet sitesinde Londra’da Ulusal Sağlık biriminin kablosuz teknolojilerin özellikle ilk ve ortaokul seviyesindeki kurumlarda olası sağlık problemlerinin araştırılmasını talep eden bir yazı vardı. Talebin The Independent dergisinin kablosuz teknolojilerin yeni tür radyasyon etkisi ortaya çıkardığı sonucuna varan bir çalışmayı yayınlaması üzerine alındığı yazılı. İngiltere’de ilköğretim kurumlarında yaygın olarak kullanılan kablosuz iletişim teknolojilerini tartışmaya açan bu çalışmada, cep telefonları ile karşılaşılan problemlerin benzerinin wi-fi teknolojisi ile de karşılaşıldığını, bazı bilim insanlarına göre bunun kanser ve buna bağlı hastalıkların tetikleyicisi olabileceği belirtilmekteydi. İngilterede bir okulda bir öğretmende görülen hastalık belirtilerin olası nedeni olarak manyetik alanın yarattığı etkiler görülmesi nedeniyle okulda kablosuz teknolojilerinin kullanımının durdurulduğu, Kanada’da bazı okullarda da benzer uygulamanın yapıldığı haberleri yayınlandı (Kaynaklar-1).

Kablosuz teknolojilerinin kullanımını “uzun dönemde sonuçlarını” (Kaynaklar-2) iyi irdeleyerek uygulamaya koymalıyız diye düşünüyorum. Sağlık örgütleri ve olayın sağlık boyutuyla ilgilenen kurumları endişe edilecek bir durum olmadığını, “tam anlamıyla belirlenen olası bir sağlık problemi semptomu” bulunmadığını, “wi-fi cihazlarının cep telefonlarından daha az riskli olduğunu” belirtseler de herhangi bir risk olmadığı gösteren kanıt da yok.

Kısaca cep telefonuyla görüşebiliyorsak bilelim ki geniş bir çekim ve manyetik alan içindeyiz, kablosuz internete bağlanıyorsak bilelim ki içimizden dışımızdan veriler geçiyor yani yine etki alanındayız…Sahilde, iskelenin önünde şezlonga uzanıp yanımızda içeceğimiz, laptop’umuzdan maillerimizi kontrol edebildiğimizde galiba o kadar da sevinmemeliyiz…

Yakında kablosuz modemlerin ve cep telefonlarının üzerinde “Kullanmayın Öldürür” etiketleri görürsek şaşırmayalım… Sigaraların üzerinde yazıyor da içen azalıyor mu ?

Kaynaklar :
1- http://www.timesonline.co.uk/tol/life_and_style/education/article642575.ece
2- http://www.sciencedaily.com/upi/index.php?feed=Science&article=UPI-1-20070422-19370400-bc-britain-wifi.xml
3- http://www.wifinetnews.com/archives/007144.html
4- http://news.bbc.co.uk/1/hi/education/6583213.stm
5- http://www.wired.com/science/discoveries/news/2003/10/60769
6- http://news.independent.co.uk/uk/health_medical/article2472140.ece

 
Toplam blog
: 10
: 1929
Kayıt tarihi
: 14.03.07
 
 

İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı ve Marmara Üniversitesi Teknoloji Eğitimi bölümü ..