Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ekim '11

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

% 99 Dünya’yı değiştirebilir mi? Nasıl?

ABD’de bazı eylemciler, kendilerinin % 99’u temsil ettiklerini ve dünyayı yöneten % 1’i yeneceklerini bildiren eylemler yapmışlar.

http://www.haberturk.com/yazarlar/ece-temelkuran/676311-dunyayi-degistirmek-mi-dedin-dostum

Değiştirebileceklerinin ipucu yine aynı yazıda: Daha önce gülerek karşılanan Michael Moore, ölüm tehditleri almaya başlamış. Bu durum genelde sonun başlangıcıdır ama her son şakkadanak sona ermez ne yazık ki. Tarih başarısız devrimlerle ve onları izleyen karşı-devrimlerle dolu. Hoş tarih aynı zamanda, başarısız karşı-devrimlerle ve onu izleyen devrimlerle de dolu ya, neyse.

Kitle genelde devrimleri başaramıyor. Tümevarımsal çıkarım değil, bir gözlem.

Neden?

Bir: Devrimler uzun sürer, dünya devrimlerinin sürdüğünden çok daha uzun.

İki: Devrimleri yapanlar, devrim olmasını isteyenler (yani devrimci) olmayabiliyor, astronotların uzaycı olmaması gibi.

Üç: Devrimler küçük ölçeklerde başlar ve belli bir zaman da öyle sürer. Burada ‘tek ülkede devrim’değil, daha küçük bir ölçekten söz ediyoruz. Komünal yaşamların uzun sürebildiği denendi ve gösterildi. Bağımsız ekonomik komünaller gerekli. Kültürel belli bir birikimi sağlamak için gerekli.

Dört: O zaman, 1 kuşaktan uzun süren ve onu başlatanları aşan bir iç dinamikle, uzun kuşaklar boyunca sürebilen bir süreçler dizisinin devreye girmesinden söz ediyoruz, demektir.

Gelelim gerçek durumun momentine:

Son 30 küsur yıl boyunca dünya, neo-globalizmin ve neo-liberalizmin pençesinde inliyor. Bu süreçler aşırı zorba, Hitler’den de, Stalin’den de. Zaten başarısı buradan ileri geliyor. Kullandıkları da dezenformasyon. Kitleler, zaten inanmak istedikleri için, ‘en büyük yalanları söyleyenler’ kazanıyor durumda.

Şimdiii:

Bir: Yalanın yerine gerçeği koymak zordur. Bunu yüzyıllardır süregelen din-bilim savaşından biliyoruz.

İki: Kitleleri uzun süreler boyunca düz bir çizgide yürütmek zordur.

Üç: Kitleler cemaat olabilir ama kolektif olmayı uzun süredir unuttu. Kitleyi kolektif çıkarları bireysel çıkarların önüne koymayı ikna etmek çok çok zordur. Burada zayıf halka şu: Şu anki bireysellik kitlesel, yani ondan vazgeçilebilmesi için, daha büyük bir yalan söylemek gerekir, gibi bir ikilem sözkonusu.

O zaman:

Kitleyi bırakıyoruz, azınlığa bakıyoruz: İkinci Sanayileşme’nin öncü altkültürlerinden olan uzaycılığa katılımı global nüfusta yüz binde bir, ölümsüzlüğe katılım yine yüz binde bir oranda. Dikkatinizi çekerim: İnsanların tamamına yakını, ölümsüzlüğün yasaklanmasını istiyor, bunun araçlarının da. Demek ki daha küçük oranlarda 7-700 kişilik komünler sözkonusu olacak, o zaman direnç azalıyor.

Nicelik sorunu bu. Nitelik sorunu ise, her kültür / altkültür / alt-altkültür için ayrı bir komün kurmak gerek. Asimov’un gösterdiği üzere, her konu için birden çok komün gerek ama o lüksümüz yok henüz, ancak kendiliğinden kurulmuşsa sorun yok.

Bildiğim kadarıyla gerçeklere gelelim:

9 temel ve 1.000 toplam / küsuratlı alanda 100’ün üzerinde altkültür olduğunu internetten izliyorum. Şu anki G-7 demokrasileriyle bunlar yok edilmek istenmiyor, yalnızca yönetilmek isteniyor.

Bunlar tarihi değiştirecek kuşkusuz ama ikilem şu ki bunlar hümanist değil, trans-/, post-, meta-hümanist, yani insanlığı değil, geleceği kurtamaya çabalıyorlar ve 5.000 yıllık tarihinin gösterdiği üzere, insan türünün bunu yapamayacağını düşünüyorlar.

Ancak o % 1’lik azınlık uyanık. O 1.000 komünün en az yarısını denetim altına şimdiden almış durumdalar, tekno-liberal fütüristler bunun örneği. Zaten para da daha çok onlarda, finans sorununu strateji kurumları kurarak çözüveriyorlar.

Demek ki daha çok süre gerek. İkinci Sanayileşme’nin 50. yılındayız. Birinci’nin olgunlaşması ve yerleşmesi 100 yıl almıştı. Somut-makro-global krizler nedeniyle, bu yeni olanı 150 yıl alabilir, demek ki 2100 vadesinden söz ediyoruz.

Kestirebildiğim kadarıyla 2100’de, değişime karşı dirençler  kırılmış, süreçler kalıcılaşmış ve10.000 civarındaki komün civarındaki komün, global ölçekte rekabete girecek durumda olacak.

Benim devrim ve % 99’un kazanması tasarımım böyle bir şey ve değil ölüm tehdidi almak, şimdilik ciddiye alınmıyor bile ve bundan dolayı çok mutluyum, böylelikle kitlenin toplu bilinçaltına sabit-değişmez enformasyonlar enjekte edebiliyorum, epsilonar epsilonar.

Miting yapmak da bir yol, yalnızca düşünce eylemi de bir yol. Kimin daha geçerli olduğu çok değil, 15 yıl sonra, henüz ben sağken bile belli olacak.

O zaman görüşürüz sevgili kitle. İyi gelecekler. İktidar seçkinleri, siz bana tınmayın, ‘cehennemcilik çocuk oyunu’nuza devam edin lütfen, teşekkürler.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..