" Al ver ekonomiye can ver " saçma hikayesini gerçeğe uygun olarak güncelledim

Kriz döneminde bir kampanya başlatılmıştı. Al ver ekonomiye can ver. Bide durumu açıklayan bir hikaye uyduruldu. Bir otele müşteri geliyor otele kapora bırakıyor herkes borcunu ödüyor para otele dönüyor adam kaporayı alıp gidiyor. Herkes borçtan kurtuluyor. Bu kadar kolay her şey. İşin ilginç yanı bu hikaye gazetelerde sayfa sayfa yazıldı, tv programlarında defalarca anlatıldı. Reklamlara bile konu oldu bu hikaye. Hala insanların konuşmalarında bu hikayenin gerçekçiliğini savunduğunu duyuyorum.  Ama bu hikayede hesapta olmayan bir şeyler var. Aşağıda hikayeyi görebiliyorsunuz. Bir kere okuyalım bu hikayeyi önce sonra  tarafımdan güncellemesi yapılmış halini görelim. Karşılaştırmasını size bırakıyorum.

Bir adam bir otele gidiyor.  Cebinden 100 TL  çıkartıyor.  Resepsiyona bırakıyor. Diyorki ” ben bu otele daha önce gelmedim, bir bakayım, bahçenizi ve odalarınızı gezeyim. Hoşlanırsam 100 TL sizde kalır. beğenmezsem 100 TL ‘mi isterim. bir saat izin verin bana ..” Otel sahibi seviniyor. Zaten ekonomik kriz falan işler bozuk. “Tamam ” diyor.

· Adamcağız, odaları gezmeye başlıyor. Otel sahibi, 100 TL ‘i alıyor, hemen çırağını kasaba gönderiyor. Kasaba olan 100 TL borcunu ödüyor.

·  Kasap 100 TL ‘i alıyor, hemen bakkala gidiyor.  Bakkal’a olan 100 TL borcunu veriyor.

· Bakkal hemen lokantaya koşuyor. Lokantaya olan 100 TL borcunu ödüyor.  Lokantacı hemen koşuyor, köşedeki hayat kadınınına borcunu veriyor. Önceki gecenin hesabını kapatıyor.

·Hayat kadını, koşuyor otele geliyor. Otele olan 100 TL borcunu veriyor.

Bu arada müşteri adayı, odaları geziyor. Resepsiyona geliyor. “odalardan hoşlanmadım. Ben burada kalmayayım” diyor.  Bıraktığı 100 TL i geri alıyor, gidiyor.

hmm. şimdi ne oldu ? Ekonomik açıdan bakalım.

·Dünyada ekonomik kriz var. Bu küçük kasabadada işler çok kötü. Sabah kasaba esnafı borç içinde yüzüyordu.

·Otel’in Kasaba borcu 100 TL,Kasabın bakkala borcu 100 TL,Bakkalın lokantaya borcu 100 TL , lokantanın köşedeki kadına borcu 100 TL,Kadıncağızın otele borcu 100 TL

·Küçük kasabamızda bu sabah  500 TL borç vardı.

·Aradan bir kaç saat geçti ve tüm borçlar kapandı.

· Herkes mutlu, haftaya daha  güçlü başlıyorlar. Eski borçlarını kapattıkları için yeni mal alabilecekler ve iş yapabilecekler.

Bu hikayeye sadece gülüyorum. Keşke herşey bu kadar basit olsa.

İlk olarak herkesin birbirine aynı miktarda borcu olduğu düzen yok. Vatandaşın bakkala, kasapa, ev sahibine, elektrik su telefon gibi ihtiyaçlarına borcu var. Hepsi Yüzer liradan siz hesaplayın.

İkinci olarak bu köydeki herkes vergi kaçırıyor. Kimse fatura/fiş kesmiyor mu kardeşim. %20 Gelir vergisi ve % 18 ‘de KDV yi de işin içine sokup bu hikayeyi değiştirelim.

İlk olarak otele müşteri geliyor, sen kredi kartımdan 100 TL çek ben oteli gezeyim, beğenmezsem bankayı arayıp işlemi iptal ederiz diyor. Yok böyle başlayınca olmadı. En baştan tıkandı ekonomi. Tekrar başlayalım.

İlk olarak müşteri geliyor 100 TL otele veriyor. Otel sahibi, kasaba borcunu ödüyor. Kasap fiş kesiyor 100liralık. 20 TL gelir vergisi, 18 TL kdv. Eline geçen para 62 TL.

Kasap, bakkala olan borcunun 62 TL sini veriyor. Bakkal 62 TL lik fiş kesiyor. 12,40 TL gelir vergisi, 11,16 TL kdv. Eline geçiyor 38,44 TL.

Bakkal lokantaya koşuyor borcunun 38,44 TL lik kısmını ödüyor. Lokanta fiş kesiyor. 7,69 TL gelir vergisi, 6,92 TL kdv. 23,83 TL geçiyor eline.

Lokantacı koşuyor hayat kadınına borcunun 23,83 TL lik kısmını ödüyor. Tabiî ki hayat kadını fatura kesemediği için bu para vergilendirilmemiş oluyor.

Hayat kadını da otele olan borcunun 23,83 TL lik kısmını ödüyor.

Otel sahibinin elinde 23,83 TL para kalıyor. Oteli beğenmeyen müşteri parasını geri istiyor. Otel sahibi parayı veremediği için müşteri şikayetçi oluyor. Polis çağırılıyor. Polis otelde fuhuş yapıldığını saptayarak oteli mühürlüyor, otel sahibini de fuhuş yaptırmaktan içeri atıyor. Fuhuş yapan hayat kadını da yakalanarak sınır dışı ediliyor. Lokantacının eşi bunları duyunca kocasından boşanıyor. Lokantacı, kasap ve bakkal ellerindeki malları borçla satıp aldıkları parayı da vergi ve borçlarına harcadıkları için tekrar satacak mal alamıyorlar ve iflas edip kepenk kapatıyorlar.

İşte işin içine vergi ve ahlak girdiğinde liberallerin bu kurdukları hayali düzen nasıl felakete dönüşebiliyor görüyorsunuz. İnsanları yanılgıya düşüren bu hikayeleri uydurarak, insanları kandırıyorlar. En çok zoruma giden de halkımız da bu saçma hikayelere inanıyor olması. Benim hikayeme inanmazsınız ama alın bide benim hikayemi okuyun.