''Apartman sandukası...''

Kendimi bildim bileli hiç hazzetmedim şu apartman yaşamından. Medeniyet denilen ''Tek dişi kalmış canavar'', bizleri o güzelim bahçeli , avlulu evlerden alıp , üst üste ''Pişti''olduğumuz, ''Modern Sandukaların''içine adeta hapsetti.. Çardaklarında oturduğumuz, kuyularından çıkrıkla su çektiğimiz;asmalarından uzanıp kara üzümler yediğimiz kırmızı kiremitli evlerimiz yok oldu gitti.

Sabah, nal tıkırtılarıyla uyandığımız ''Sütçünün Beygiri ''de yok artık. Cumbasında, Sümerbank damgalı çizgili pijamasıyla oturan ve çubuğunu tüttüren amcalarımız, devasa beton yığınlarının içinde kaybolup gittiler. Yaz akşamları , destilerimizi alıp koştuğumuz buz gibi pınarlar da kurumuşlar.

Yaz günleri, ikindi vaktinde, semtin genç kızları ellerine bakraçlarını alırlar; süslenip püslenip ''Çıtır mankenler ''gibi süzülerek pınarbaşında toplanırlardı. Oğullarına kız beğenmek için oraya gelen teyzelerin ''Çaktırmadan'' kız süzmelerine çok gülerdik. Her nedense, o günlerde yapılan evliliklerde , çiftler , ''Ömür boyu bir yastıkta kocarlardı'' Ya şimdi...

Eski evleri, mis gibi fesleğen kokan o güzelim bahçeleri , ''Kat karşılığında müteahhite verme'' hastalığı nüksedince çıramız yandı... Bir anda zengin olma hayaliyle ''Daire kolleksiyonu'' yapanlar, kendileri gibi başkalarını da yaktılar... Rahmetlik dedem ve babam , o kadar direnmelerine rağmen, komşularının teslimiyetçiliğine dayanamamışlar ; ''İ.Doğramacı'nın'' da ısrarlarıyla , bahçeli evlerimizin Hacettepe Hastanesinin yapımı için istimlakına razı olmuşlardı.

Sonra ver elini apartmanlar... Çirkin , boz renkli beton yığınları ve içine konserve gibi sıkıştırılmış insanlar...

''-Komşu...komşu...Huuu..! Akşam yemeğe buyurun...! Kayseri mantısı yiyelim...''

''-Sabah-ı Şerifler Hayrolsun amcacığım...Dün bahçede görünmedin ...Hasta mısın yoksa...''

''-Haydi komşular...Bağ bozumuna...''

''-Kızım, tarhana çorbasını yeni yaptım..Bir tadıver...'' Gibi insancıl söylemler yerini....

''-Ulan şu 6 numaradaki kel kafalı halen aidatını ödemedi mi bre...! ''

''-18 Numaradaki Alamancı balkondan üzerime halı çırptı...!''

''-Kanal patladııı...! Yetişin dostlaaarrr....!''

''-Tabi tuvalete bez atarsın ha ...! Kanal senin yüzünden tıkandııı...!''

''-Toplantıya kimse katılmıyor...Bırakcem leyn, şu yöneticiliği...!''

''-Duydunuz mu...Karşıki apartmandaki teyze ölmüş...Kimse aramamış..Cesedi kokmuş...!!''
..................................
Gibi söylemlere bırakmış...

Tabi bu konuşmalar her apartman için geçerli değil;ama geneli böyle ne yazık ki...Benim de böyle bir sorunum olmamasına karşın gidişattan etkileniyoruz tabi...Kent varoşlarında durum daha da vahimleşmiş.Mahalle baskıları da cabası...

60 yıldır kötü yönetilen ülkemin kaderi bu olmamalı...Daha huzurlu ve aydınlık günlere...