Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '14

 
Kategori
TV Programları
 

''Benim Adım Gültepe''

''Benim Adım Gültepe''
 

Yaz boyunca televizyondan iyice soğumuş, Güz dönemine girerken, yeni yayın döneminde de izlememe kararı almıştım; hele dizilere kesinlikle takılmayacaktım. Üç eylül akşamı haberleri tatsız bir şekilde izlemiş, elimdeki kitabı alıp odama çekilmiştim. Okuduğum kitabın adı ''Berci Kristin Çöp Masalları" idi. Bu romanı, yazarı Latife Tekin'e  imzalatmış, yıllar sonra tekrar okuyordum. Adından anlaşılacağı üzere bir gecekondu mahallesinin hikayesinin içinde geziyordum. Bu mahallede yaşayan yoksulların; bir yanda, arkada bıraktıkları kırsal çevrenin alışkanlıkları ile bir yanda kentin kenar mahallesinde köşeye sıkışmış, kente tutunma çabası içinde olmaları çok dokunaklıydı. İnsanların yaşadığı bu küçük coğrafyadaki  karakter haritalarını inceliyordum. Kısa cümlelerle böylesine kuvvetli bir edebiyatın nasıl yapılabildiğine şaşırmış, mahallenin üfürükçüsünden tut da kabadayısına kadar çeşitli insan karakterlerini betimlemenin,  mahallenin içinde yaşamadan anlaşılmayacağını düşünüyordum ki saat akşamın dokuzuna doğru telefonumun zili çaldı, kendimi bu kadar romana kaptırmışken bu saatte hangi densiz  beni arıyor derken, arayanın kardeşim olduğunu görünce bu düşüncemden vazgeçtim. Kardeşim heyecanla "Kanal D'yi aç, Benim Adım Gültepe diye bir dizi var, onu izle" dedi. Normalde hiç dizi seyretmeyen kardeşim bana böyle söylediğine göre vardı bir bildiği. Ben de onu dediğini yaparak kitabımın okuduğum sayfasına bir selpak mendil koyup kapadıktan sonra oturma odasına geçip televizyonu açtım. Aman Allah'ım meğer ben kitabı kapamamışım okumaya devam ediyorum. Romandaki kahramanlar çıkmış karşımda canlı bir vaziyette duruyorlardı işte. Acaba senaryosunu Latife Tekin mi yazdı diye düşündüm, dizinin sonunu beklemeden interneti açtım, senaryosunu kimin yazdığına baktım. Vural Yaşaroğlu'na aitti... Dizinin benim için cezbedici yönlerinden biri de bin dokuz yüz seksen döneminin sonrasını yansıtması idi, yani ilk gençlik yıllarımızı acımasızca çalan ve katleden darbe dönemi. Şu tesadüfe bakın ki okuduğum roman da aynı yıllarda yazılmıştı ve ben o romanı daha çıktığı anda okumuştum. Okuduğumda o hengamenin içinde çok etkilenmemiştim ama bu hengamenin içinde okurken çok etkilendim nedense; üstelik seyrettiğim ''Benim Adım Gültepe" dizisiyle çakışması da bir başka renk kattı okumama...

Ayça Bingöl'ün yüz ifadesi bu role çok uyduğu gibi oyunculuğu da zaten ortada, diğer oyuncular da karakterleri iyi yansıtacağa benziyor.

Dizi güzel başladı. Umarım ilerleyen bölümlere bol gözyaşı ekleyip sulandırmazlar filmi. Film banyosu geçmişte kaldı. İnsanları gözyaşı ile etkilemek yerine gerçek hikayelerle etkilemek daha ahlaklı bir yaklaşım gibi geliyor bana. 

                                           

                                                                                                                                04/09/2014

 
Toplam blog
: 71
: 1292
Kayıt tarihi
: 10.08.11
 
 

Hacettepe Fransız Dili ve Edebiyatı mezunuyum. Öğretmenim, şu anda yurt dışında görev yapıyorum. ..