Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '07

 
Kategori
Edebiyat
 

" Bisikletin rüyasındaki çocuklar "

" Bisikletin rüyasındaki çocuklar "
 

Avrupa’ da, özellikle Fransa, Belçika, İtalya ve İngiltere’de çok sayıda bisiklet ve tur kulübü vardır.

Günümüzde dünyada yaklaşık 50 milyon kişi düzenli olarak bisiklet kullanmaktadır!...

Peki en çok kim ister bisikleti? Bisiklet çoğu zaman, babalar tarafından erkek çocuklarına sınıf geçmenin ödülü olarak alınır...

Bisikleti de rüyalarında en çok çocuklar görür... Peki ya bisiklet rüyasında kimleri görür? Tabii ki çocukları!... İşte böyle bir düşü anlatır Abdülkadir Budak, “Sana Bakmak” adlı kitabının “Sağlama” adlı şiirinde:

Yalnızlık sessizlikte yapıyor sağlamasını
Zehir sağlamasını yılanın çatal dilinde
Bisiklet rüyasında çocukları görüyor
Bisikletin sağlaması çocuk sevinçleriyle

Giyotinin sağlaması kestiği boyunlarda

Yokluğunun sağlaması eli bıçaklı gece

Kumsalda sağlamasını yapan garip tekneyim

Bir denize bakarak ve büyük gemilere

Düğünden cenaze törenine geçilir hani

Yokluğun öyle bir şey, ölüm tetikte

Boş konserve kutusunun tekme yemiş haliyim

Çok ağır kokuyorum yalnızlık çöplüğünde

Sevgiliye özlem bir bisiklettir

Öte yandan yoksul çocuk düşünde

O kadar özledim ki sevgilim seni

Bütün yoksul çocuklar bisikletlerde

Sevgili o kadar özlenmiştir ki, bütün çocuklar bisikletlerdedir artık. İşte size bir aşkın sağlaması!...

Bisikletsiz geçen bir çocukluk, bir bakıma “ezik” geçirilmiş bir çocukluktur, sanki yarım kalmıştır. Bunu anlatır “Aile Boyu” adlı şiirinde Sunay Akın:

Ezilmiş bir çocukluk benimkisi
bir iskelenin
vapurların yanaştığı yüzüne asılıdır
üç tekerlekli bisikletimin
lastikleri

Annesiz büyüdüm çünkü
yani serçeydim
kar üstündeki
ve arka bahçesinde
kasabın beslediği kuzu

Dudaklarımı, işte bu yüzden
aile boyu
bir şişeye değdirip
içmeyi severim
gazozu.

Denemeleri ve şiirleriyle bizi uçan bir bisiklete bindirip, masal ülkesinde bir yolculuğa çıkaran Sunay Akın, 2005 yılında İstanbul Göztepe’deki Beyaz Köşk’te, “Oyuncak Müzesi”ni açar!... Oyuncak Müzesi’ndeki çeşit çeşit oyuncaklar arasında elbette bisikletler de vardır...

Oyuncak müzesini oluşturan ilk oyuncağın öyküsünü şöyle anlatır Sunay Akın:

“Yaklaşık on yıl önce, Berlin’de, bir antikacıda beyaz bir at gördüm. Onu o kadar çok sevdim ki. O oyuncağı satın alarak bugün müzeyi oluşturan dört bin oyuncağa ulaştım. O oyuncağa dedim ki, ‘gel ben senin süvarin olayım ve İstanbul’da bir oyuncak müzesi düşüne doğru yola çıkalım’.

Asla bir koleksiyoncu değilim. Koleksiyoncular belli konuda ve belli malzemede yoğunlaşırlar. Örneğin kâğıt bebek, teneke uçak ya da porselen bebek. Hayır, ben her konuda, her malzemede oyuncak biriktirdim. Çünkü amacım o ilk oyuncağı, beyaz atı satın aldığımda müze kurmaktı. Oyuncak at koleksiyonu yapmak ya da oyuncak koleksiyonu yapmak değildi. Böyle böyle yurt dışında ve yurt içinde, ama daha çok dışarıda, antikacılardan, eskicilerden, bit pazarlarından, mezatlardan dört bine yakın oyuncak aldım.

‘Bu oyuncakları alırken parayı nereden buldun?’ diyeceksin. Kitaplarımdan, tek kişilik sahne oyunumdan kazandığım ne varsa hepsiyle oyuncak aldım.

Bankada üst üste koyduğum bir kuruşum hiçbir zaman olmadı. Ama üst üste koyduğum oyuncaklarım oldu. Kendi mutluluğum için yaptım, ben böyle mutlu oluyorum.”

“Hayata dair her şeyin bir oyuncağı var” diyen Sunay Akın, ekliyor: “Oyuncak bilimin bir adım önündedir. Hep önünde olmuş.

Sence ilk insan tekerleği niye buldu? Kaldırmadığı bir eşyayı bir yerden başka bir yere götürmek için mi? Tekerlek ilk oyuncaklardan biridir. İnsan oynamak için buldu tekerleği. Yıllar yıllar sonra onun taşıma gücünü keşfetti.

Kültürler oyunlardan doğar. Wright Kardeşler ilk uçağı yapmadan önce neyden esinlendiler? Bisiklet. Bisiklet yapımcısıdır onlar!

Sonra sinema. Sinema da oyuncak olarak doğmuştur.”


 
Toplam blog
: 353
: 3712
Kayıt tarihi
: 28.02.07
 
 

"29 Temmuz 1980’de İstanbul’da doğdu. Celal Bayar Üniversitesi, İşletme mezunu. Şiir, deneme, öykü, ..