''Bu kente yatırım yapılmasını (bizden başka) kimse engelleyemez!''

Bu söz , Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım'a ait. Ama parantez içindeki (bizden başka) sözünü araya ben sıkıştırdım. Çünkü 2002 yılından bu yana İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin hemen her projesi bakanlıklara takılıp yargıya taşındı. Belediye tarafından İzmirlilere yapılmak istenen hizmetler engellendi. Bu engellemelerdeki amaç projelerin başlamasını geçiktirerek belediye başkanlarını halkın gözünde iş bilmez duruma düşürmekti. İzmir halkı yapılan oyunların farkındaydı ve yaşanılan her türlü sıkıntıya karşın geçtiğimiz yerel seçimlerde belediye başkanlıklarına (Bayındır hariç) CHP'li adayları layık gördü. Bu sözlerimden sakın CHP'li başkanları övdüğüm kanısı oluşmasın. Onların da eleştirilecek yönleri var. Ama bir bakan çıkıp da, ''Bu kente yatırım yapılmasını kimse engelleyemez,'' derse gerçekleri göz önüne sermek gerek.

AKP hükümeti, 2002 yılından bu yana İzmirlilerin derdine derman olacak hiçbir soruna ciddiyetle eğilmedi.

İşte İzmir Limanı öylece duruyor. İzmirli ithalatçıya ve ihracatçıya nefes aldıracak çalışmalar bir türlü yapılmadı. Konteyner yüklü gemiler günlerce liman açıklarında bekletiliyor. Bu yetmezmiş gibi aynı limana kruvaziyer gemileri de yanaşıyor.

İzmir kruvaziyer turizmi açısından son yıllarda büyük aşama kaydetti. Gemilerle gelen turist sayısında beklenenden fazla artış var. Ama gelin görün ki Ulaştırma Bakanlığı yeni bir kruvaziyer limanı için yıllardır parmağını bile oynatmıyor. İzmir'in turizmden daha fazla pay alması için çaba harcamıyor. Bu mudur İzmir'e hizmet?

Sayın Ertuğrul Günay, bugüne kadar Kültür ve Turizm bakanı olarak İzmir'e ne verdi? İzmir ve Ege Bölgesi tam anlamıyla bir jeotermal cennetidir. Özellikle Çeşme'de içme suyu sondajı yapsanız kuyudan termal su çıkar. Termal turizmi için Çeşme bulunmaz bir nimettir. Fransa termal turizmden yılda 3 milyon turist ağırlıyor. Aynı potansiyel Türkiye'de de var. Bu nimeti değerlendirmek amacıyla İzmirli 60 işadamı Termal Kür Merkezi kurabilmek için bundan altı yıl önce TETUSA AŞ. adlı bir ortaklık oluşturdular. Alaçatı'da yüz dönümlük bir alan buldular. Projeleri, 6 yıldır o bakanlık senin, bu bakanlık benim dolaşıyor. Bir türlü AKP'li bakanlıklardan çıkıp temel atılamadı.  Bu mudur İzmir'e hizmet?

İzmir'e yeterli yatırım yapılmaması nedeniyle ekonomik pasta giderek küçülüyor. Gençler için iş alanları giderek daralıyor. Genç işsiz sayısı yıldan yıla artıyor. Üniversiteyi bitiren gençler iş bulamıyor. Bulabilenler ise İstanbul'a gidiyor. 2008'de İzmir'de işsiz sayısı oranı yüzde 11.8 iken 2011'de bu oran yüzde 15'i geçmiştir. Bu yıl işsizlik sigortasına başvuranların sayısı ise geçen yıla oranla iki kat artmıştır. İzmir'de yapılan anketlerde en önemli sorun olarak, ''İşsizlik'' birinci sırada yer almaktadır. Bu mudur İzmir'e hizmet?

 AKP hükümeti tarafından sümen altına itilen sorunları saymaya kalksak sayfalar yetmez.

İzmir'in bu sorunları dururken AKP hükümeti önümüzdeki yerel seçimleri düşünerek acil projeler peşine düşmektedir. Onlara göre, İzmir'i bir boydan bir boya tünel kazarak delerseniz İzmir'in her türlü yaşamsal ve ekonomik sorunlarını çözmüş oluyorsunuz. Bu projeler alel acele çizilmiş günü kurtarma amaçlı çalışmalardır. İşsizin, esnafın, turizmcinin, sanayicinin sorunlarını çözecek projeler değildir.

AKP bugüne kadar İzmir'e sırtını dönmüştür. Halkın seçtiği belediye başkanlarını kendine rakip olarak görmüştür. Bugünden sonra yapacakları ise oy avcılığından başka bir şey değildir. 

Ne güzel bir deyiştir o, ''Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!''