- Kategori
- Gündelik Yaşam
''Bu samîmiyyetin seni kurtaracak İnşaallah...''
''Gerçek dostluk,kötü günde belli olur.''
''Bu samîmiyyetin seni kurtaracak İnşaallah...''
Bu sabah bir tanıdık uğradı dükkâna.
Çok güzel giden işleri âniden bozulmuş, iflas etmiş kısacası.
Çek-senet yüzünden haps'e girmiş, çıkmıştı...
O hapiste iken, ablası düğün gecesi kalp krizi'nden vefat etmiş, jandarmalar eşliğinde cenaze namazına katılabilmişti. Kısa bir süre sonra da çok sevdiği annesini kayb'etmişti. Yakınları, annesinin ölümünü haber vermemişler O'na. Bu kadar acıyı ve stresi kaldıramaz diye...
Dükkânın önünden geçiyordu. Selâm verdi. Dün akşam çıkmış hapisten. Hızlı girmişti iş hayatına. İyi de iş yapıyordu.Zaman zaman, İstanbul'dan geldiğimde uğrardım dükkanına. Zorla oturtur beni, muhabbet ederdik. Ben, ahlâkî bir zaafını görmemiştim çoculuğundan beri. Yoksa öyle bir hareketini duysam veya şahit olsam, prensip olarak, dükkânına bile uğramazdım... > diye özeleştiri de yapıyordu tabii ki... Fakat;'' İnsanlar bu kadar nasıl acımasız, nasıl nankör olabiliyor anlamıyorum abi?!!..Benim yapmadığım ve hayatımda yapmıyacağım yaftaları bana yapıştırmaları ağırıma gidiyor âbi!...'' diyordu. Üzgün, kızgın ve kırgın bir şekilde. <âbi avukatımla="" görüşmem="" var="" bugün...herkes'in="" benimle="" selâmı="" kestiği="" bir="" durumda,="" bana="" zaman="" ayırıp="" beni="" dinledin="" ve="" bana="" moral="" verdin...tekrar="" gelip="" seninle="" sohbet="" edebilir="" miyim?="">> dedi çekine çekine. <âbi allah="" razı="" olsun="" senden.="" bu="" yaklaşımın,="" dünyaları="" verdi="" bana...inşallah="" tekrar="" uğrayacağım="" ...="">> derken, hem gözlerinin içi gülüyordu, hem de yüzünden aşağı akan yaşları silmeye çalışıyordu. Sırtına vurdum;<üzülme kardeşim,="" imtihandayız!..mâdem="" ki="" hatâlarını="" da="" idrak="" ettin...bu="" samîmiyyetin="" seni="" kurtaracak="" inşaallah...="">> dedim Bektaş Azizoğlu
23.01.2008, çarşamba
Gölyaka-Düzce