…’e rağmen şampiyon

2007-2008 Türkcell Süper Ligi geçtiğimiz gün sona erdi. Bir Beşiktaş taraftarı olarak, ligi şampiyon olarak tamamlayan Galatasaray’ı ve Galatasaray taraftarlarını tebrik ediyorum. Ayrıca ligden düşen futbol kulüplerine de geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Bu sezon Galatasaray şampiyon oldu. Fakat nasıl şampiyon oldu? Galatasaray spor kulübü, çok büyük maddi imkânları olan, güçlü bir yönetim kuruluna dünya çapında yer edinmiş oyunculara ve teknik direktöre sahip bir kulüp değil elbette. Birçok sorunla aynı anda boğuşan bir kulüp görüntüsü vermekteler. Peki, geride bıraktığımız sezonda Galatasaray’da ne gibi problemler yaşandı?

- İlk olarak, sezon başında, altı maçlık seyircisiz oynama cezası… Galatasaray, ligde çıktığı ilk altı maçı, seyircisinden yoksun oynadı. Tahmin edersiniz ki, futbolu eğlenceye ve adeta bir festivale dönüştüren en önemli etmenlerden biri taraftarlardır. Tribünden öyle şarkılar söylerler ki, takım ateşlenir. Rakip takımı öyle bir baskı altına alırlar ki, rakip oynayamaz duruma gelir. Yani günümüzde taraftar, futbolun olmazsa olmazıdır. İşte böyle bir olmazsa olmazın yokluğunda başladı sezona Galatasaray. Buna rağmen şampiyon olmayı başardı.

- Sezon başında, takımın başına Feldkamp getirildi. Geçmişte Türkiye’de başarılar elde eden bir teknik direktör olarak geldi Feldkamp. Fakat daha ligin başlarında, gereksiz yere aşırıya kaçırdığı disiplin anlayışı ile Beşiktaş derbisinde Lincoln ve Hakan Şükür’ü kadro dışı bıraktı. Gerekçe ise son derece anlamsızdı: Kampın disiplinini bozacak hareketlerde bulunmak. Bu aşırı disiplin anlayışına Kalli’nin kendisi ise uymamaktaydı. Ayrıca futbolcuları alışık olmadıkları mevkilerde denemek gibi önemli hatalar yaptı Feldkamp. Bir de bunlara, Kalli’nin sürekli hastalanarak takımını yalnız bırakması eklendi. Ligin son altı haftasına girilirken Feldkamp, Galatasaray’dan istifa ederken, adeta Galatasaray için şampiyonluğun yolunu açıyordu. Galatasaray, Feldkamp’a rağmen şampiyon oldu.

- Galatasaray’ın en büyük problemlerinden bir diğeri, Mondragon’un takımdan ayrılmasının ardından, bu kalecinin yerinin doldurulamaması oldu. Ligin büyük kısmında kaleyi koruyan Orkun, maçların birçoğunda önemli hatalar yaptı. Hele ki, Fenerbahçe ile Şükrü Saraçoğlu Stadyumunda oynanan lig maçında öyle bir gol yedi ki, evlere şenlik. Kısacası Galatasaray, Orkun’a rağmen şampiyonluk ipini göğüslemeyi başardı.

- Sezonun ortasına gelindiğinde ise Avrupa’da hüsran yaşandı. UEFA kupası ikinci tur ilk maçında, kendi sahasında Leverkusen ile berabere kalan Galatasaray, Almanya’da 5-1 yenilmekten kurtulamadı. Oysa sezon başında UEFA kupası parolasıyla yola çıkılmıştı. Avrupa’da yaşanan hüsrana rağmen Galatasaray, şampiyon oldu.

- Büyük umutlarla transfer edilen yabancı oyunculardan da verim alınamadı sezon boyunca. Ön libero mevkiinde uzun zamandır sıkıntı çeken Galatasaray, büyük umutlarla Linderoth’u transfer etti. Ligin ortalarına kadar da Linderoth, başarılı sayılabilecek bir grafik çizdi. Fakat daha sonra sakatlanan Linderoth, daha ligin ortalarında sezonu kapattı. Aynı şekilde, büyük umutlarla transfer edilen Lincoln de sürekli sakatlıkla boğuşarak takıma çok fazla faydalı olamadı. Diğer yabancı futbolcular arasında en istikrarlı ise Song’du. Diğer yabancı futbolcuları ise saymaya bile gerek yok; ama yine de adlarını hatırlayalım: İ.Bouzid, A.Barruso, S.Nonda ve Carrusca. Buna rağmen Galatasaray, maçların birçoğuna tamamı yerli futbolculardan oluşan bir takımla çıktı. Yani Galatasaray, yabancı oyuncuların verimsizliğine rağmen şampiyon oldu.

- Bütün bunların dışında, yukarıda söylediğim gibi, Feldkamp ligin son altı haftasına girildiğinde istifa ederek takımını yarı yolda bıraktı. Galatasaray Yönetim Kurulu ise hemen teknik direktör arayışına girdi; ancak bu arayışlar sonuçsuz kalınca, Galatasaray ligin son altı haftasını teknik direktörü olmadan tamamladı, üstelik şampiyon olarak. Galatasaray, teknik direktörsüz bir takım olmasına rağmen Türkcell Süper ligini şampiyon olarak tamamladı.

Belki saymayı unuttuğum ya da dışarıdan bakıldığında görülemeyen daha başka sorunlarla da uğraşmıştır Galatasaray. Fakat tüm bunlara rağmen, eğer Galatasaray şampiyon olmayı başarabiliyorsa, o takım ancak ve ancak ayakta alkışlanır. Kim bilir, belki de imkânsızlıklar ve sorunlar Galatasaraylı futbolcuları kamçılıyordur. Yani bütün bu yaşananlar belki de, Galatasaray yönetiminin sezon başında yaptığı bir plandır. En son Galatasaray’ı imkânsızlıklar içinde boğuşarak gördüğümüzde, Galatasaray UEFA Kupasını kazanmıştı.