Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Şubat '12

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray’ın beklentisi: Play-off öncesi, şampiyonluğumuz ilan edilsin!

  Galatasaray’ın beklentisi: Play-off öncesi, şampiyonluğumuz ilan edilsin!
 



Galatasaray’ı “ilah”lar kurtardı.

Belki de tarihte ilk kez, “başarısızlık”, “başarı” olarak görüldü.

Nasıl mı?

Galatasaray, 2010-2011 futbol sezonunda sıkıntılı günler yaşadı, futbolda aldığı sonuçlarla taraftarını üzdü. Teknik direktör dayanmadı; gelen, gideni arattı. Futbolcular geldi, gitti... Paralar da boşa gitti.. Dalga geçenler oldu, “küme”ye düşecek gırgırları geçildi. Tribünler boşaldı, boşalmayan bölümlerde hırgür çıktı.

Avrupa hayali, gelecek sezona ertelendi.

Yeni sezon başlayacak derken “şike” iddiaları gündeme bomba gibi düştü. Gözaltılar başladı, iş tutuklamaya kadar gitti. Haberler çıktı, uçuruldu. Kulüp adları geçti, geçmedi. Bir korku yayıldı etrafa, susan susana, bekleyen bekleyene...

Ve birden Galatasaray’ın çiçeği burnunda başkanı Ünal Aysal, demeçler patlattı.

Niye mi?

Galatasaray, bu işlerin dışında...

Böylece, 2010-2011 sezonun “başarısız” takımı Galatasaray, büyük bir sevince boğuldu; o sıkıntılı, hüzünlü günler unutuldu.

“İyi ki...” dendi.

Sonrası?

“... üst sıralarda değildik.”

Alta kalmak, bakmayın bu deyimin olumsuzluğuna, Galatasaray’ı kurtardı. Galatasaray, belki de, UEFA Kupası’nı aldığı zamankinden daha çok sevindi!

Alta kalmanın getirdiği “başarı”, şimdilik “dışta kalma”nın sonucuydu.

*****

Galatasaray’ı “ilah”lar kurtardı.

Belki de tarihte ilk kez, “başarısızlık”, “başarı” olarak görüldü.

Zaman ağır ağır ilerledikçe, Galatasaray'daki rahatlık, hele iddianame açıklandıktan sonra, farklı bir boyut kazandı. Görüldü ki, Galatasaray, ekranlardaki/ gazetelerdeki çenebazları/ kalemşorleri bir yana, kimi yöneticileri, taraftar kimlikli sorumlu sorumsuzları “atış”ta...

Yani Fenerbahçe birkaç “darbe”  daha yesin diye el ovuşturuyorlar. Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nden “men edilmesi”, bir başka deyişle “helvasının yenmesi” yetmezmiş.

Ya?

Küme düşürülsün, hemen!...

Nasıl yani?

Savunma hakkı, iddialar, kanıtlar...

“Spor hukuku” başka, “ceza hukuku” başkaymış; ilki, ikincisini beklemezmiş!

“Kanaate bakarak” karar verilmeliymiş!

Nasıl mı?

“Suçsuzdur” değil, “Suçludur” olmalı kesinlikle!

*****

Galatasaray’ı “ilah”lar kurtardı.

Belki de tarihte ilk kez, “başarısızlık”, “başarı” olarak görüldü.

Bu “başarı”nın sürüp gitmesi isteniyor. Onun için de bir an önce/ play-off öncesi, en azından, “puan silme cezası”, sorgusuz sualsiz uygulansın, dolayısıyla Galatasaray’ın şampiyonluğu ilan edilsin isteniyor. Çünkü “kurtuluş reçetesi” buna göre yazılmış.

Kim yazmış?

Futboldan anlamadığını, Galatasaray Avrupa’ya gidemezse mayısta başkanlığı bırakacağı söyleyen Başkan Ünal Aysal...

İşte, TFF’ye uygulatılacak “kurtuluş reçetesi”...

“Bizim Galatasaray olarak mutlaka Avrupa'da olmamız lazım. Hem sportif başarı açısından, hem de ekonomik açıdan. Bu seneki kadroyu banka kredileri ile finanse edebildik, Avrupa Kupaları'na gittiğimizde, yeni mali kaynak yarattığımızda krediden kurtulabileceğiz."

Trabzonspor örneği, Başkan Ünal Aysal’ın iştahını kabartıyor.

*****

Galatasaray’ı “ilah”lar kurtardı.

Belki de tarihte ilk kez, “başarısızlık”, “başarı” olarak görüldü.

Ama Galatasaray yönetimi ne yaptı?

Galatasaray’ın eski futbolcusu, Hürriyet yazarı Hakan Ünsal dediklerini anımsıyorum:

“LİDER bir takımın süreçte dahli olmayan ve arkası ile ilgilenmemesi gereken bir takımın geriye dönüp bir tartışma içine girmesi, olsa olsa fren yapmaktır. Geriye bakan, geleceği göremez. G.Saray’ın geleceği rakiplere verilecek okkalı cevaplarda değil, yapılacak ses  getirecek transferlerdeydi. Yönetim nasıl bir fırsatı kaçırdığının farkında değil. Farkına vardıklarında ise uluslararası bir ligin oyuncusu olmak yerine mahalli ligimizin bir parçası olduğunu anlayacaklar.”

*****

Galatasaray’ı “ilah”lar kurtardı.

Belki de tarihte ilk kez, “başarısızlık”, “başarı” olarak görüldü.

TFF’ye uygulatılacak “kurtuluş reçetesi”, Galatasaray’ı tek başına bırakacak.

Şu puan çizelgesine bakalım. Şike iddianamesinde adı geçen takımların puan silme cezası aldığını düşünelim. En az 12 puan silinmesinden söz ediliyor.

Puanı silineceği iddia edilen takımları çıkaralım aradan. İlk dörde girecek takımların başında Galatasaray yer alacak; gerisinde kalanlar Galatasaray’a dünyada yetişemez. Çünkü 27. hafta sonunda Galatasaray’la Gençlerbirliği arasında 17 puan fark var.

Yani, o zaman?

34. hafta sonrasında, play-offu, gereksinim kalmadı diye iptal et!

Ver şampiyonluk kupasını Galatasaray, tutsun Şampiyonlar Ligi yolunu, gelsin paralar, yapılsın transfer...

“Mutlaka Avrupa'da olmamız lazım” diyen Başkan Aysal’ın bütün çırpınmasının altında yatan neydi?

“Bu seneki kadroyu banka kredileri ile finanse edebildik, Avrupa Kupaları'na gittiğimizde, yeni mali kaynak yarattığımızda krediden kurtulabileceğiz."

Ayrıca, Milliyet’in haberine göre, Galatasaray, "şikayet" dendiğine bakmayın siz, UEFA’da hak (!) arayacakmış. Çünkü bir bütçe (!) yapılmış:

“Galatasaray, Türkiye’ye, UEFA’dan Avrupa yasağı gelmesi durumunda kayıplarının 250 milyon euro olacağını hesaplıyor.

Avrupa yasağının uygulanmaması halinde 3 hatta 5 yıl Şampiyonlar Ligi’ni “çantada keklik” görmeye başlayan sarı-kırmızılı yönetim, 3 senenin en az 150, 5 senenin ise kulübe 250 milyon euro kazandıracağını düşünüyorlar. Galatasaray’ın, Avrupa yasağına sürekli vurgu yapmasının altında, 5 yıl içinde elde edeceği muhtemel gelirle rakiplerine fark atacağı düşüncesi bulunuyor.”

*****

Galatasaray’ı “ilah”lar kurtardı.

Belki de tarihte ilk kez, “başarısızlık”, “başarı” olarak görüldü.

Galatasaray, bunu sürekli kılmak istiyor; 3 ya da 5 yıl...

Galatasaray’ın bir an önce şampiyon edilmesini istiyor; TFF beceremese, UEFA becersin...

Böylesi bir başarıyı kim, nasıl sindirecek?


TURGUT ÇELİK/ Mersin

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..