Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '08

 
Kategori
Deneme
 

" Hayal kırıklığı "

" Hayal kırıklığı "
 

Olağan günlerden biriydi o gün benim için.

Günlük hayatın rutinine kaptırmıştım yine kendimi.


Eve bir an önce ulaşma telaşıyla yolda hızlı hızlı yürürken karşılaştığım kız öğrencim, asık yüzü ve buğulu gözleriyle dikkatimi çekti.

Neler olduğunu sorduğumda fazla bir şey anlatmadı, sadece – “ Siz hiç hayal kırıklığı yaşadınız mı hocam?” diye sordu. Belli ki yüreğini burkan bir şeyler vardı, - aşk acısı çekiyordu muhtemelen-, hissetmem zor olmadı, üstelik halinden de çok belliydi.

O’na verdiğim cevabım son derece kısa ve rahattı: – “ Çook dedim, hem de o kadar çok ki sayısını ben bile unuttum. Bu kadar rahat yanıtladığıma kendim de şaşırmıştım.


Peki neydi “ Hayal kırıklığı”?

Neleri hayal ettik de kırıldı hayallerimiz?

İlk hayal kırıklığımızı yaşadığımızda neler hissettik?

- Aşk acısı mıydı?

- Sevgisine inandığımız hatta güvendiğimiz birinin ihaneti miydi?

- En iyi dostumuzun sırtımızdan vurması mıydı?

- Yoksa yüzümüze gülücükler saçarak konuşup arkamızdan kuyumuzu kazanlar mıydı? – ki onlar genelde her yerde vardır.-

- Büyük umutlarla hayatımızı birleştirdiğimiz kadın ya da adamın aynı zamanda kendimizin yıllar içinde nasıl değiştiğine tanık olmak mıydı?


Ne umduk, ne bulduk hayattan?


Altından kalkmayı nasıl başardık peki? Hayattaki en büyük acının aşk acısı olmadığını ne zaman ve nasıl anladık? . . .

İşte o kısa rastlantı bunları düşündürdü bana.Üstelik yaşadığım hayal kırıklıklarını anımsattı birer birer.


Her seferinde, her şeye rağmen, kaldırım kenarından fışkırıveren yeşil çimenler gibi hayata tutunma çabalarımı hatırlattı.

Bunu nasıl başardım? Nasıl yendim bu kırıklıkları?

Cevabı bulmakta çok da geciktiğimi söyleyemem. Affederek, en azından affetmeyi deneyerek buldum çıkış yolunu.

Her affedişte değiştim sanki, hem yüklerimi attım üzerimden teker teker hem daha sıkı bağlarla bağlandım hayata.

Küsmedim kimseye, küsemedim, Sezen Aksu’nun o şahane şarkısının sözlerindeki gibi yine de

“ Kimselerden gidemedim”.


Hayal kırıklıklarım her seferinde kalbimin de kırılmasına sebep olsa da bir yerlerinden yapıştırmayı başarabildim kalbimin dağılan parçalarını. Hiçbir zaman eskisi gibi olmadı kalbim ve bunu sadece kendim bildim.

Hem aklımın, hem de yüreğimin pencerelerini açtım sonuna kadar, yeri geldi ılık rüzgarlar girdi içeri, yeri geldi hoyrat fırtınalarda savruldum; her hayal kırıklığında kendimi daha çok buldum, farkında olmadan büyüdüm. Her şeye rağmen sıkı sıkı hayata sarıldım.


Gözleri buğulu kız da, bunları öğrenecek günün birinde. Her seferinde şaşıracak, belki canı acıyacak, belki defalarca dibe vurup sonra tekrar yukarı çıkmayı başaracak ama “hayal kırıklıkları” hayatın kendisi kadar gerçektir, günü gelince anlayacak ve o gün geldiğinde kendini aşacak, gözleri gözyaşlarıyla değil kendine güvenle dolacak...

 
Toplam blog
: 157
: 1671
Kayıt tarihi
: 12.10.06
 
 

İstanbul doğumluyum ama 20 yıldır Antalya'da yaşıyorum. 3 yaşında bir oğlum var ve eğitimciyim. Kend..