Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ocak '11

 
Kategori
Güncel
 

( Kıvırcık Ali ) Bizim Ali

( Kıvırcık Ali )  Bizim Ali
 

Her söz açılışında, bizim papur şöyle der, bizim murat Çobanoğlu böyle der, diyordu. O zamanlar, bazen dalga geçerdik gizliden. Şimdi akrabalarımız çoğalacak derdik. Hatta daha sonra, Tanju’larımız, Rıdvan’larımız oluşuverdiler. bizi sevindiren ve izlerken keyiflendiklerimiz. Zaman içerisinde fark ettim ki, aslında, bizimde Papurlarımız, Mıhemmed Ariflerimiz, Ayşe şan’larımız ve Şıvan Perwerlerimiz olmuşlar. Günlük koşuşturmalarımiz dışında ki zamanlarımızda, mutlak yanıbaşımızda idiler. Kah uzun havalarıyla hüzünlerimiz, kah halaylarıyla keyiflerimiz oldular. Kimi hüzünlü, kimi keyifli seslere sahiptiler. Ama herkesin ortak bir yönü vardı, Kendimizin dile getiremediğimiz bütün duygularımızı onlar yerimize dile getiriyorlardı ve bize uzak oldukları kadar yakındılar hep. Dillerinden dökülen her kelime bazen gözyaşlarımız olup akıveriyordu ansızın. 

2005 yılında Londraya gittim Malatyalı bir bayan arkadaş ile sanat üzerine sohbet ederken Bizim Ali diye söylendi. Sizin Ali! diye sordum! Kıvırcık Ali! İşte o bizim Alimizdir, hatta o benim canımdır dedi. Tanışıyormusunuz dedim hayır, bir kere gördüm, ama o benim duygularımın dilidir dedi. Onun her türküsü benim bir duygu tarafımı anlatıyor dedi. O an babamı hatırladım, sonrada kendimi, sonrada Hediye yi. Anladım ki hayatımızın birer parçalarıdır esas sanatçılar. 

Ali Türkülerin en güzel dili idi.Kendisi ile alay edebilen, espriyi kendi özünde güzelleştiren, konuşurken hem gülümseyen, ama, asıl derinliğinde gizli bir hüzün taşıyan bir değerdi. Her kahkaha atışından sonra hüzün dolu sesi ile insanın içini titreten bir türküsü vardı sırada. Birde kendisi açısından bakmak lazım hayata elbette. Babası henüz çocuk iken ölmüş ve eminim ki çok zorluk çekmiştir hayatını bu düzene getirinceye kadar. Şimdi belkide her şey rayına oturmuş vaziyette artık sefasını sürebilecek duruma gelmişken hayatta veda etmek ayrı bir üzücülüktür. Son zamanlarda türküler onun sazıyla bir başka güzelleştiler ve derin derin yüreğimize işlendiler. İşte böylesi bir zamanda Ali’den yeni CD çıkaracak diye beklerken, Bu gün 11-01-2011 bilgisayarımı açtım, milliyet sayfasına girdim ve ilk gözüme Ali'nin fotoğrafı çarptı. Geriye CD leri kaldı diye haber idi. Aslında sanat dünyası içinde kayıp gizli bir aktördü. Etrafında yada o dünyayı hak etmeyen o kadar çok aktörler vardı ki, ama onun ismi vede ünvanı insanın yüreğini parçalayacak cinstendi. Türkücü KIVIRCIK Ali. Kendine has yorumu ve olgun ses tonuyla, ‘’dertlerimi yaza yaza el tükendi ben tükendim’’ diyerek girdi hayatımıza. Kısa sürede kulağımızın aşina olduğu ses haline geldi. Sonra Şeref ekmek bulamazken, şerefsiz budu, götürdükçe guzel aney içim yanıyor , diyerek milyonlarca insanın asi duygularını dile getirdi. İşte bu noktada, evet, Ali diye bir sözcümüz var deyiverdi çokça insan. Sonra birbirini takip eden Türküleriyle, ‘’GÜLÜM’’ diyerek sevgiliye seslenişi dile getirdi. Kendisi sılada yari gurbette, Fatma bacım diyerek uzak sevgililerin özelliklede çaresiz fatma bacılarının sesi oldu. Buda yetmedi, her seçtiği ve her söylediği türkü farklı bir güzellik farklı bir duygu oluverdi. ‘’Üçüncü gurbet’’ diyerek, gurbet içinde gurbet yaşayan insanların haykırışı ve Çekemiyom gardaş diyerek yükü ağır olanları anlattı. sevdalılara gurban olduğum diyerek adeta miraslık bir türkü bıraktı kıvırcık Ali. Tabiki en önemlisi ise adeta su gibi akıp giden ömürle birlikte hem kendisini hem herkesi anlatan ‘’HAYAT BİR AKŞAM GÜNEŞİ BATTIKÇA BAKTIM AĞLADIM’’ diyerek şimdi yüreğimize her dinleyişte ateş bırakan o dizeleri seslendirdi. Güle güle demeye varmasada yüreğim, içimde buruk bir vedanın derin acısı var. Bazı insanlar dünyaya, yada toplumlara iyi şeyler veriyorlar. onların o iyi şeyleri vermeye devam etmeleri gerekiyor diye düşünüyor insan. İşte Ali bunlardan biri idi. Çünkü o yaratıcı ve diri idi. Çünkü o henüz çok şey yapmalıydı çok anlatmalıydı ve söylemeliydi. Ölümü yakıştıramadığımız kişiler var. Yada zamansız ölümler var. İşte bizim alinin ölümüde bunlardan biri oldu. Ali bu gün sevenlerini terkedip gitti sonsuza. Bu gece türkülerin dinlendiği her evde biraz hüzün vardır. Eminim ki herkes kendi ailesinden bir Ali kaybetmiştir Şimdi ardın sıra tekrarlıyorum uzakları gözleyerek. Hayat bir akşam güneşi battıkça baktım ağladım ve gözlerimin önünden bir SON yazısı geçiyor acımasızca. Bu bir rüya olmalı diyerek uyanmaya çırpınıyorum ama her çırpınış dahada acır hale getiriyor uyanışımı. Ali, Ali, bizim Ali, dur, dur daha çok erken Ali, gitme, ne olur gitme. 

 
Toplam blog
: 11
: 758
Kayıt tarihi
: 08.08.09
 
 

İşletme lisans ve yüksek lisans eğitimimin ardından denetim ve bankacılık sektöründe çalışmaya başla..