''Mum söndü'' !..

Mehmet Ali Erbil'in, Alevîler'i çok kızdıran; ''mum söndü mü yapıyorsunuz orada?'' sözü, Mehmet Ali Ebil'in ''Mumunu'', gerçekten söndüreceğe benziyor.!...

Bu, ''Mum Söndü'' olayı'nın gerçek hikâyesi bilinmemekle birlikte, her ne olursa olsun; bu gibi sözler biliniyor ki, bu memlekette yaşayan Alevî kesimi ciddî mânada rencide ediyor. Kim olursa olsun, böyle netâmeli mes'elelerle alaklı, konuşurken, daha dikkatli konuşmalaları gerekir. Bu dikkat, ''göz önünde olanlar'' için daha fazla olmalı değil mi?

1995 yılında yaptığı bir Televizyon Programında hâmile rolündeki bir kadına; ''Sen, Kızılbaşlar gibi, babandan mı aldın o çocuğu?(!)'' diyen Güner Ümit'in, bu çirkin sözünden sonra, progamın delhal yayından kaldırılmasından ve Güner Ümit'in yıllarca TV'lere çıkamamasından, öyle anlaşılıyor ki ders olınmamış!..

Veya, alınmış ta, belki de bilinçli bir fiilî hareket söz konusu(!)...

Eğer böyle ise bu daha da fecaat!..

Her ne olursa olsun; insanların, toplumların gelenekleri, inançları v.s ile alakalı sözler sarf'ederken, dilerim bundan sonra daha dikkatli olunur.

Mehmet Ali'nin bu ilk gafı değil ki zâten...

Yıllar öncesinde, seyr'etmiş olduğum bâzı programlarında görmüş olduğum sululuklarından sonra nerede Mehmet Ali'yi görsem, hemen kanal değiştiririm. Gazetelerden bu haberi okuduktan sonra, internetten görüntülere baktım, Mehmet Ali'de yıllar evvelki sululuklar devam ediyor.

Espriyi, komediyi sululukla karıştıran Mehmet Ali, bir daha televizyon yüzü görmemeli bence.

Bu tür sululukları bize san'at diye yutturmaya çalışan bu adam, bir daha bu iş'ten para kazanamamlı.

''Özr'ü kabahitinden büyük!'' bu adamı;

Tarafsız Bölge'de Alevî açılımını tartışan, Mehmet Ali Erbil'in'in kötü bir niyeti olmadığını, bu yanlış anlamanın(!) sâdece bilgisizlikten kaynaklanan bir kaza sonucu olduğunu söyleyerek aklamaya çalışan, Ahmet Hakan Bey'i de kınamak lâzım aslında.

Hiç kimseye karşı bu kadar radikal değilim aslında. Ama bu tarz provakatif söylemler ve eylemler içinde olan kişi ve kurumlara karşı her neden'se çok kızarım her zaman.

İster sanatçı olsun isterse sâde bir vatandaş olsun...

Böylelere hakettiği ceza verilmezse eğer, yârın başkaları da aynı şeyleri yapmaya devam eder dururlar.

Herkesin, ağzından çıkanı kulağı duysun artık.

Kimliği, titr'i, zenginliği, şahsiyyeti ne olursa olsun...

Kimse, kimse'yle alay etme hakkını, aşağılama hakkını kendinde görmemeli artık!..

Mehmet Ali Erbil gibiler de...

Sağlık ve muhabbetle...

11.10.2010, pazartesi

Bektaş Azizoğlu