''Okuyucu'' Filmi hakkında...

Yaşadıklarımızdan öğrenebildiklerimiz var ise, buna : ''Tecrübe '' diyoruz.

Klâsik benzetmeyle, tecrübe: '' Hayatta yediğimiz kazıkların bileşkesidir. ''

Canınız film izlemek isteyince, arayışlara başlarsınız.

Beğeneceğinizi umarak izlediğiniz bazı filmler vardır ki sizi alır bir başka diyâra götürür.

Kimi izleyenler de sizinle aynı düşüncede olamaz ve onlar bu film için harcadığı zamana acır.

'' Okuyucu '' filmi de böyle...Alman vatandaşları arasında huzursuzluk yaratmış.

Tutucu toplumların '' geçmişiyle yüzleşmekten '' hoşnut olmadığı bilinir.

Kimilerince, bu film, Nazi'lerin masumiyetini (?) anlatır gibidir.

Aslında, Dünya toplumları, Naziler hakkında gerekli yargıya varmışlar ve onları tarihin derinliklerine gömerek SS'lerle ilgili sayfayı kapatmışlardır.

Ben, bu filmi, bir başka pencereden izledim..

Filmden oldukça etkilendim...

Geçmişteki hatalarından dolayı hesap vermek isteyen bir kadının, toplumda 'var olma savaşı 'çok ilginçti.

Olgun bir kadının ;oğlu yaşındaki bir delikanlıyla yaşadığı masum aşkın, gencin yaşamına düzen verişi çok ders vericiydi.

Kate Winslet, Hanna rolüyle, aldığı ödülleri hak etmişti.

İkinci Dünya Savaşı'nın ardından yaşanan acılar , sinema tarihinde tek başına bir alt başlık açacak kadar fazla filme konu oldu.

Savaşı, fiziksel olarak yansıtan, ya da toplama kamplarında yaşanan dramları konu alan filmler birçok yönetmenin filmografisinde kendine yer buldu.

Stephen Daldry'ye Oscar ödüllerinde üçüncü filmiyle üçüncü defa adaylık getiren "Okuyucu" ise şu ana kadar izlediğimiz Yahudi soykırımı etrafında dönen dramlardan tematik olarak oldukça ayrıksı bir noktada duruyor.

1958 yılında, 16 yaşındaki Michael Berg'in, gizemli bir kadın olan Hanna Scmitz ile yasak aşkını anlatmaya başlayan film, ikinci yarısında Schmitz'in savaş sırasında SS Subayı olduğunu öğrenmemizle bir mahkeme filmine dönüşüyor.

Temel olarak öyküsünü Michael'ın yaşadığı çelişkiler üzerinde ilerleten film, bir noktada Alman halkının duygularına tercüman olmaya çalışıyor.

''OKUYUCU ''


Tür : Gerilim / Romantik / Dram
Gösterim Tarihi : 10 Nisan 2009
Yönetmen : Stephen Daldry
Senaryo : David Hare , Bernhard Schlink (Kitap)
Görüntü Yönetmeni : Roger Deakins , Chris Menges
Yapım : 2008, ABD / Almanya , 124 dk.

Oyuncular :

Ralph Fiennes (Michael Berg) , Jeanette Hain (Brigitte) , David Kross (Genç Michael Berg) , Kate Winslet (Hanna Schmitz) , Susanne Lothar (Carla Berg) , Alissa Wilms (Emily Berg) , Florian Bartholomäi (Thomas Berg) , Friederike Becht (Angela Berg) , Matthias Habich (Peter Berg) , Frieder Venus (Doktor)


II. Dünya Savaşı ertesi, Almanya 'da , Michael adlı genç, kendisinin yaşça iki katı büyük olan Hanna Schmitz'e aşık olmuştur. Gizli bir ilişki götüren ikilinin aşkı Hanna'nın bir gün ortadan kaybolmasıyla biter.

Aradan 8 yıl geçmiştir ve hukuk okuyan Michael savaş suçları mahkemesinde gözlemcilik yapıyordur ve bir gün sanık sandalyesinde Hanna'yı görür.

Mahkeme'de Hanna'nın geçmişi ortaya dökülürken, Michael ikisinin de hayatını değiştirecek bir sırrı ortaya çıkarır.

Kate Winslet, bu rolüyle, Altın Küre Ödülleri 'nde En İyi Yardımcı Kadın , Akademi Ödülleri 'nde En İyi Kadın ödüllerinin sahibi oldu.

. . . . . . .

Toplama kamplarında, insanlara işkence etmek affedilir gibi değil.

Yargı da görevini yapıyor.

Fakat , ortada, olgun bir kadınla, genç erkek arasında saygın bir ilişki vardır.

''Suçluyu kazıyın; altından insan çıkar .'' sözünü doğrularcasına...

Hele ki gerçek bir aşk varsa ortada.

''Katiller de sever...'' dedirtiyor insana.

' Kıssadan hisse ' çıkarıyorum :

''Naziler , tarihin derinliklerinde kayboldular .

Şimdi biz, çevremizdeki ve gelecekteki -Maskeli Nazi'lere - dikkat edelim !..'' diyorum.

* * * * * * * * * * * *


* İzlemek için :Cinecity Kipa / İzmir

* Filmin Fragmanı :http://www.sinema.com/fragman/489/okuyucu


* Filmle ilgili yorumsal alıntılarım: http://www.sinema.com/makale/2-7617/okuyucu-gecmisle-hesaplasmak