''Otel''

’Günlerdir bu otel odasındayım.

Zaman zaman koridordaki ayak sesleri,

Ürpertiyor yaratıyor ruhumda.

Kaç gündür bu otel odasındayım,

Kaç yıldır düşüncemesindeyim beklemenin?

…

İki kişilik bir yatak,

Tek kişilik bir koltuk…

Bazen pencereyi açıyorum odaya,

Ay ışığı süzülüyor davetsiz içeri.

Neyi mi bekliyorum?

Bir kadın,

Yalnızlığımın kadınını…

…

Beklediğimi bilse gelirdi mutlaka.

Beklemenin cazibesine kaptırmışım kendimi,

Bekliyorum…

...

Dayanamıyorum koltuğun davetine.

Bir sigara eksiliyor paketten,

Bir kere daha yakıyorum kendimi.

Yatağın örtüsü günlerdir bozulmamış.

Kapatıyorum gözlerimi;

Yatakta iki sevgili sevişiyor,

Gözlerindeki yaşlar çarşafı ıslatıyor.

Dinleniyorlar,

Sözde yıllara inat.

Kadının başı adamın göğsüne düşüyor.

Konuşmadan boşluğu seyrediyorlar.

Ve biliyorum bu iki sevgili,

Yıllardır bu odada sevişiyorlar.

Kalkıyorum koltuktan,

Adımlıyorum odayı;

Hep sekiz adım.

Yıllardır oda büyümüyor,

Yıllardır beklemekte büyümüyor.

Telefona bakıyorum,

Neden çalmıyor?

Daha bir saat önce baktım,

Ne yazık çevir sesi gelmiyor.

…

Pencerenin önünden gökyüzüne bakıyorum.

Dün bu kadar yıldız var mıydı gökyüzünde?

Otelin önündeki sokağa bakıyorum,

Gecenin üçünde nasıl gelebilir ki?

Ama haberi olsa mutlaka gelirdi.

Biliyorum haberi olsa mutlaka gelirdi…

Mehmet ÖZCAN (tarih atmayı unutmuşum,sanırım 10 yıl önce yazmışım)