''Seviyom lan Seni''

Hayal kurmayı unuttuğumu sanıyordum. Özlüyordum ruhumu dinlendirmeyi, gezdirmeyi, umut etmeyi… Gözlerimi sımsıkı kapatıp kendimi zorla hayal dünyamın içine almaya çalışıyordum. Unutmamışım meğer…

Hayallerimle dünyayı dolaşıyorum. Şirketler kuruyorum. İnsanlarla tanışıyorum. Alışveriş yapıyorum. Tüm dünya öyle yakın ki… Sizin hayal dedikleriniz benim için o kadar gerçek ki… Görüntüler, insanlar, caddeler, ışıklar, arabalar, denizler, okyanuslar, gemiler, uçaklar, satıcılar, resepsiyonistler, tebessümler… Herşey… Herşey öylesine gerçek ki, sizin bildiğiniz dünya ile arasında fark olduğunu iddia etmek neredeyse imkansız. Öyle ki, Çin’e gidip gitmediğimi sorsanız, bir bir anlatmaya başlarım gördüğüm, gezdiğim yerleri… Öyle de tatmin oluyorum hayallerimden…

Varoş mahalle delikanlısının elma yanaklı utangaç sevgilisine ”Seviyom lan seni” demesi kadar içten, berrak hayallerim.

Gülmeyin ! Türkiye’deki tüm turları araştırdım dün. Paramı hesapladım. Uçak biletlerini, otelleri kontrol ettim Fas ve Çin için. Fiyatları karşılaştırdım. Tarihler belirledim. Tur şirketlerini aradım. Öyle inandım işte kendime… Dedim ya… Gülmeyin ! Belki de bu delice akan kandır hayallerimin gerçeğe açılan kapısının anahtarı.

Komik mi? Komik. Acınası mı? Acınası. Gel gör ki; varoş mahalle delikanlısı da benim, elma yanaklı utangaç sevgilide… ”Seviyom lan seni” Hayallerini, inancını, kendine olan güvenini, bir şeyler ters gittiğinde üzülmeyişini, kızmayışını, tevekkülünü, teslimiyetini, yerinde duramayışını, heyecanını, deli akan kanını… ”Seviyom kız seni!”»