''Tek kişilik şehir '' Bizi anlatan bir oyun...

İzmir Devlet Tiyatrosu, Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncularını''Tek Kişilik Şehir '' oyunuyla ''Konak Tiyatrosunda ''konuk etmiş.

Gösterileri Cumartesi günü sona eriyor...

Behiç Ak'ın her zamanki ustalığıyla yazdığı eser, yetenekli ve donanımlı tiyatrocuların üstün oyun gücüyle sahnede su gibi akıp gitmektedir...

Birçok sahnesinde kendimizi hissediyor;eziliyor ve üzülüyoruz. Ülkemiz insanının bir erik ağacıyla özdeşleştirilmesi de ilginç... Çarçabuk kandırılışlarımız ve zavallılıklarımız sergilenmekte...

Bugünün insanının içe dönüşünü ;teknolojinin internet canavarıyla dünyamızın nasıl işgal edildiği ve insanın yalnızlığa itilişini yapmacıksız bir üslupla sunmaktadır.

Şehir dışına kaçarak yalnızlaşmayı yeğleyen insanoğlu kendisinin ''özgür ''olduğunu sanmaktadır.

Aile bireylerinin bile birbirinden yabancılaştığı bencil yapılaşmanın, toplumu nasıl bir yok oluşa götürdüğü açıkça vurgulanmaktadır.

Hızla dönen dünyada farketmeden neleri yitirdiklerimizi anladığımızda içimizi bir eziklik ve burukluk kaplamaktadır.


Tek Kişilik Şehir Emekçileri:

Yazan : Behiç Ak

Yöneten : Serhat Nalbantoğlu

Kondüvit: M. Levent Ünal

Işık Kumanda: Mehmet Nuri Kılavuz

Rol Dağılımı:

Cüneyt Mete, Devrim Yakut, Benian Dönmez

Merve Gül, Ercan Uğur, Melih Duran

Oyunun düşündürdükleri:

“Aileler artık tek kişilik mi?..

-Evet, görünen köy kılavuz istememektedir.

Teknoloji yazın üşümemizi, kışın terlememizi mi sağlıyor?

-Doğal yaşamdan uzak insanoğlu refah yaşamlara koşarken doğal ruhunu yitirmektedir.

Artık hayat bir takım kurslara gitmekten ibaret mi ?..

-Kendi üretmeyen ve hep hazıra konmaya alıştırılmış kitlelerden fazla bir şey bekleyemiyoruz.

Ekonominin kötüye doğru gittiğini havanın ve suların temizlenmesinden anlayabilir miyiz?

-Ne kadar çok kirlilik?..O kadar para ?..Anlayışı sürdükçe ...Evet !..

İnsanlar sırf kendi çıkarları için mi intihar ediyor?..

-Aslında kitlesel intihar olayları vardır. Çıkar savaşlarının kirliliğinden net görülemiyor ve algılanamıyor.

Şehirler, şehir dışına mı taşınıyor ?..

-Genel olarak insanlarımızda, ''yalnızlığa ve dinginliğe özlem '' adı altında bireysel ve bencil yaşama yöneliş var !..

Küsmek, kalp ve damar hastalıklarına iyi gelir mi ?

-Başkalarına mutsuzluk vermek, sağlığın düşmanıdır.Gülümserseniz kalbiniz de güler...

Kendimizi en yalnız hissetmediğimiz anlar, yalnız kaldığımız anlar mı?

-Bu duygu ve düşüncede olanların çoğalması nedeniyle ruhsal dengesi bozulan toplum bireylerinin artık tedaviye ihtiyacı vardır.

Kendinize gülebilirsiniz ama kendinizi gıdıklayabilir misiniz?

-Gıdıklama eyleminde de paylaşım vardır.Tek kişilik yaşamlarda kendini gıdıklamak bir tür ''deliliktir''

Kandırılması en kolay canlılar erik ağaçları mı ?..

-Erken gelenbahara aldanır erik ağaçları...Güneş oyunlarına çabuk kanar ve çabucak yok olur.Turfandada karşımıza çıkan can eriklrinin pahalı oluşu da bundandır.Acıklı bir öyküsü vardır.Bir tatlı söze;ufak hediyelere çarçabuk inanan insanımızla ne kadar özdeşleşmektedir!..
.........

''Tek Kişilik Şehir'' oyunu ailelerin tek kişilik olduğunda yaşanabilen bir şehirde geçmektedir.

Şehir, paylaşımları seven guruplar için yaşanmaz olmuştur. Üç kişilik ailelerin kaçışları bundandır...

Şehirde sadece internet tutkunları kalmıştır.Ve onlar da çok yalnızdır...

Merkezde terk edilmiş bir gökdelen vardır.Ve yalnız kalanların intihar kulesi haline gelmiştir...

Gökdelende bulunan lokanta sahibi ''Bir intihar, üç bebeğe hayat verir '' anlayışıyla bir yandan intiharları teşvik ederken bir yandan da doğumlara sponsorluk yapmaktadır.

Sanal mal alarak zengin olduğunu sananların acıklı öyküsü sunuluyor...

Yapay ve sanal yaşamların bir toplumu nasıl erittiği ironik söylemlerle yansıtılırken insanı derin düşüncelere salıyor.

İzmir'li sanatseverler !..Anneler günü için bulunmaz bir fırsat...Perdeler kapanmak üzere...Kaçırmayınız...Yarın son...

Tüm annelerin, Anneler Gününü ''Aile bilinci içinde coşkuyla geçirmeleri ''dileklerimle candan kutlar sevgilerimi sunarım...