Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '10

 
Kategori
Öykü
 

''Teşekkürler öğretmenim!...''(2.bölüm)

''Teşekkürler öğretmenim!...''(2.bölüm)
 

Ağabeyi o gece köyde kaldı. Ertesi sabah kahvaltıdan sonra herkesle vedalaşıp ayrıldı köyden. Ağabeyini uğurlarken içi bir tuhaf oldu Zeynep'in. Sarılale gözden kayboluncaya kadar el salladı. Gurbet elde tek başınaydı artık. Ayşe öğretmen, Zeynep'in hüzünlü halini görünce hemen koluna girdi. Teselli edici sözler söyledi. Melahat Hanım hüzünlü havayı dağıtmak için bir öneride bulundu:''Yarın okul açılacak;köyü beraberce bir dolaşın. Zeynep köyü ve köylüleri tanımış olur.'' Öneri Zeynep'in hoşuna gitti.

Köyün içinde dolaşmaya başladılar. Yüz metre kadar yürüdüler. Karşıdan kendilerine doğru telaşla gelen birini gördüler. Genç sayılabilecek yaştaki köylü, iki yana sallanarak geldi, önlerinde durdu. Zeynep'e, ''Hoş geldin, '' diyerek elini öpmek istedi. Zeynep şaşkındı. Ne yapacağını bilemedi. Ayşe öğretmen hemen araya girdi, ''Tamam Süleyman, hoş bulduk. Hadi sen arkadaşlarının yanına git, '' diyerek savdı.

Ara sokaklarda yürürlerken, kapı önlerinde oturan kadınlar gördüler. Ellerinde örgüleriye sohbet ediyorlardı. Durdular. Muhtarın hanımı Fatma, güleryüzüyle öğretmenleri buyur etti. Kalktılar birlikte avluya geçtiler. Ayşe öğretmen, Zeynep'i göstererek, ''Yeni öğretmenimiz Zeynep Hanım, '' diye tanıştırdı. Köylü kadınlar hep bir ağızdan, ''Hayırlı olsun, ''dediler. Muhtarın Hanımı, ''Pek gençmişsin. Seni karşıdan görünce Ayşe öğretmenin yakını sandım. Çayımız hazır, içer misiniz?, '' diye sordu. Çay olur da içilmez miydi?...

Muhtarın Hanım'ı Fatma ile Ayşe öğretmen uzun kış gecelerinde sık görüşüyorlardı. Muhtar Osman akşamları kahveye çıktığından birbirlerini ziyaret ederlerdi. Zaten ev gezmeleri de olmasa, köyde geceler geçmek bilmezdi.

Köylünün geçim kaynağı genellikle hayvancılıktı. Ana yoldan gelerek köyü bölüp süzülen dere boyunca kayısı ağaçları bulunuyordu. Kayısı bol olduğunda köylünün yüzü gülerdi.

Zeynep ile Ayşe öğretmen muhtarın evinden ayrılarak sokağa çıktılar. Daha birkaç adım attılar ki;Süleyman belirdi. Yine iki yana sallanarak, telaşla gelip karşılarında durdu. Sanki ilk kez görüyormuş gibi, Zeynep'e''Hoş geldin, '' diyerek eline sarıldı. Ayşe öğretmen yine savdı Süleyman'ı. Köye gelen her yabancıyı görür görmez, ''Hoş geldin, '' der ve elini öpmeye çalışırdı Süleyman. Fakat bir kez karşılamayla bitmez, her gördüğünde aynı sahne yaşanırdı.

Gezilerinin son durağı okul müdürü Tahir Bey'in eviydi. Zeynep müdürü ve hanımıyla tanıştı. Bir süre de orada oturup zaman geçirdiler.

Beklenen gün geldi. Okul açıldı. Öğrenciler birer ikişer okulun bahçesine gelmeye başladılar. Bahçe öğrencilerle velilerin doluşmasıyla bayram yerine dönmüştü. Eski öğrenciler koşuşturuyor ve oyunlar oynuyorlardı. Okula bu yıl başlayacak miniklerse, büyüklerinin elini sıkı sıkı tutarak etrafı seyrediyorlardı.

Beşinci sınıftan bir öğrenci elindeki çıngırağı sallayarak okulun bahçesinde dolaşmaya başladı. Müdür Tahir Bey ile Zeynep ve Ayşe öğretmen okulun kapısında göründüler. Öğretmenler çocukları sınıflarına göre sıraya dizdiler. Uzun bir uğraştan sonra sessizlik sağlandı. Tahir Bey istiklal marşı için komut verdi. İstiklal marşımızın coşku ile okunmasından sonra Tahir Bey bir konuşma yaptı. Zeynep öğretmeni tanıttı.

Törenin bitmesinden sonra öğrenciler düzenli bir şekilde sınıflara girdiler. Okulun ilk günü olması nedeniyle sınıflarda büyük bir heyecan ve telaş vardı. Zeynep öğretmenin sınıfında ise bambaşka bir heyecan vardı. İlk günü olduğu için hem Zeynep heyecanlıydı hem de öğrencileri...Onun sınıfında birlerle ikiler beraber ders görüyorlardı. İlk ders tanışmayla geçti. Birinci sınıf öğrencileri birlikte geldikleri büyüklerinden ayrılmak istemiyorlardı. Zeynep öğretmen derste düzeni sağlamak için bir süre izin verdi.

 
Toplam blog
: 233
: 980
Kayıt tarihi
: 07.01.10
 
 

İzmir doğumluyum. Ege Üniversitesi Gazetecilik Yüksek Okulu mezunuyum. Kısa denilebilecek bir sür..