Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '10

 
Kategori
Güncel
 

''Yağma Hasan'ın Böreği...'' / Kara Ankara'da ''Big Size'' iftar!...

''Yağma Hasan'ın Böreği...'' / Kara Ankara'da ''Big Size'' iftar!...
 

Mütevazi bir toplu iftar...


''Çağımızın totemi Mamon (para), tabusu da mülkiyettir. Her peygamber kendi döneminin totem ve tabularına karşı çıkar. Biz de peygamberlerin yolundan gittiğimizi iddia ettiğimize göre kendi çağımızın totem ve tabularına karşı ses yükseltmek durumundayız.

İslami söylem kendi zamanının ruhuna seslenmek durumundadır. Zamanımızın totem ve tabuları kapitalizmde billurlaşıyor. Onun için ben de Kur’an’ın mülk ayetlerinden, Hz. Peygamber’in mülkiyet konusundaki tutumundan, Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Ali ve Hz. Ebuzer-i Ğifari’nin aynı çizgideki tutumlarından ilhamla çağın totem ve tabusu olan mülkiyete karşı söylem geliştirmeye ve bunu ete kemiğe büründürecek pratikleri hayata geçirmeye çağırmaktayım. Bana göre “anın vacibi” veya “zamanın ruhu” bunu gerektirmektedir. İhsan Eliaçık''

Eskiden iftar sofralarında böyle gösteriş ve o Lale Devri'nin debdebesi yoktu!... İsraf mı; israf hiç yoktu?... Eski müslümanların iftar için ne ''Köprü Kapatmaları'' ne de en büyük iftar birlikteliği diye, Guinness rekorlarına girme gibi bir çabaları da yoktu!...

AKP'nin ''Cemaatla İlişkiler Departmanı'', bir kez daha , Hitler'in propaganda bakanı Goobbels'i bile şaşkına çevirecek müthiş, İslami atraksiyonlar yapıyordu!...

Ankara'da, İstanbul'da İslam ve israf adına kendi aralarında, o müthiş gizli yarışları da sürdürüyorlardı!...

Ankara'da, Kara Ankara kenti belediye başkanının ve gene AKP'nin en büyük en üst yöneticisi, Tescilli RTE ve başbakan, ''Sayın Recep Tayyip Erdoğan Bey''in konuşmasının ardından, bir kez daha Ankara semaları, Washingtondan bile gayet net duyulacak bir şekilde ''Evet'' nidalarıyla çınlıyordu!...

Değerli başbakanda çifte bayramlı konuşmasında, Demirel'in bir türlü becerip de yapamadığı ve kendisinin son sekiz yılda yarattığı ''Büyük Türkiye'' yi ifade etmeye çalışıyor ve "Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en parlak dönemini yaşıyor" diyerek bu altın dönemi övgü ve coşkuyla cemaatına anlatıyordu!...

Bu arada birazda kendiliğinden yoksul katılımıyla, katılım hedefi hesapsızca %40 artınca, işler biraz karışıyor, davetsiz aç insanlardan (alabilenler) şanslıları ek kumanya paketleriyle mübarek oruçlarını açmaya çalışıyor, bazıları kumanya alamasa da oruçlarını su ile açıyor ve bu arada dünyanın en kalabalık sofra rekoru olan, 16 bin 250 kişilik Washington' da ki yemek rekoru, cemaat olsa da, bu ''refik'' olmayan insan topluluğunca geçilip, bu ABD rekoruna da ''beş'' çekiliyordu. Ve bu konuda da atalarımızın batıya karşı olan üstünlüğü bu tür torunlarınca ve bu şekilde ve ayrıca tescil modasına da uygun ve uyumlu bir şekilde, batının bu rekor levhasına tescil ettirilir hale getlriliyordu!...

Bu gün, bu gezegende, ''1 Milyar'' insan, aç sabahlıyor!...

İftar için toplam 8 ton et, 5 ton pirinç, 2 ton nohut kullanılırken, 60 bin pide, 60 bin ayran, 120 bin şişe su ile hurma, zeytin, tereyağ ve baldan oluşan iftariyelik hazırlanmıştı...

Organizasyon komitesi, iftar organizasyonunun Guinness Rekorlar Kitabı'na girmesi için girişimlerde bulunacaklarını belirtiyordu!...

Bu iftar karnavalı sonunda, çöpe dökülen nimetler, üstüne basılan rısklar ve ekmek taneleri!...

Bizim anladığımız iftarda böyle zırvalıklar , ''Evet'' nidalarıyla, oruç bozup, bağırıp çağırmalar, zıvanadan çıkmalar hiç mi hiç yoktu!...

Demek ki dünya değişirken, İslam'da değişiyor ve değiştiriliyordu!... Demek ki bizim Osmanlı görmüş ninelerimiz , dedelerimiz bu insanların kılıklarını ve hallerini görselerdi, şüphesiz ki büyük bir şok yaşarlardı!...

Allah hepsini islah etsin!... Ama açlıkla değil!...

AKP'nin misyonlarından biri de, İslam'a ters düşen israftır!... Onlar önce insanı, onun bilincini, onların fakirliğini, sonra nimeti ve sonra da bu ülkenin yer altı ve yer üstü zenginliklerini israf ve istismar ederler!... Ülkenin, kaş yapayım derken göz çıkartarak zamanını ve geleceğini de israf ederler...

Dinimizde israf haramdır!...

Yağma Hasan'ın Böreği' ne gelince, dilimize yerleşmiş bir deyimdir ve ''Hakkı olanın da olmayanın da kolayca yararlandığı, kimsenin korumak gereğini duymadığı, her yanından sömürülen kaynak, anlamına gelmektedir...

Şüphesiz ki idrak edebilene!...

İslamın büyük peygamberi Hz. Muhammed, ölüm döşeğinde ne güzel söylemiş:

“Üzerimde 7 dirhem dahi olsa, bir mülkiyet olduğu halde Allah’ın huzuruna çıkmaktan haya ederim…”

3.eylül.2010 / Tarabya,

 
Toplam blog
: 392
: 4592
Kayıt tarihi
: 12.03.07
 
 

İstanbul doğumluyum. Sağlıklı beslenme, yüzme, doğada yürüyüş ve çevre özel ilgi alanlarım. Şiiri ve..