" Yazıyorum "

Nüklear enerji…..

Orta Doğu Teknik üniversitesinin ( ODTÜ ) kuruluş yıllarında Makine Mühendisliği
bölümünde Nüklear mühendisliği dalı da kurulmuştu… ( 1968 yılları )

Buradan çok sayıda , o dönemin Nüklear bilgileriyle donatılmış genç mühendisler
yetiştirildi.. Bunlar o günler için büyük bir değer idi…

Orta Doğu Teknik üniversitesinin bu bölümünde yalnız Türk gençleri değil ,
Orta Doğudan gelenler, Afrika’dan gelenler, İran’dan gelen öğrenciler vardı…
Bütün bu genç insanlar iyi eğitimden sonra herkes kendi ülkesine döndü ve
oralarda kariyerine devam etti…

Peki ; Onlar çalışmalara başladılar da Türk mühendislere ne oldu derseniz,
öncelikle ilk yıllarda Türkiye Elektrik Kurumu ( TEK ) Nüklear dairesinde işe
başladılar.. Hedef iyi heyecan vardı…

Aradan yıllar geçti.. Türkiye kendi şartlarına uygun bir teknoloji geliştiremedi..
İş tavsadı.. Hükümetler işin üzerine düşmedi.. Ödenekler verilmedi..

Yolsuzluklar görüldü, bu yatırım hacminin Hazine’nin karşılamayacağı düşüncesini
İMF Türk hükümetlerinden istedi… TEK bunun üzerine Nüklear Dairesini kapattı..
Onlarca iş bitti… Dünya bunun üzerinde kafa yorarken biz kapattık, gittik…
Size bir masal anlatıyoruz ya: 1968 ‘lerde bu bölümden mezun olanlar ne yapıyor
diye sorabilirsiniz ? Büyük bir kısmı yurt dışına çıktı.

Gittikleri ülkelerin nüklear tesislerinde – santralarında çalıştılar. Amerika – Kanada - İsviçre ‘de çok sayıda Türk mühendis çalıştı… Daha da çarpıcı İran bunlara kucak açtı… ODTÜ Makine- Nüklear mühendisliği bölümü mezunları, İranlı mühendis arkadaşları ile beraber bu gün İran ‘ın Nüklear santrallerinin gelişmesinde çalıştılar…

İran’ın Nüklear teknolojisi ODTÜ Makine Nüklear bölümün 1968 kuşağının ürünüdür.

Keşke bizde ileriyi görerek bu insanlara olanaklar vererek, Nüklear teknolojide
belirli bir düzeye gelebilseydik.. Büyük bir enerji sıkıntısı çektiğimiz, ilk kurmayı
düşündüğümüz Nüklear santralın bile yerini tespitte zorlandığımız bu günlerde
buralarda çalışacak değerli uzmanlara sahip olurduk…

İran teknolojide gelişerek, iddiaya göre Nüklear bomba yapabilecek duruma
geldiğini, bu bomba ile her alanda konumunu kuvvetlendireceğini, büyük bir güç
olarak tehdit olacağı korkusu ile, bu silahlara sahip olanlar, bilhassa Amerika
tarafından tu kaka ilan edildi.. keşke bizde o noktada olsaydıkta böyle bir tehdir ile
karşılaşsaydık…

Türkiye kendi teknolojisini üretemedi.. Bırakın Nüklear enerjiyi , basit kömür
yakan termik santraları bile dışarıya yaptırıyor..

Partizanlık, profesyonel –okumuş kıyımı, ufuksuzluk, plansızlık, küçük düşünmek
Türkiye’ye çok şey kaybettirdi ve halende kaybettiriyor..

Dünya enerji ve bilhassa Nüklear enerjinin hakim olacağı yeni bir dönemin içinde..
Bu alanlara yüz milyarlarca dolar akıtarak, uygarlığın akışına yön verecek yeni
buluşlar peşinde. Biz ise kâh karanlıkta, kâh aydınlıkta oturarak, türban ile,
İmam hatip okulları ile uğraşarak, kısaca küçük hesaplarla bir şeyler yaptığımızı
zannederek günlerimizi geçiriyoruz…

Yarın başımızda Atom bombası patlatırlarsa, şunu bilin ki bu bomba Türbanı da
delip geçiyor, başında patlıyor… Sen hala uyu...