Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ekim '15

 
Kategori
Siyaset
 

"1 Kasım seçimlerine doğru CHP"

Geçen haftalarda tartıştığımız seçim takvimi ilerliyor. Siyasi partilerin seçim öncesi izleyecekleri kampanyalar da yavaş yavaş netleşmeye başlıyor. Siyasi parti reklamları TV’de görünmeye başladı bile. Yenilenen seçimlerde hazine yardımı yapılmaması nedeniyle partilerin kampanyalarında tasarrufa gidecekleri zaten malumdu. Kampanyaların sönüklüğünü sadece ekonomik sebeplere bağlamamak gerekiyor.
 
7 Haziran seçimlerinden sonra sadece beş ay; ilk seçimlerden sonra seçimlerin yenilenmesine karar verilmiş olmasından bu yana ise çok daha kısa bir süre geçmiş olmasının ve bu süre içerisinde Türkiye’nin bir cenaze evine dönmüş olmasının da buna bir katkısı olduğunu belirtmek lazım. 7 Haziran’dan bu yana Türkiye, ana hatlarıyla sadece iki şey tartıştı: Şiddet, ölümler ve kuvveden fiile geçemeyen hükümet senaryoları. Bu süreçte CHP, 7 Haziran seçimlerinde kampanyasını yürüten Ali Taran ile tekrar anlaşamadı. Anlaşmazlığın maddi nedenlere dayandığı da aşikârdı; nitekim CHP seçimler öncesinde miting düzenleyeceği seçim çevrelerinde de tasarrufa gideceğini açıkladı. Bu genel çerçeve içerisinde, 1 Kasım seçimlerine doğru yaklaşırken CHP’nin pozisyonu ile ilgili birkaç noktanın altını çizmek gerekiyor. İlk olarak, 1 Kasım seçimleri ile ilgili kampanya süreci için profesyonel bir siyasal iletişim şirketi ile anlaşılamamış olmasının CHP açısından bir kayıp olduğunu belirtmek gerekiyor. Profesyonel şirketlerin talep ettikleri rakamların, çoğu siyasi partide olduğu gibi, CHP içerisindeki bazı kesimleri de rahatsız ettiği ve bu kadar paranın bu reklam şirketlerine ödenmesine sıcak bakılmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Evet, siyasi partilerin seçim kampanyalarını organize eden şirketlerin istedikleri rakamlar gayet yüksek, ancak unutmamak gerekiyor ki, artık reklam dediğimiz “şey” sadece ürün (parti) “tanıtımı” için ödenen bir meblağ değildir. Lynda Lee Kaid ve Christina Holtz-Bacha tarafından derlenen Encyclopedia of Political Communication’da da dile getirildiği gibi (siyasal) reklam anlayışı basitçe bir “ürün tanıtımı” olma düzeyini çoktan aşmış, bir partinin kitle iletişim kanallarında zaman ve yer satın alarak seçmenlerin siyasal inançlarını, tutumlarını veya davranışlarını etkileme süreci haline gelmiştir. Nitekim yine hatırda tutmak gerekiyor ki, siyasal kampanya yönetiminde kitle iletişim kanallarının kullanımı, ana akım (Otto Kircheimer’ın “catch all parties” dediği ve rahatlıkla CHP’yi de bu kategori içerisinde değerlendirebileceğimiz partileri bu şekilde tercüme edebiliriz) siyasi partilerin başarısında çok daha belirleyicidir. İdeolojik yönelimi daha belirgin partiler için siyasal reklam, o partinin başarısında çok belirleyici değilken, CHP gibi tüm toplumsal kesimlere seslenme iddiasındaki partiler için bu süreç çok daha hayatîdir.
 
CHP’nin 7 Haziran seçimlerinde kampanyasını emanet ettiği Ali Taran isminin, Türkiye’deki siyasal reklam piyasası içerisindeki önemini de yabana atmamak gerekiyor. Taran’ın, 2002 seçimlerinde Genç Parti ile başladığı bu serüven (ki bu, seçimlerden çok kısa bir süre önce kitlelerin adını duymaya başladığı Genç Parti’nin bu seçimlerde yaklaşık %7,5 civarına oy alması, iyi yürütülen bir siyasî kampanyanın doğru düzgün tanınmayan bir siyasi partiyi bile nerelere taşıyabileceğine dair çok güzel bir örnek teşkil ediyordu) daha sonra da devam etti. Ali Taran’ın 7 Haziran seçimlerinde CHP için tasarladığı kampanya stratejisi de ses getirmiş; kampanya olumlu geri bildirimler almıştı. CHP’nin bu seçimlerde böylesi bir profesyonel destekten mahrum yola çıkması kendi açısından pek de iyi bir tercih sayılamaz. CHP’nin, Kurban Bayramı süresince TV’lerde yayınlanan reklam filmi, her ne kadar profesyonel bir şirket tarafından yönetilmese de yine de kampanya ile ilgili olarak CHP’nin dersine çalışmaya gayret ettiğini gösteriyor. Özellikle, partinin kendi reklam filminde diğer siyasi parti genel başkanlarına da yer vererek birlik, bir arada yaşama mesajı vermesi, parti içerisinde bu konuda bir beyin fırtınasının yürütüldüğünün açık kanıtı gibi. Reklam filminin olumlu bir izlenim bıraktığını rahatlıkla söyleyebilirim: CHP’nin Kurban Bayramı’nda yayınlanan reklam filminin kitle üzerindeki etkisi ile ilgili olarak nasıl böyle rahatlıkla konuşabildiğimi ve bu reklam filminin izleyiciler üzerindeki etkisinin “olumlu” olduğuna nasıl karar verebildiğimi açıklayabilirim. 7 Haziran öncesinde siyasi partilerin reklam kampanyaları üzerinde konuşurken de belirtmeye çalışmıştım; bu konudaki en güzel ölçek çocuklar/gençlerdir. İster o reklamın (ya da siyasal reklamın) hedef kitlesi içerisinde yer alsınlar ister almasınlar, çocuklar ve gençler reklama karşı çok daha fazla duyarlıdırlar. Çocuklar ve reklamlar arasında bir bağ olduğunu anlatabilmek için hiçbir akademik çalışmaya referans verme niyetinde değilim: Çocuğuna yemek yedirebilmek için reklam kuşağını bekleyen her anne-baba, reklam ve çocuklar arasındaki bu görünmez bağı zaten iyi biliyordur. Şaka bir yana, iyi bir (siyasal) reklam, ana sloganı çocukların diline düşmüş; çocukların, gençlerin ilgisine mahzar olabilmiş reklamdır. Bu açıdan, CHP’nin diğer genel başkanlara yer verdiği reklam filmi kayda değerdir. Sadece bir reklam filmi üzerinden siyasi partilerin reklam kampanyaları üzerinden konuşmak zor olduğu gibi; sadece ve sadece reklam kampanyaları üzerinden o partinin seçimlerdeki performansı üzerine çıkarımlar da bulunmak da zor ve yanıltıcıdır. Ancak günümüz “medya çağı”nda, özellikle CHP gibi ana akım siyasi partilerin performanslarını, izledikleri siyasi kampanya süreçlerinden bağımsız değerlendirmek de mümkün değildir. CHP’nin 1 Kasım seçimlerindeki performansını nelerin etkileyebileceği, partinin sadece aylar öncesindeki diğer seçimden farklı olarak oylarını artırabilecek ya da azaltabilecek faktörlerin neler olabileceği başka bir yazının konusu olabilecek kadar uzun. Keyifli okumalar… Mete K. KAYNAR
 
Toplam blog
: 38
: 70
Kayıt tarihi
: 08.02.15
 
 

Hacettepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü. Doç. Dr.  Özgür Üniversite ..