(14) Kadın misafirini farketti

Kadın Tanrıya iyi davranmak üzere harekete geçmesi gerektiğini farketti. Böylece kırk yıldan buyana Tanrının ona neler yaptığını düşünmeye başladı. Çünkü onun misafiri olmuştu ve Tanrı ona çok iyi davranmıştı.

Bunların neler olduğunu bilmesi gerekiyordu. Çünkü onun herşeyi olan çok sevdiği, çok özel bir misafirdi. O’na çok iyi davranması gerekiyordu. Peki Tanrı yıllardan beri kadına nasıl davranmıştı? Kadın aslında birsürü sınavdan geçmişti, acılardan geçmişti, hastalıklardan geçmişti. Kadın bunlar için Tanrıya çok teşekkür etti, çok şükretti. Çünkü iyi ki o hastalıkları yaşamıştı ve çok sağlıklı olmasını öğrenmişti. Çok sağlıklı olmayı öğrendiği için bugün bedeni aşka dayanabiliyordu. Kadın ruhsallığı hazır olsa bile fiziksel bedeninin de hazır olması gerektiğini şimdi farkediyordu. O yüzden o hastalıklardan sağlam çıkmış ve bedenini kuvvetlendirmişti.

Kadın yıllarca savaşmıştı; insanlarla savaşmıştı, negatif düşüncelerle savaşmıştı, başka insanlara yardım etmek için büyük savaşlara girmişti. Kadın aslında bir amazon savaşçısı gibiydi. Fakat kadın savaşa savaşa yorulmuş ve barışın aslında ne kadar önemli olduğunu farketmişti. Kadın barışın önemli olduğunu farkettiğinde, gelen erkeğe tamamen teslim olmaya karar vermişti. Kadın barışın ne kadar önemli olduğunu savaşmaktan öğrenmişti. Böylece ona şavaş kapılarını açmasını sağladığı için Tanrıya şükretti. Tanrı çok akıllı hareket etmişti ve ona birçok şeyi öğretmişti.

Kadın yıllarca sevgisiz yaşamıştı. Sevginin içinde aslında sevgisizdi. Eğer yeterince sevgi olsaydı, kadın gerçek aşkı aramak için yola çıkmayacaktı. Yıllarca sevgisiz yaşadığı için Tanrıya teşekkür etti. Çünkü sevgisiz yaşaya yaşaya aslında Tanrının sevgisini farketmişti. Bu yüzden çok akıllı olan ev sahibine teşekkür etti. Ona herzaman rızkı güzellikle sunmuştu. Canı birşeyler istediği zaman alıp yemişti. Ama zaten kadın da canı birşey istiyorsa ikincisini istememişti. Kadın kendisini böylesine tokgözlü yaratan Tanrıya teşekkür etti. Kadın negatif taraflarını pozitife çevirmeyi öğreten Tanrıya teşekkür etti. Kadın en büyük isteği, yıllar önce Tanrı istettirdiği için teşekkür etti.

Kadın bu isteğinin farkına vardı ve bütün bedeninde şunu hissetti; “Eğer bir insan birşey istiyorsa, gerçekten onu Tanrı istemiştir. O zaman Tanrının istediğine hiçbirşey engel olamaz ve bütün bir evren bunun gerçekleşmesi için mücadele eder.” İşte kadın gelen erkekle birlikteliklerini sağlamak için bütün dostlarının o hiç bilmeden nasıl uğraştığını gördü. Bütün arkadaşları kadının bir aşk aradığını biliyordular. Erkeğin bütün arkadaşları da erkeğin bir aşk aradığını biliyordular. Ama beş yıldan beri ikisi de aradıkları aşkı bulamamışlardı ve ikisi de yalnızdı. Onları birleştirebilmek için bütün arkadaş grupları birbirlerini tanımadan onlara yardım etmeye çalışıp, planlar kurmuştular. Aslında bu şu cümleye çok uyuyordu; “Eğer bir insan birşey istemişse onu Tanrı istemiştir ve onun gerçekleşmesi için bütün evren mücadele eder” Ve bütün evren de mücadele ediyordu.

Kadın yağmurlu havalarda bir erkekle dolaşacağını düşündüğünde erkek geleceğinde yağmur yağardı. Evren mutlaka onlara yardım ediyordu. Kadın bunu farkettiğinde iyi bir ev sahibi olması için neler yapması gerektiğini artık biliyordu. Çünkü karşısındaki erkeğin kalbiyle gelen Tanrının ondan ne istediğine çok dikkat etmesi gerekiyordu.

Erkek çok az konuşuyordu. Sadece arada sırada tek tük cümleler söylüyordu. Çünkü Tanrı kadına; “Lüzümsuz konuşma” diyordu. Kadın erkeğin söylediklerini bir kenara not edip, Tanrı benden ne istiyor deyip ona göre davranmaya karar verdi.

Tekrar görüşünceye kadar sevgiyle kalın