Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Şubat '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

(2) Türban konusunda 3. tez

(2) Türban konusunda 3. tez
 

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=92514

Bu yazı, bu linkteki yazının devamıdır. O yazıda, kısaca; türban konusunun bir hak olmadığının savunulabileğini söylüyorum. Bu yazıda ise, neden bir hak olmaması gerektiği hakkında gerekçe gösteriyorum.
...

Çağdaş devlette din bireysel bir hak olarak korunur.

O yüzden devletlerin resmi dinleri yoktur, bireylerin dini inancı vardır. Bir toplumda pek çok dinden insan olabilir. Temel insan haklarından dolayı, devlet, her dini inanca eşit mesafededir ve koruyucudur.

Bir insanın inancına uygun giyme serbestliği vardır, ama bir insanın, inancına uygun giymesinin zorunluluğu sadece kendisini bağlar. Toplum, her inancın yaşam alanını oluşturan ortak katmanları, her inancın tam tekmil yaşamasını sağlayacak şekilde düzenleyemez. Örnek olarak, bir hintli, inek kutsaldır diye, olur olmaz yerde inek besleyemez. Ya da, bir grup insan, ulaşım araçlarında, inancı böyle diye, erkeklerden uzak olmak için ayrı bir bölme ya da hat isteyemez.

Sonuçta, biz bireysel inançlarımızı, salt bireysel alanlarımızda yaşamalıyız, çünkü, bunun ötesine geçtiğimiz zaman toplumu oluşturan diğer bireyselliklerin haklarını ihlal etmiş olabiliriz. Çünkü ortak katmanlar, her inanca uygun hazırlanamaz. O ortak katmanda bulunanlar, doğal olarak, inançlarını o alana uyduracaktır, o alanı inançlarına uydurmayacaktır.

Bu nedenle, örneğin inancım gereği başımı örtüyorsam, ortak bir katmanda bulunduğumda başımı çıkarmam gerekebilir. Bu bir utanç vs. olmamalıdır. O yer ve zaman, senin bireysel inancını yerine getirmene uygun değildir. Türban tartışmasında, 'başörtüsü takamıyorlar, o yüzden eğitim hakları ellerinden alınıyor' deniyor. Bu bakış açımızla, bu, üniversiteye gitmeyenin kendi tercihidir. Bir şekilde, inancını, eğitimden üstün görmektedir. Bu şekildeki bir söylem, başörtüsünü çıkarmayı utanç hale getiriyor. Oysa, inançlarımızın ortak katmanlarda daralmasını utanç saymamalıyız, ortak toplumsal yaşantıya bir katkı olarak görmemiz gerekir.

Üniversite olayına baktığımız zaman, burası, bireyin salt özel alanı olmadığı halde, başörtüsünü çıkarmayı bir utanç ya da ‘günah’ nedeni görüyor ve bireysel inancı konusunda, ortaklık içeren bir toplumsal katmanı zorluyor. Evet, bu zorlamanın siyasal vs. olup olmaması hiç önemli değildir. Siyasal olmasa da bu bir zorlamadır.

Peki üniversite toplumun ortak bir katmanı mıdır?

Ortak bir katmanıdır. Çünkü, binbir türlü insanla, aynı kantini kullanırsın, aynı sınıfa girer ve aynı masayı kullanırsın, aynı kütüphaneye gidersin. Aynı masada yemek yersin. Orası ortak kullanılan bir alandır.

Soru: Peki, orası ortak bir alan diyelim, insanlar orada inançlarına uygun giyinseler ne olur?

Cevap: Bu salt giyim meselesi değildir. Gündelik hayatta bir insanın inancına uygun yaşamasıdır. Kimi bunu giyimle yaşar, kimi başka şeyle yaşayabilir. İnanç gibi toplumun her bireyini kuşatmayan yasallıklar ortak katmanlarda, bir başkasını rahatsız edebilir. Çünkü, farklı dünya algılamaları vardır ve iki ayrı inanç birbiriyle çatışabilir. O zaman ortak alan bozulmuş olur.

Özet: Ortak alanlarda, bireysel özelliklerimizden vazgeçmemiz, ortak alanların varlığının gereğidir. Kişi olarak, bizim için, ne günah, ne ayıp, ne kusur, ne de başka negatif bir şey olarak görülmelidir. Tam tersine toplumun ortak katmanlarına katkı olarak görülmelidir.

Türbana, bir ideolojinin simgesi olduğu için karşı çıkanlara önerim, daha çok onun bir hak olmadığını söyleyerek karşı çıkmalarıdır. Aynı şekilde, başörtüsü takmasına karşı çıkılan kişi de, düşmanca bir tutuma muhatap olduğunu düşünmekten daha çok, bunun bir hakkı olup olmadığı konusunu düşünmesi gerekir.

Evet, bütün mantıksal akıl yürütmelere, analitik bakışlara rağmen yaşam bir siyasal mücadele alanıdır. İnançlarımız, fikirlerimiz uğruna, (haksız ve yanlış olduğunu bildiğimiz şeyleri yapmadan) mücadele etmemiz gerekir. Bunu herkesin yapması gerekir. Ben kendimi çok doğru sanabilirim, ama karşı bir duruşla karşılaşmalıyım ki, yanlış olduğumu anlıyabileyim.

 
Toplam blog
: 467
: 1012
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Çeşitli güncel konularda, zaman zaman "Neden olaya böyle bakılmıyor?" diye düş..