(2. Bölüm) Yelkenler Yelde Sınanır…

 Fenis Yarullin’in “Ben Hayata Âşık” adlı ilk şiir kitabı 1964 yılında yayımlanmıştır. Daha sonra 1960’lı yıllarda okul öğrencileri ve gençlere yönelik yazdığı şiir ve hikâye kitapları yayımlanmıştır. 1970’li yıllarda Fenis Yarullin daha kapsamlı uzun edebi tür olan roman yazarlığına başlamıştır. Ve ilk olarak 1971 yılında kendi hayat hikâyesini konu edinen “Yelkenler Yelde Sınanır” başlıklı romanını yazmıştır. Roman önce “Kazan Otları” (Kazan Utları) dergisinde yayımlanmış, daha sonra ayrı kitap olarak basılmıştır. Söz konusu roman okurlar tarafından büyük bir beğeni ile karşılanmıştır. Bence, yazarın en önemli ve en değerli eserlerinden birisidir. Zira roman hayatın gerçeklerini gözler önüne sermekte, okurları düşünmeye sevk etmektedir. Fenis Yarullin’in romanı, gerçek aşk ve ihanet gibi bir birine zıt kavramları da, bağlılık ve sadakat gibi yüce duyguları da içermektedir. Romanı okurken yazarın yaşadığı hayatı bizzat yaşıyor, çektiği açılarına ortak oluyor, sevinçlerini paylaşıyorsun.

Fenis Yarullin, romanında adını Feniyar olarak değiştirmiştir.

Fenis Yarullin’in “Yelkenler Yelde Sınanır” romanı Rusçaya ve Kazak Türkçesine aktarılmıştır. Yazarın 1985 yılında kaleme aldığı “Kıygak-Kıygak Kaz Bağırıyor” (Kıygak-Kıygak Kaz Kıçkıra) adlı romanı İkinci Dünya Savaşı yıllarındaki kadınların hayatını konu edinmiştir. Kadın-erkek eşitliği sözleri ile kandırılan kadınların, ancak erkeklerin yapabileceği en ağır işlerde çalıştırıldığını eleştiren yazar, kadınları romanın kahramanı Sehiye aracılığıyla anlatmıştır. “Dönüş” adlı romanında ise, Sovyet Ordusu’nun içten çürüdüğünü asker baba-oğul örneğinde anlatan Fenis Yarullin, vatan ve namus kavramlarının üzerinde durmuştur.

         Fenis Yarullin şair olarak adım attığı edebiyat dünyasına çeşitli türlerde eserler yazarak katkıda bulunmuştur. Yazarın Tatar Edebiyatı’nın gelişmesinde ayrı bir yeri vardır. Fenis Yarullin birçok hikâye kaleme almıştır. Onun hayata dair iyimserlik içeren mizahi hikâyeleri “Herkesin Kendi Patikası” başlıklı kitapta toplanmıştır. Yazarın şiirlerinden bazıları Rusçaya çevrilip “Sovremennik” (Çağdaş), “Avrora” (Kutup Işığı), “Volga”(İdil), “Baykal” gibi dergilerde ve “Literaturnaya Rosssiya” (Edebi Rusya), “Komsomolskaya Pravda” (Komsomol Gerçeği) gibi gazetelerde yayımlanmıştır.   

  Fenis Yarullin şiir, hikâye ve roman yazmanın dışında, oyunlar da yazmış ve birçok oyunu çeşitli tiyatrolarda sahnelenmiştir. “İşte Geliyor Araba…” adlı komedisi ilk kez 1974 yılında G.Kamal Tatar Devlet Akademi Tiyatrosu’nda sahnelenmiş. Oyun birkaç sezon boyunca 300 defa oynanmıştır. Ayrıca aynı oyun 1975 yılında Tatar Devlet Drama ve Komedi Tiyatrosu tarafından da sahneye konulmuştur. Yazarın “Zengin Baba” adlı komedisi “Baba Geldi” adıyla Elmet Drama Tiyatrosu’nda 1987 yılında sahnelenmiştir. 1992 yılında “Söyembike Yiğit Seçiyor” adlı müzikal komedisi K.Tinçurin Tatar Devlet Drama ve Komedi Tiyatrosu’nca sahneye konmuştur. Yarullin’in “Kaderi Tekrar Yazamayız” adlı dramı 1995 yılında Başkurdistan’ın Tuymazı Tatar Devlet Tiyatrosu tarafından oynanmıştır. 1997 yılında “Kızların Sinirlisi” adlı komedisi Elmet Devlet Tiyatrosu’nda sahnelenmiştir. 1996 yılında “Bir Buluşma – Bir Ömre Bedel” adlı komedisi Kazan Devlet Gençler Tiyatrosu tarafından sahneye konulmuştur. Ayrıca “Şürelelerin[1] Ahı” adlı masal-oyunu Kültür Bakanlığı tarafından düzenlenen yarışmada ikinci olmuştur. Yukarıda da gördüğümüz gibi Fenis Yarullin’in oyunlarının büyük çoğunluğu komedidir. Yazarın seyircileri gülerken düşünmek zorunda bırakan oyunları, günlük hayatta bazen gözden kaçırdığımız gerçekleri gün ışığına çıkarmaktadır.