Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Temmuz '14

 
Kategori
Blog
 

-Sıcak havalarda ondan, bundan, şundan

-Sıcak havalarda ondan, bundan, şundan
 

Siteye yeni üye olan arkadaş “ben buraya duygu ve düşüncelerimi paylaşmak için geldim” diye bir girizgâh yapınca bana bir haller oluyor, dostlar!


Dudaklarımda yapıştırtma bir gülücük oluşuyor.


Hele ki yazıya “sevgili okurlarım” diye başlayıp, “kıymetli takipçilerim” diye bitirmiyor mu?


Başlıyorum kıkır kıkır gülmeye…


Halime gülmeyin sakın zira pek de hayra alamet bir durum değil bu!


Almanya’daki aşırı sıcaklar; üstelik bir şantiyede çalışıyorsanız pek çekilir gibi değil!


Yarı fiyatına çalışan Polonyalı duvarcılar ne şakul biliyorlar, ne de gönye! Tek kelime Almanca bilmedikleri için pantomim kaçınılmaz oluyor! “Öyle olmaz böyle olur” diye meramımı anlatmak için vücudumun her zerresini kullandığım halde pek başarılı olamıyorum.

Yalanım varsa iki gözüm önüme aksın!


Hani sanki inşaata çalışmak için değil, “paylaşım” için gelmişler!


Hani sanki bu siteye yazmak için değil, “paylaşmak” için gelenler gibi!

Suyuna tirit yani!


İyi de birader, insan “kendinden” olanı, “yarattığını” paylaşır yahu!


Allah için… Biraz da Başak Hanım korkusuna MEBE’de terbiyemi muhafaza ediyorum. Ondan ihtar almamak için azami gayret gösteriyorum ama şantiyede durum farklı!


Bayramlık ağzım, tam da biberlik! Lehçe küfürler havalarda uçuşuyor! Nasıl da öğrendim bilmem ki?


Ama işte hayat öğretiyor.


Paydosa yakın “gönüllerini alma” çabası her şeyden zor! Belli bir kültürün insanları… Baskı rejimlerinde sindirilmiş, otomasyona uğramış ve bunun neticesinde “günü kurtarmaya çalışan” ve bunun için de “alkole” sığınan insanların dünyası!


Bir de yanık türküleri var ki!


Söyledikleri zaman insan “duvarını da seveyim, şakulünü de, gönyesini de” diyor!


İşveren öyle demiyor ama!


Ve fakat!


İki arada bir derede, “paylaşacağız” hayatı! Bu ağızlara sakız olmuş sözcükten nefret etsek bile!


Bu Pazar sabahı kahveleri Alev Meisel Hanım ısmarladı!


Henüz açılmamış bir mekânı cebren açtırarak iki lafın belini kırdık!


“Anlatmak” için beni tercih etmesi ayrı bir övünç kaynağı!


“Ablandır” falan demeyin lütfen.


O herkese her şeyini anlatmaz!


Kan çekiyor işte, tıpkı benim gibi!


“Paylaşım” dedikleri de bu olsa gerek! Umuma kapalı ve özel! Almanların dedikleri gibi “Für könner”(Anlayana, bilene. tanıyana  yani)


Bu arada “dinlemesini bilmek de “çok önemli!


İşin özüne gelince….


“Yazıyor ve paylaşıyorum “demenin hiçbir hükmü yoktur bu sitede… Önce “okuyarak” paylaşacaksın, sonra “yazarak”… Öyle “sevgili okurlarım”, “kıymetli takipçilerim” söylemleri madara eder insanı! “Okur” olmayana “yazar” dendiği nerede görülmüş?


Tepki görse de “paylaşımın” seçici olması konusunda ısrarlıyım ben! Buna “yazı uğraşı da” dahil

!
Yanılıyor da olabilirim tabii!


Haaa! Çok “şahsiyat” yaptık değil mi?


Haklısınız yaptık!


“Culduz da paylaşmış” deyip hoş görün lütfen!


Güzel pazarlar efendim.

 

 
Toplam blog
: 312
: 1658
Kayıt tarihi
: 10.02.07
 
 

Önceleri konuşurdu insanlar, "yazmak", sonraların işi... Duygu ve düşüncelerimizin yanı sıra gözl..