- Kategori
- Siyaset
“Açılım”ın öteki adı: Açmam, açamam, söyleyemem...
Her şeyin konuşulacağı yer!...
Günlerimiz “açılım”la geçti.
Toplumun değişik kesimlerinden, “açılım”a destek açıklamaları geldi. “Kambersiz düğün olmaz” misali sayacağımız birçok kişi, “destek kervanı”na katıldı.
“Açılım”ın açılımı neydi?
“Açılım”ı gündeme getirenler, geçen sürede, bunun “ne olduğunu” bir türlü açıklamadılar. Yapılan açıklamalar da kamuoyu için doyurucu olmadı.
*****
“Açılım”a AB’den de destek geldi:
“İçeriğini bilmiyoruz, ama destekliyoruz.”
AB’nin bu yaklaşımı, kamuoyunda kuşkuyla karşılandı. Çünkü AB, “bilmediği şey”i nasıl desteklerdi?
Öyleyse?
Bundan sonra, soruların önünü kesebilirsen kes!
****
“Açlım”, sonunda Meclis’e geldi.
Bugün, bütün gözler, hükümet adına yapılacak konuşmalara çevrildi.
“Meclis’te tarihi gün” dendi.
TBMM’de çok şey söylendi, ama akıllarda ne kaldı?
İşte, "herkes için daha fazla özgürlük" diyen İçişleri Bakanı Beşir Atalay’dan “yapılacak”lar:
- Farklı dil ve lehçelerin kullanılmasının önünde olan engeller kaldırılacaktır.
- Bağımsız bir ayrımcılık komisyonda ülkemizde de kurulacaktır.
- İsimleri çeşitli nedenlerle değiştirilen yerler, talep doğrultusunda eski isimlerine kavuşacaktır.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması merakla bekleniyordu. Ancak "açılım"ı açması beklenen Başbakan, konuşmasını “Yarın, Türkiye, geleceğe daha umutla bakan bir Türkiye olacaktır.” diye bitirdi.
Bugün, çok şey söylendi; ama “açılım”a, en uygun düşen bir şarkı sözü oldu:
“Açmam, açamam, söyleyemem...”