“Açız, işkence görüyoruz”

İstanbul Kumkapı’da İl Emniyet Müdürlüğü’ne ait Yabancı Şube Müdürlüğü Misafirhanesi’nde dün sabah 08:00 sıralarında oturma izni olmayan ve kaçak çalışan yabancı uyruklu 786 kişi isyan çıkardı. Göçmenler, kaldıkları odaların kapılarının arkasına barikat kurup polisleri içeri almadı. Bununla da yetinmediler, yaktıkları battaniyeleri, kırdıkları dolap kapaklarını pencerelerden aşağı attılar. Ardından da ellerine geçen, su şişesi, güvenlik kamerası, fırçayı sokağa fırlattılar. Yangın tehlikesine karşı olay yerine gelen Eminönü Belediyesi’ne ait araç, yanan battaniyeleri söndürdü.

DERTLERİNİ ANLATTILAR • Afganistan’dan Burma’ya kadar yüzlerce eylemciden bilenler Türkçe, bilmeyenler kendi dilinde derdini bağırarak anlatmaya başladı. Bazıları da Arapça, İngilizce ve Türkçe yazdıkları notları okumaları için basın mensuplarının önüne attı. İsyancılar, aylarca boş yere tutulduklarını ve bu sürede işkence gördüklerini, aç bırakıldıklarını söyledi. Suçlu olmadıklarını belirten isyancılar, serbest bırakılmak istediklerini söyledi, hep bir ağızdan Türkçe olarak “Burası misafirhane değil, cezaevi” diye bağırdı.

“DEFOLUN” • Bu sırada isyana tepki gösteren bazı kişiler de, “Ne işiniz var burada. Burası bize yetmiyor. Biz iş bulamıyoruz. Bir de siz çıktınız. Kendi ülkenize gidin. Yiyip içip yatıyorsunuz sonra da devlet malına zarar veriyorsunuz. Defolun” dedi. Çevredekilerin ırkçı söylemlerine göçmenler misafirhanenin demir parmaklıklı pencerelerinden su atarak karşılık verdi.
Bu sırada çevrede önlem alan emniyet güçleri de isyanın bitmesini müdahale etmeden beklemeye başladı. Herhangi bir tehlikeye karşı çevik kuvvet ekipleri ve ambulans kapıda bekletilirken, misafirhanede kalan mültecilerin yaptığı isyan saat 14:00 sıralarında son buldu.
Yetkililerin verdiği bilgiye göre, isyancıların arasında misafirhanede bir aydan bir yıla kadar kalanlar bulunuyor ve bu durum ülkeler arasındaki prosedürden kaynaklanıyor. Türkiye’de konsolosluğu bulunan ülkelerin vatandaşları işlerini kolaylıkla hallediyor. İşlem yapılan kişilerin kimlikleri konsolosluğa bildiriliyor. Konsolosluk da en kısa zamanda vatandaşlarını ülkesine geri göndermeye çalışıyor. Ancak konsolosluğu bulunmayan ülkelerin vatandaşlarının durumu ise tam bir çıkmaz haline geliyor.

BİR KİŞİ İNTİHAR ETMİŞTİ • Dayak ve işkence gördükleri, hapis hayatı yaşadıkları iddiasıyla isyan başlatılan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne Bağlı Yabancılar Misafiranesi’nde geçen yıl Polonya uyruklu bir kişi intihar etmişti. Güvenlik kamerasıyla 24 saat kontrol edilen Darivisz Witek’in kendini çarşafla asmış olduğunu polis tam sekiz saat sonra fark etmişti.

Taraf/TUNCER KÖSEOĞLU/BÜNYAMİN DEMİRKAN - Istanbul - 14.10.2008

***

Bu habere ne kadar ilgi duyarsiniz?

Memleketimize gelmis, issiz, gucsuz, ne oldugu belli olmayan kisilerden bize ne?

Bana mi sorup geldiler?

Tohumlarina para mi verdik?

...

Diyorsak;

Ekmek parasi pesinde Dunyanin her tarafina yayilmis, Avrupa'da dolasan milyonlarimizin, taa Avusturalyalara kadar gitmis vatandaslarimizin haklarini nasil arariz?

Biz, Canakkaleye savasmaya gelmis, canlarimizi elimizden almis Anzaklara bile; "Onlar artik bizim cocuklarimiz..." diyecek kadar yuregi genis insanlar deyilmiyiz?...

Ulkemize gelen, calismak, yasamak, yerlesmek isteyen insanlar bize yuk olmazlar!...

Onlara insan gibi davranir, insan gibi yaklasirsak; gun gelir, bize katkilari olan degerli vatandaslar olurlar...

Zaten; kim bu ulkeye Asyadan, Balkanlardan, Irakdan, Irandan, Misirdan, Rusyadan... gelmedi?

***

Benim oglumu; 'vizen dolmus...' diye iceri tikan 'kotu niyetli' insanlara, insanliktan nasibini almamis 'dar kafali' yetkililere 'hayir' demek icin omrumun 6 yilini gecirdim...

Hala ugrasirim...

Kendi ulkemde, benim topraklarimda, benim vatanimda, benim milletimin misafirlerine bu tur davranisda bulunulmasi yuregimi sizlatti, utandim!...

Cozum bulalim!....