Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mayıs '07

 
Kategori
Haber
 

"Ağır eleştiri" nasıl oluyor ki?

"Ağır eleştiri" nasıl oluyor ki?
 

AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay TUĞCU' ya yanıt vermiş(!) ve bakın nasıl vermiş… AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay TUĞCU' nun dünkü açıklamalarının ardından düzenlediği basın toplantısında Başbakan’ın “Eleştiri”sinin haklı olduğunu savunarak Anayasa mahkemesinin kararlarının bugün de eleştirilebileceğini, gelecekte de eleştirilebileceğini savunmuş. Dahası “Ağır eleştiri hakaret suçu değildir" demiş.

Kimdir bu Dengir Mir Mehmet Fırat?

TBMM internet sitesindeki “Özgeçmişi” şöyle…

“1943 Kâhta doğumlu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İngilizce, Almanca - Serbest Avukat - İhracatçı, Çiftçi, Akdeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi.”

Kendisi, AKP’NİN Mersin milletvekili olup, bir başka yerde de özgeçmişinde şunları yazarak başlamış.

“30 Aralık 1945 yılında Mersin’ de doğdum. Orta ve Lise tahsilimi Mersin Tevfik Sırrı Gür Lisesinde tamamladıktan sonra, 1967 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldum.”

Bu özgeçmişi çok uzunca devam ediyor. Yedi göbek TBMM’den hiç çıkmamışlar. Sıra şimdi kendisine gelmiş. Oraları geçelim, çok önemli değil ama Dengir Mir Mehmet Fırat’ın en önemli özelliği “Hukuk Fakültesi Mezunu” olması ve dolayısıyla da “Hukuk” adamı unvanını taşıyor olması. Zaman zaman televizyon programlarında izleriz. Anlattığı konu “Hukuk” açısından değerlenecekse, bu kimliğini ön plana çıkarır.

Hukuk kimliği taşıyan bir kişi, Anayasa Mahkemesinin yaptığı açıklama karşısında eğer “Ağır eleştiri hakaret suçu değildir" diyorsa oturup bir düşünmek gerek…

Eğer “Ağır eleştiri” suç niteliğini taşımayacaksa, hangi sınıra kadar taşımayacak?Başbakan’ın Anayasa Mahkemesine ne söylemesi gerekir ki, o söylediği “Hakaret” sınıfına girsin?

Bakıyoruz, başbakan ne söylese “Hakaret” olmuyor, “Ağır eleştiri” çerçevesinin çıtasına dayanıp kalıyor. Aynı nitelikte eğer Başbakan eleştirilirse, hemen davalar açılıyor…
Bu nasıl oluyor?

Mesela Dengir Mir Mehmet Fırat’ın seçmeni Mersin’li çiftçiye elini şöyle anlamlı bir şekilde sallayarak” Ananı da al git” demesi “Hakaret” sınırına mı giriyor yoksa “Ağır eleştiri” sınırını aşmamış mı oluyor?

Özgürlükçü demokrasilerde “Eleştiri”nin sınırı vardır. O sınırı eğer Sayın Dengir Mir Mehmet Fırat bilmiyorsa, tabi diyeceğimiz bir şey yok… Hatta “Ağrı eleştiri” ile “Hakaret” kavramlarını bilmiyorsa, ona da diyeceğimiz bir şey yok… Gün gelir birileri de “Ağır eleştiri” sınırları içinde kalmak kaydıyla kendilerini de gerekli şekilde eleştirirler…

Ne diyelim. Sonuçta Dengir Mir Mehmet Fırat “Hukukçu” kimliği taşıyan birisi.

31 MAYIS 2007

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..