Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Eylül '13

 
Kategori
Siyaset
 

“Ağlarım ağlatamam, hissederim söyleyemem.”

“Ağlarım ağlatamam, hissederim söyleyemem.”
 

Görsel alıntıdır, emeği geçenlere teşekkür ederim. A.AK


Riyakârlığa karşı,
“Dik duruşun” en güzel örneğini,
Kurtuluş Mücadelesi kahramanlarımız vermemişler midir!

*

İşgalci İngilizlerle işbirliği yapan Damat Ferit ve ekibi bir yanda,
Kurtuluş Savaşı kadroları diğer yanda…
Aralarındaki temel farklardan biri (ve belki de birincisi)
Milli Mücadele kadrolarının “ilmi siyaset” ya da “idare-i maslahat” adı altında,
Riyakârlık ve takîyyecilik yapmamalarıdır.

*

Yoksa Damat Ferit ve ekibi elbette ki
Bize göre de İngilizleri özellikle seviyor, öne çıkarıyor değildi.
Ama işgalci zulüm ve dehşete kin ve nefretleri var olmakla birlikte,
“Bu kin ve nefretin gereği olan mücadeleye girişecek yürek ve cesaretleri yoktu.”

*

Onlar ülkeyi talan eden işgalcileri durdurmak yerine,
Kurtuluş Savaşı kahramanlarını,
“Birlikteliği bozmak ve ortalığı karıştırmakla” suçlayarak,
Kolaycılığı seçtiler.

*

Bunun için ikiyüzlülük ve “riya” yoluna gittiler.
Bir yandan İngilizleri memnun etmeye çalışırken,
Bir yandan da milleti memnun etme çabasındaydılar.
Yani riyakârlığın “bütün pisliğine tepeden tırnağa” bulaştılar.

*

Riyakârlığı “en büyük yıkım” olarak gören,
Fikir ve mücadele hayatında,
“Riya”ya asla tenezzül etmeyen Milli Mücadele kahramanları;
Sözlerini hiç esirgemeden tam ve açık söylediler.

*

Onlara göre ilmi siyaset ve idare-i maslahat:
“Sağa sola yalpalamadan, kamu yararı, toplumun beklentileri, zamanın zorunlu kıldığı talep ne ise onun gereğini yapmaktı.”
Mehmet Akif'in dediği gibi “Ağlarım Ağlatamam, Hissederim Söyleyemem.”

*

“Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
“Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
“Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,
“Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
“Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım.” (M. Akif)

*

Anladığım şu ki doğru davranış,
“Bir yanlışın bir an evvel düzeltilmesi için ilk adımı atmaktır.”
Yanlışı görüp düzeltmeye çalışmak,
Mümkünse bunu karşımızdakini rencide etmeden, küçümsemeden yapmak…

*

Yoksa diyalog, işbirliği, hoşgörü diye,
“Öyle konuş ki, ilim ve aydınlık çevreleri itiraz edemesin…”
“Öyle icraat yap ki, cehalet ve hurafe kurbanı kitleler memnun olsun.”
 Öyle mi?!...

*

Hayır,
İdare-i maslahat, ilmi siyaset,
Yalan, riya, ikiyüzlülük,
Görevi savsaklama başta olmak üzere,
Büyük ihmalleri meşrulaştırma, yaygınlaştırma yolu değildir.
Bu “çirkin politikadan” da aşağılık bir şeydir.
İnancımız varsa eğer,
“Doğru yönetim ve siyaset sünnettir.”

 
Toplam blog
: 276
: 1102
Kayıt tarihi
: 19.11.12
 
 

Evli, 2 evlat babası, 1965'te doğdu, inançlı, müziksever, insansever, yurtsever, iyi yüzer, ünive..