Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ağustos '09

 
Kategori
Efsaneler
 

"Ağların göçebe ruhu Arakhne"

"Ağların göçebe ruhu Arakhne"
 

Bir Lydia güzeli Arakhne..

Spartacus’te bir Lydialı..

Lydia eski zamanlarda İzmir’in doğusu, Manisa ve Uşak'ın batısını kapsayan alan.

Kuzey sınırını Mysia'dan Kaikos Irmağı, Demirci Dağı (Temnos) ve Murat Çayı (Dindymos) belirliyor; güneyini Aydın Dağları (Messogis), ve Menderes Nehri (Maiandros) ; doğu sınırını Banaz çayı (Sindros) vadisi; Batıda Ionia ile sınırını Belkahve belirlermiş.

Katakekaumene (Yanık Ülke) ise Mysia ile ortak kullandıkları bir alanmış.

VII.yy. başlarında Mermnad adlı ailenin önderliğinde Lydia devleti bu bölgede gelişmiş. Bu ailenin ilk kralı Gyges (680-645) zamanında bölgeye LYDIA denmeye başlanmış.

Lydialı'lar Bozdağ (Tmolos) üzerindeki altın madenlerini keşfetmişler. Antik Çağda "Kroisos kadar zengin" sözü bir deyim olmuş: "Karun kadar zengin"

Arakhne Yunanca'da örümcek anlamına gelir…

Lydialı güzel Arakhne gergef; iş işlemede, nakışta; örgü örmede ve kilim dokuma “usta” imiş; Egenin iki yanında ondan daha iyisi yokmuş. Bütün güzel Periler dağlardan, ormanlardan ve subaşlarından ustalığını seyretmeye gelirlermiş…

Babası İdmon Kolophon kentinde (Menderes-Değirmendere) kumaş boyacılığı yaparmış.

Arakhne insanlara elişlerinin hepsini öğretmiş olan Atina'nın baş tanrıçası Athena ile dahi gergefte boy ölçüşebileceğini iddia edermiş.

Bir gün periler ona, “Bu kadar güzel işleri nasıl yapabiliyorsun, yoksa sana bu işleri Athena mı öğretti?” diye sormuşlar…

Arakhne’de: “ Athena da kim oluyormuş, o gitsin başka kadınlara öğretsin bildiklerini…
Gördüğünüz gibi, yaptıklarımla zaten ben onu çoktan geçtim …” Diye karşılık vermiş.

Athena; Babası Zeus’un alnından doğurduğu bakir kız, akıl tanrıçası…

Hünerli kadın parmaklarının işlediği nakışların, örgülerin koruyucu tanrıçası…

Zeus’un karısı Hera’nın gelinliğini bile ince uzun parmaklarıyla o işlemiş…

Kilim dokuyan, nakış işleyip, örgüler ören hünerli kadınlar, yeteneklerini Athena’dan aldıklarını, onun öğütlerini dinleyerek ustalaştıklarını, övgüyle anlatırlarmış.

Akıl Tanrıçası Athena bütün bu övünmeleri duymuş. Yaşlı bir kadın kılığına girerek Arakhne’nin yanına gelmiş.

Bastonuna dayanıp, beyazlamış saçlarını göstererek: “Kızım, ihtiyarlık insana yalnız keder ve üzüntü vermez, engin bir deneyim de kazandırır. Öğütlerimi yabana atma!

Evet, sen örgüde, nakışta ustasın, kadınların hepsi ustalığına hayran… Ancak Tanrıçalar var senden kat be kat üstün, sakın çok övünerek onları incitme!” Diye, öğütler vermiş, daha alçakgönüllü olmasını, önermiş..

Ama Arakhne; Athena isterse gelsin nakışta yarışalım diye karşılık vermiş; gururla, övünerek..

Tanrıça Athena o zaman kim olduğunu açıklamış. Yarış için düzenekler kurulmuş; başlamışlar gergef başında ustalıklarını konuşturmaya..

Athena gergefine Olympos Dağı’nı ve Tanrıları işlemiş…

Arakhne ise Tanrıların aşklarını işlemiş…

En başta Zeus’un aşk öykülerini:

Boğa kılığında Europa’yı kaçırmasını,

Kuğu kılığında Leda’yı,

Kartal kılığında Ganymed’i kaçırmasını…

Sonra, Hades’in Persephone’yi kaçırmasını,

Apollon’un Defneye çapkınlığını,

Aphrodite’nin Ares ile kocasını aldatmasını…

İşlemeler bitince Tanrıça Athena, Arakhne’nin işlerinde hiçbir kusur bulamamış, hatta ustalığı kendisine denk ; büyük bir öfkeye kapılıp kırmış Arakhne'nin gergefini, yırtmış nakışını…

Arakhne bu durumu gururuna yedirememiş gidip kendini asmış.

Ancak Athena, usta Arakhne’nin yazgısını değiştirmiş, onu örümceğe dönüştürmüş…

Usta Arakhne'ninYaşamı bundan böyle ağ üstünde asılı olarak, kendi ağını örerek geçmiş.

Meraklısı için not:

Bu çalışma Özgür Uçkan’ın http://www.ozguruckan.com/?p=271 “Arakhne Daidolos ile buluşuyor: AğKent” isimli yazısından sonra ortaya çıktı. Arakhne ve Daidolos’a mitoloji sözlüğünden bakınca bir dostla “ağ” üzerine yaptığımız sohbetin “dejavu”su gibi geldi.. Daidolos bir sonraki yazıda olacak.. Sonrasında “Ağkent mi aşkkent mi? Başlığı altında Özgür Uçkan’ın yazısı üzerine konuşmaya çalışacağım.

Kaynak: Mitoloji Sözlüğü- Azra Erhat- Syf.61-62

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..