Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '16

 
Kategori
Siyaset
 

"Aksi halde tümümüzün evine ateş düşecek"

"Aksi halde tümümüzün evine ateş düşecek"
 

ÇÖZÜM İÇİN ÖNCE...


- Üzülüyorum… ‘’BEN BU ÜLKENİN İNSANIYIM!’’ diyen İNSANLARIMIN, DEVLETİMİN, ASKERİMİN, POLİSİMİN düştüğü, düşürüldüğü duruma üzülüyorum…

HOŞBEŞ ÇAYEVİ sakinleri ilk kez gördükleri bu orta yaşlı, yorgun görünüşlü adama döndüler, konuşmalar kesildi, bir sessizliğin ardından fısıldaşmalar oldu…

- Kim bu?

- Kim bilir?

- Provakatör olmasın?!

- Olur mu olur…

- Dinleyelim bakalım…

* * *

- EMPATİ YAPMANIZI İSTİYORUM; gencecik, dipdiri, güçlü bir delikanlısınız. Yüreği kıpır kıpır, sizi seven, sizinle dopdolu ananız, babanız, sevdalınız, yavuklunuz, nişanlınız veya eşiniz var… Hatta evlisiniz de küçücük çocuklarınız var her akşam yolunuzu gözleyen. Siyasetle falan ilginiz yoktu, öğretmen, mühendis, iktisatçı olabileceğiniz bir üniversite bitirmiştiniz ama yine de işsizdiniz, çaresizlik içinde aranırken POLİS OLMA YOLUNU GÖSTERDİLER, OLDUNUZ, artık dimdik, artık özgüveninize tavan yaptıran giysiler içinde işinize gidip geliyor, günü gelince maaşınızı alabiliyor, sevenlerinize ekmek, sevindirecek küçük armağanlar alabiliyorsunuz. Ülkenin herhangi bir yerindeki sorumluluk bölgenizde, verilen görevi, insanlarınızın güvenliği için yerine getirerek maaşınızı hak etme uğraşındasınız…

- . . .

- SUBAY YA DA ASTSUBAYSINIZ… Yurdun her hangi bir köşesinde sıradanlık içinde doğup ilk okumalarını yapmış, zorlu sınavlara girmiş, askeri okulu kazanmış, 14 yaşından bu yana özel giysiler içinde, yüz yıla yakın süredir yaşanagelen disiplin altında, önce vatan, önce bayrak gibi kavramlar için, emir alınınca dövüşmeye, öldürmeye, hatta ölmeye eğitilmişsiniz. Yüreği kıpır kıpır, sizi seven, sizinle dopdolu ananız, babanız, sevdalınız, yavuklunuz, nişanlınız, eşiniz var… Hatta evlisiniz de küçücük çocuklarınız var her akşam yolunuzu gözleyen.

- . . .

- UZMAN ASKERSİNİZ… Çünkü, okudunuz, iş aradınız, olmadı, askerlik yaptıktan sonra tezkere bıraktınız… Vatan sevginiz, bayrak sevginiz bir yana, artık işiniz var, maaşınız var…  Yüreği kıpır kıpır, sizi seven, sizinle dopdolu ananız, babanız, sevdalınız, yavuklunuz, nişanlınız, eşiniz var… Hatta evlisiniz de küçücük çocuklarınız var her akşam yolunuzu gözleyen.

- . . .

- BU CANLARDAN BİRİSİNİZ, BİR ANDA GÜNEYDOĞUMUZA GÖREVLENDİRİLİYORSUNUZ… İpin ucunu kaçırmış, her hamlesini kendi ard niyetine göre yapmış ama yüzüne gözüne bulaştırmış bir YÖNETİCİLER GRUBUNUN EMRİYLE, ana-babanıza, çoluk çocuğunuza, eşinize evdeşinize hasret, hangi köşeden atılacağı kestirilemeyen kurşunlara, roketlere, nerede patlayacağı belirsiz tuzaklara karşı SAVAŞMAYA GİDİYORSUNUZ Günlerce… Ne zaman, nerede, ne kadar debeleneceğiniz belirsiz. Karşınızdaki insanlar sizinle aynı ülke nüfusuna kayıtlı… Köşedeki dükkanın esnafı mı, Irak’ tan, Suriye’ den sızıp gelmiş terörist, ya da o teröristlerin zorla, belki de şantajla avucuna bomba koyup gönderdiği ölüm makinesi mi belirsiz… Sokak başlarına birikmiş yığınla genç, çocuk, suratları kapalı, ellerinde ne varsa atıyor, bir yandan da ananıza, avradınıza, yedi sülalenize sövüyor… SİNİRLERİNİZ GERİLMİŞ, KOPMAK ÜZERE… 14-15 yaşında çocuk yaklaşıyor koşarak; komşu teyzeye yaramazlık yapmış da kaçıyor mu, eline bir bomba verilmiş de atıp geçecek mi kestirmek olası değil… Basıyorsunuz tetiğe, düşüyor, BİR HAYAT BİTİYOR… SİZİNKİNİN NE ZAMAN BİTECEĞİ BELİRSİZ… Melek olsanız ne kadar dayanırsınız? KOYUN O İNSANLARIN YERİNE KENDİNİZİ! Koydunuz mu? İyi…

- . . .

- ŞİMDİ GİDELİM, KARŞIDAKİLERDEN OLALIM HADİ…

- . . .

- Neredeyse doğalı beri duyduğunuz, arada bir gördüğünüz BİRİLERİ VAR DAĞLARDA… Nüfusları nerededir, bilen yok… DEVLETİN KURALLARI, DÜZENİ YANINDA, BİR DE KİMLERİN YÖNETTİĞİ BELİRSİZ O İNSANLARINKİ VAR. Uymazsanız yarın yitirileceğiniz kesin…

- . . .

- Üretemiyorsunuz, çalışamıyorsunuz; hiç kimse gelip de bir iş yeri açmıyor… Hayvancılıkla uğraşıyordunuz, bitti, dağlara, yaylalara çıkamıyorsunuz. Tarlalar bomboş, ekmeye, ekseniz biçmeye gidemiyorsunuz. Esnafsanız, alış-veriş edecek parası yok insanların. Bir karasığırın sütüne bayat ekmek doğrayıp doyurmaya çalıştığınız yığınla çocuğunuz var, bir kısmı‘’YETER BE!’’ aşamasında… BİR TARAFIN KURALLARINA UYSANIZ DİĞER TARAF GÖZÜNDE DÜŞMANSINIZ, DİĞER TARAFA BOYUN EYSENİZ BERİKİLERİN GÖZÜNDE… Çocuklarınız gözünüzün nuru, tek ağız tadınız, tıpkı ülkenin diğer bölgelerindeki ana babalar için olduğu gibi… Birer ikişer devşiriliyor, bir daha dönüp dönmeyecekleri, görüp görmeyeceğiniz belirsiz… Diyorlar ki ‘’Şuradaki kalkışmaya katılacaksın! Silahı eline alacaksın! Şu bombayı atacaksın!’’… Haydi yapma da birer ikişer eksildiğini gör yavrularının… İŞTE TERÖRİSTSİN!

- ARKADAŞ, NEDEN ANLATTIN ŞİMDİ BUNLARI?

- İçinizde ‘’Bırakalım şu güneydoğuyu, ne halt ederlerse etsinler!’’ diyen de var, ‘’Hepsini keselim, biçelim!’’ diyen de… Kiminiz ‘’Dökülen kanın nedeni devlet!’’ diyor, kiminiz ‘’Dökülen kanın nedeni Kürtler!’’…

- NEDENİ SENCE KİMLER?

- Nedeni dış güçlerdir, iç güçlerdir… Her neyse, tartışma dönemi değil bence… Nedenler bir yanda dursun, dinginliği sağlamak için önce YÖNETENLERİN, daha doğrusu YÖNETEMEYİP BU HALE GETİRENLERİN çekilmesi, çekilmezlerse ilk oylamada sandıklara gömülebilmesi ve tüm tarafların, ‘’BELKİ BUNLAR BİR ŞEYLER YAPABİLİR.AKSİ HALDE TÜMÜMÜZÜN EVİNE ATEŞ DÜŞECEK YAKINDA!’’ diyebilmesi ve yeni birilerini getirebilmesi gerek. HER YURTSEVERİN GÖREVİ TOPLUMA BUNU ANLATMAKTIR ŞİMDİLİK.

- Çekilmezler. Besbelli… Yakınlarda sandık da yok…

- OLACAK… GÖRECEKSİNİZ, HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN, OLACAK…    

Özcan ÇELTİK

02.02.2016 

 
Toplam blog
: 237
: 361
Kayıt tarihi
: 22.11.06
 
 

1949 Antalya doğumlu, ANSAN üyesi Orman Yüksek Mühendisi, ressam ve öykü yazarıyım. KAKTÜS MEDYA ..