“Alçalarak Yaşamak Ölüm; Yücelerek Ölmek İse Hayattır Size”

Federal Almanya bugünlerde,  Burbach mülteci kampında yaşanan insanlık dışı işkenceleri konuşuyor. Üsteki fotoğrafta da gördüğünüz gibi kamp görevlisi, bir mülteciyi elleri kelepçeli olarak yere yatırmış, bir ayağı ile de başını eziyor. Bunu yapan Neo-Nazı bir Alman değil, sıradan bir devlet görevlisi. Bu işkence türü, sadece sorun çıkaran mültecileri gözaltına almak için kullanılan bir yöntem değil,  onları aşağılamak, izzet ve onurlarını ayaklar altına almaktır.

İşin tüyler ürpertici ve insanlığı utandıran tarafı ise, mahkemenin araştırmak istediği şu gerçektir:  Göçmenlere reva görülen bu işkenceyi görevliler, “sadist ve vahşi duygularla” mi,  yoksa kamp idarecilerinin talimatlarıyla mı işlediler?  Yani sistematik vahşet, tesadüfü değil, sıradan değil, bir iki kişiyle sınırlı değil. Batılı Bilinçaltının Müslümanlara karşı devreye girdiği bir haldir. Aslında ne fark eder ki, sonuçta ortada bir vahşet yok mu, var. Ve bu zulümde sadece kamp görevlileri değil de aynı zamanda bizzat o mültecileri korumakla görevli üst idarecilerin de ortak olmasıdır.

Batılı adamın özellikle Müslümanlara karşı uyguladığı bu psikolojik aşağılama yöntemi, sanıyorum çoğumuza yabancı değil. Amerika askerlerinin Ebe Garip Hapishanesi’nde Iraklı askerleri soyup, çırıl çıplak et yığını gibi üst üste yığması bizim hafızalarımızdan silinmedi. Ama sanıyorum, Iraklı, Suriyeli, Afganistanlı Müslümanların dünyalarında hiç yer etmedi. Etseydi, bugün daha fazla yemek ve yaşamak için ülkelerini terk edip bu zilleti çekmezlerdi.

Allah’ın Resul’ünün şu buyruğunu dinleselerdi, bugün bu izzetsizliği yaşamayacaklardı. “Birisinden bir şey istediğinizde zilletle değil, izzetle isteyin; izzet-i nefsinizi çiğnemeden ve çiğnetmeden isteğinizi dile getirin."

Bakınız Hz. Ali (a.s) savaş meydanında ne diyor: "...Ya aşağılığa razı olun, şerefsizliği göze alın; yahut kılıçları kanlarla sulayın da suya kavuşun. Kahrolarak, alçalarak yaşamak ölüm; kahrederek ve yücelerek ölmek ise dirim ve hayattır size..."

Keşke kendi ülkenizde açlıktan kıvransaydınız da, Batılı adamın bu aşağılanmasını yaşamasaydınız.

Zilletle yaşamaktansa, izzetle ölümü tercih etseydiniz.!

Keşke…