Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Nisan '08

 
Kategori
Siyaset
 

"Aldanmak şifadır, Haluk'çuğum!"

“Aldanmak şifadır Haluk’çuğum!”

Bizim buralarda bir söz vardır; bu yakada attığın yalana ya da uydurukçaya, öte yaka da kendinde inanır hale gelirsin şeklinde! Ya da Tevfik Fikret’in deyişiyle “aldanmak şifadır, Haluk’çuğum!”

Bizim ekonomi yönetiminin durumu bunu andırıyor. Yıllardır halkı kandırma peşinde durmadan pembe tablolar çizen, TÜİK’i yalan makinesi haline getiren Haçlı gericilik iktidarı en sonunda özüne saplanacak mertek haline gelmiş ekonomi gerçeklerine rağmen durmadan uydurduğu yalanları hala papağan gibi yineleyip duruyor.

En son olarak, 2023 Türkiye Vizyonu Hareketi’nin düzenlediği 25 Nisan tarihli Forum İstanbul toplantısında yaşanmıştır.

Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, eski masalları tekrarladı, pespembe bir tablo çizdi. Yabancı sermaye girişinin yükselmesinden bahsetti. Özelleştirmelerin başarıyla sürdürüldüğünü belirtti. Geçmişe oranla krizlere daha dayanıklı ve dirençli bir ekonomiye sahip olduğumuzu belirtti. Bu tutum herkesi sersem âlemi salak sanan tutumdu.

Yanıt ise başka cephelerden geldi.

Son zamanlarda gitgide ağırlaşan küresel krize karşı devlet müdahaleleri talep etmeye başlayan İMF’nin Avrupa Direktörü Michael Deppler, Şimşek’i şimşek gibi çarpacak şekilde katı gerçeği yüzüne vuruverdi. Deppler’e göre, enflasyonun umulandan çok yüksek çıkacağını, dünyada artış eğilimine giren akaryakıt ve hammadde fiyatlarının Türkiye’de daha büyük ve ağır sorunlar yaratacağını, gelecek iki yılın Türkiye için çok meşakkatli, zorlu geçeceğini belirtti. Kısacası Bakan Şimşek’e Deppler, “gidişat kötü!” dedi.

Öte yandan, hükümetin kendi bürokratı Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı da, büyüme hedeflerinin 2008 yılında tutturulamayacağının altını çizdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı gene Şimşek’in aksine, “büyük bir fay kırığının üzerinde yaşadıklarını” ifade etti.

Bütün ekonomi göstergeleri olumsuz sinyal verirken yetkililer nasıl oluyor da pembe tablolar çizebiliyor, anlamış değilim doğrusu. Midesinden Haçlıya bağlanmamış olan sıradan yurttaşlar bile olumsuz gidişin farkında olduklarını kavrıyorlar. Büyümeden bahsedildiği dönemde yurttaş büyümenin cebine yansımadığını hissetmeyecek derecede aptal mı?

Artık hükümeti büyük burjuvazi de uyarmaya başladı çoktandır. Bu bile iktidarın baş aşağı gittiğinin en somut göstergesi. Başbakanı hırçınlaştıran, giderek dellendiren gelişmeler de işte bunlar. Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun Başkanlar Konseyi Toplantısı’nda konuşan TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, ekonomimizi bekleyen risklerin yeterince algılanmadığından yakındı. Gelecek iki yılın Türkiye açısından zor geçeceğinin altını çizdi. Yalçındağ’a göre, ekonomimiz 2004 yılından beri yavaşlamaktadır. Dış ticaret açığı büyüyecektir. Bu açığın finansmanı zorlaşacaktır. Enflasyon daha da yükselecektir. Durgunluk giderek bankacılık sektörüne de yansıyacaktır. Bunun sonucunda stagflasyon (enflasyon ortamında durgunluk) denilen “ekonomik yavaşlama” daha da belirgin bir hal alacaktır. Böyle bir süreçte yatırımlar ertelenecek, ciddi nakit likidite (nakit) sıkışıklığı belirtileri ortaya çıkacaktır. Şirketlerin kapanması yaygınlaşmaktadır. Satış ve siparişler dibe vurmaya başlamıştır. Yalçındağ’ın “ekonominin istihdam ve refah motoru” olarak değerlendirdiği KOBİ’ler teklemeye başlamıştır.

Evet, iktidar sahipleri hoşlanmasalar da bunlar acı gerçeklerdir.
www.fatihozcan.org
www.burdurgazetesi.com

 
Toplam blog
: 510
: 505
Kayıt tarihi
: 04.04.08
 
 

"Cv" Dedikleri Özgeçmişim 1953 yılının karanlık günlerinde Haziran ayının 24. günü, ağaçların mey..