Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Temmuz '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

“Araplaşmış Toplumsal Yaşam”da toplumu “milis”leştirme eğilimi.

“Araplaşmış Toplumsal Yaşam”da toplumu “milis”leştirme eğilimi.
 

Bu model toplumsal yaşamın “Araplaşmış” yönüdür.


Toplum yaşamını bir kuvvetler dengesi içinde değerlendirirsek moden yaşam ve oluşumlarda toplum ve birey sadece sivil insiyatif olarak dengenin içindedir. Başta İran olmak üzere bazı toplumlarda sivil toplum milisleştirilerek dengelerin içinde yer alabilmektedir. Bunun nedenlerinden birisi karşı-devrim örgütlenmeleri sırasında polis ve askere karşı bir mücadele içinde olan sıradan insanların örgütlenmesini karşı devrimden sonra toplumda baskı ve kontrol unsuru olarak kullanmak fikri yatmaktadır.

Milisleşmiş toplumsal yapı polisin ve askerin bile giremeyeceği her yerde özgür düşünce ve yaşamın peşindedir, baskı aracıdır. Bu şekilde yapılan baskılar sanki halkın içinden geliyormuş gibi bir görünüme de dönüşebilir. Oysa tıpkı polis gibi milis te örgütlenmiş bir güç haline dönüşmüş ve merkezi yapının başka bir parçası ve en tehlikeli baskıcı haline dönüşmüştür.

Giyim – kuşam, mahalle içindeki davranışlar, muhalefet bu milisler aracılığı ile kontrol altına alınır ve baskı altında tutulur. Böylece özgürlük kaynağında kurutulmaya çalışılır.

Bu model toplumsal yaşamın “Araplaşmış” yönüdür.

Modern yaşam ve devletlerde “milis” sadece özel dönemlerde organize edilir (işgal, kalkışma vb) daha sonra da ortadan kaldırılır. Bunun en önemli örneklerini Yugoslavya’da Alman işgaline karşı, Kıbrıs’ta Rumların baskılarına karşı kurulan örneklerde görebiliriz. Bu milisleşmelerin en önemli ortak özelliği kendi halkına karşı olmamasıdır. Amaç baskıcı veya işgalci düşmana karşı bir organizasyon ve kalkışma içinde olmaktır.

Büyük ve zengin devletlere karşı yürüttüğümüz Kurtuluş Savaşının bir döneminde de milisleşmiş halk önemli rol oynamış, ordunun düzene girmesiyle de tasfiye edilmişler, direnenler de iç ayaklanmaya dönüşme tehlikesi ile bastırılmışlardır.

Bugün ise bir çok konuda baskı altında olan modern kazanımlar halkı milisleştirme fikrinde olan bir görüşçe kullanılmaktadır. Tıpkı İran’da olduğu gibi halkın içinde kendilerine yakın insanlar yardımlar, kayırmalarla milisleştirilmektedir. Milisleşenler söylenti çıkarmakta, dedikodu yaymakta, giyim ve kuşamda kendilerine benzemeyi teşvik etmektedir.

Son dönemde bu çabalar, özel güvenlik, otopark görevlileri, belediye görevlileri vb yönetimde oldukları belediyelerdeki insanlara ek görev vererek ve coşkular yaratarak “milis” örgütlenme deneyimleri yapmaktadırlar. Polis ve askere alternatif olarak sokağa hakim olan bu güçler zaman zaman modern yaşama müdahale, korkutma ve baskı aracına dönüşebilmektedir.

Kendi aralarında üzüm salkımı modeli haberleşme ağı gelişmiş bu birimler kendilerince problem olduğunu düşündükleri noktada belki devletin güvenlik güçlerinin yerine kendilerini koyarak müdahalede bile bulunmaktadırlar. Korku halkalarını genişleterek sokakta baskıyı organize etme amacı bu yolla hedeflenmektedir.

Bu örgütlenme en tehlikeli örgütlenme ve toplumun bir kesimini, inanç, ideoloji veya etnik olarak sindirmeye yönelik olması yönüyle modern toplumlarda olmayan “Araplaşma” modelidir.

Hedefi özgür ve modern toplumun tasfiye edilerek yerine “Araplaşmış” bir model getirmektir.

http://www.ekrempehlivan.com.tr

 
Toplam blog
: 202
: 994
Kayıt tarihi
: 29.06.07
 
 

Sosyal medya danışmanı, grafik tasarımcı.  ..