'Aşk Köpekliktir'

Yeni bir kitaba başlamak kadar güzel bir şey yok. Hele de sarıyorsa sizi en başından.

Ahmet Ümit'i çok iyi bilir, takip eder fakat hiç okumazdım. Bazı yazarlara böyle bir muameleyi hak görüyorum ben malesef. Neler kaçırmş olabileceğimi tahmin etmiyor değilim, ama elim gitmiyor işte nedense.

Geçtiğimiz ay, bir arkadaşımın hediye etmesi üzerine Ahmet Ümit'e Sis ve Gece ile siftah yaptım. Polisiye roman okumayı genç kızlığımda bırakmış, bir kaç Agatha Christie okuduktan sonra bu serüveni sonlandırmıştım. Beğenmediğimden değil, başka tarzda kitaplara daha fazla ilgim olduğunu anladığımdan.

Sis ve Gece'nin filmi de çekilmiş, ben görmedim. İyi ki görmemişim, yoksa kitaptan aynı hazzı alamazdım. Çok beğendim kitabı. Bunun üzerine ben de, başka bir arkadaşıma doğum günü hediyesi olarak Ahmet Ümit'in diğer kitaplarından birini almayı uygun gördüm. Fakat bu kitap başka, polisiye de değil roman da değil, aşk meşk üzerine öyküler.

Adı: AŞK KÖPEKLİKTİR

İlginç ve bir o kadar sahici bir ad. Son derece akıcı bir dili var Ahmet Ümit'in. Kolay okunuyor, benim de aradığım bu zaten.

Arkadaşım kitabı ışık hızıyla bitirip bana verince, dün başladım ilk öyküden, pek fantastikti, aynı zamanda komik; bitirdiğimde gülmekten kendimi alamadım. Bugün ikinci öyküyü okudum ve bu kitabın bana hayli keyif vereceğini anlamış oldum. Sonunu asla tahmin edemediğiniz öyküler bunlar. Başlayış ve bitişleri o kadar farklı ki, müthiş bir ironi var.

Bugünkü öykünün kahramanı yaşlı adam diyor ki: Sevda Kötüdür!

Ama aynı zamanda, "Sevdalanmayan adam, adam mıdır?" da diyor.

Çelişki gibi görünüyor da, sebepleri var adamın. İki cümlenin de doğruluğunu pek güzel anlatıyor.

Benden bu kadar. Bilmeyen, merak eden, bendeniz gibi geç kalanlar alır okur.