"Baba" bir an için çıksan hayatımdan?

Bir an için çıksan hayatımdan…Babanızın hayatınızı terk etmesini dilediniz mi? Sadece bir an dediniz mi?

Yalnız geçireceğim bir an bıraksan bana! Babanızı düşünmeden yaşamak istediniz mi?

Hayalini kurmadığım ve kurduğum hayaline sarılmadığım bir an sadece… Nasıl olur babansız ve babanın hayali olmadan yaşamayı dilersin? Ölmek mi dediniz?

Hayat git gide çekilmez oluyor böyle anlarda… Çekilmez elbette, baban yoksa yanında!

Senin beni çingene pembesi hayalinle dahi terk etmediğin bu anlarda! Babalar çocuklarını hep çingene pembesi hayallere terk ederler çünkü.

Hayalini ulaşılmaz bir elma şekeri gibi gösterip kaybettiğin bu anlarda! O elma şekeri değil midir, çocukları peşinden sürükleyen ve kötü ellere düşüren! Babanız elma şekeri miydi sizin de? Bu anlarda kendime komplo teorileri kurdum. Oysa teoriler fantastik kitaplarda olurdu. Onları da okuyordum. Kendi çöküşümü kendi içimde buldum. Baktım ki; yazılanlar tamamen uydurma, benim kenid teorim gerçekti hiç olmazsa! Belki de böyle anlarda daha hassas oldum! Hassas olman ne demek? Yıkılman demek! Kırılman demek! Üzülmen ve ağlaman demek! Hassas olunacak zaman değildi.

Senin kendini benden esirgediğin bu düpedüz mevsimsel sağanak güneşli havalarda

sözel dengesizliklerden çapraz kaleler kurdum. Ne demek şimdi bu cümle? Çapraz kalelere hapsolmanı dilerim beynimizi daha fazla yormaman için. Kurduğum kalelere top atışlarıyla selamlar gönderdim birbiri ardına. Selam dediğin top atışıyla mı gelirmiş, gidermiş? Top atışı derken ne demek istedin? Sonra ardıma baka baka, kaçtım kendi yıktığım kalelerden. Kaç tabi, en kolayı bu. Çözemediğin her sorundan kaç ki; ilerde karşına dimdik çıkıp seni şaşırtsın o çapraz kalelerin. Sonra gene kaçarsın, ne çıkar?

Beni anlamıyorsun değil mi? Nasıl anlayabiliriz? Gerçekten çok zor birisin. Beni anlamanı istemiyorum ki… O zaman neden blog yazıyorsun? İnsanların kafası karışsın diye mi? Şimdi ben de beni anlamanı istemiyorum işte.

Anlamanı isteseydim anlaşılır konuşurdum değil mi! İşte en anlamlı soru cümlen bu oldu şu yazının içinde. Düşünce mekanizmana sabırlar diliyorum bol keseden.

Not: “Baba” ya da yolluyorum o top atışlı selamlardan pare pare, kan yüklü! İyi de baba kim?