Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Nisan '08

 
Kategori
Haber
 

"Baş" kim, "Ayak" kim?...

"Baş" kim, "Ayak" kim?...
 

Büyük ayaklar ile küçük ayaklar biraraya gelince...


İktidar ve muhalefet partileri, bir taraftan gündemi yaratırken, diğer yandan da gündem üzerindeki görüş ve düşüncelerini ve varsa muhataplarına cevapları, TBMM çatısı altında gerçekleştirdikleri ve adına <ı>“Gurup toplantısı” dedikleri toplantıda, liderlerinin ağzından yaparlar.

Lider gelir, eser, yağar, gürler ve bir güzel hırsını indirdikten sonra çıkar gider.

22 Nisan 2008 günü de öyle oldu.

Sayın Başbakan, iktidar partisi AKP’nin Genel Başkanı ve Gurup Başkanı sıfatıyla kürsüye çıktı ve konuştu.

Yine dikkatle izledim…

Yazıya geçtiğimde <ı>“Aklımda kaldığı kadarıyla” yazmayayım, metni bulayım diye bekledim, sonra AKP’nin internet sitesine girerek bugün yaptığı konuşmanın, yazıma konu olan kısmını aldım.

Bunu özellikle yaptım. Bazen <ı>“Konuşmanın tamamına bakmıyorlar, cımbızla işlerine gelen yerleri alıyorlar” demesinler diye.

İki konu üzerinde duracağım.

Birinci konu <ı>“Ayak-bacak” pardon <ı>“Ayak-baş” konusu…

Sayın Başbakan, aynen (çünkü sayfasından kopyalayıp yapıştırdım, yazım hatası varsa oraya aittir) şöyle diyor bu konuda…

<ı>“…Ve biz emeğin, dayanışmanın çok çok önemsendiği bir dönemde diyoruz ki “Emek ve dayanışma günü olarak 1 mayısı ilan ettik.” Bunu bizden önceki hiçbir hükümet yapmadı. Ama bunu yapmak da bize nasip oldu, bunu ilan etmek bize nasip oldu.”

<ı>

Başbakan, bu sözleri ile lütfedip en azından <ı>“Emek ve dayanışma günü” olarak ilan ettiklerini vurguladı. Neden <ı>“tatil” ilan etmediklerini ise rakamlar vererek anlatı.

Sonra…

Kendilerine <ı>“Gün” bahşettiklerine de, kutlama yeri konusunda şöyle söyledi…

<ı>“Fakat burada bir şeyi daha söylemem lazım. O da şu: Değerli arkadaşlar, ayakların başları yönettiği bir yerde kıyamet kopar. Biz sevginin, barışın, kardeşliğin egemen olduğu bir ülkenin tesisi için çalışıyoruz. Bunun için her ilde biliyorsunuz, valilik mülki idare toplantı ve gösterilerin yapılacağı meydanları, yürüyüşlerin yapılacağı caddeleri, bunları hazırlar ve onlar bunun müsaadesini verir. Ve bizler de, sivil toplum örgütleri de hep buna uyarız”

Gördüğünüz gibi <ı>“Ayak-baş” lafı öyle satırın arasında filan söylenen bir söz değil.

Lafın başlında, önüne iki nokta konup durularak, hesaplanarak, lafın nereye varacağı bilinerek söylenmiş söz…

Burada duracağım ve Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet FIRAT Beye soracağım, hem de sonuna iki nokta koyarak: Dün… <ı>“Benim oyum ile dağdaki çobanının oyu bir mi” diye soran Aysun KAYACI’ya <ı>“Edepsiz” dâhil demediğiniz söz kalmadı. Yine partinizin faaliyetleri sırasında <ı>“Biz onun kim olduğunu biliyoruz” diyenler de oldu…

Niye?...

İnsanlar arasında <ı>“Ayrımcılık” yaptı, aşağıladı diye…

Öyle değil mi?...

Şimdi Sayın (!) Başbakan’ın söyledikleri n’oldu? Kendi <ı>“Baş” da bizler <ı>“Ayak takımı” mıyız?

Bir konu daha…

Sayın Başbakan’ın konuşmasını yine dikkatli gözlerle birkaç kez okudum…

<ı>“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyerek 23 Nisan 1920 yılını anlatırken, TBMM’sinin ve meclisi oluşturanların <ı>“Her şeyin üstünde” olduklarını vurguluyor. Yani, iktidar olarak güç kendilerinde… Zaten <ı>“Ayak-baş” tanımlamasından da bunu anlıyoruz.

Ancak konuşmanın içerisinde <ı>“Kayıtsız şartsız milletin olan egemenliğin” nasıl oluştuğunu, nasıl kullanılacağını anlatıyor ama <ı>“Hukuk” kavramına ve nasıl işleyeceğine dair bir şey söylemiyor…

Aradım… Bu kez bulabilseydim <ı>“Cımbız ile” bulup <ı>“Hukuktan da söz etmiş” diyeceğim, ama yok…

Sadece <ı>“Sosyal, demokratik hukuk devleti” diye birkaç yerde klişe lafın içinde geçiyor.

Millet olarak, söyleneni anlayacak kadar akıl ve izan sahibiyiz…

Sayın Başbakan burayı kaçırmamalı.

Ve de…

Sadaka ekonomisinden medet ummamalı…

<ı>22 NİSAN 2008

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..