"Başkanlığın kapısı 15 Temmuz'da açıldı"

"Muhterem Fethullah Hoca Efendi" ne zaman Fethullahçı Terör Örgütü’nün ele-başısı oldu?

 

-   17 Aralık soruşturmasının başlamasıyla…

 

Ayakkabı kutuları, istifa ettirilen bakanlar, hesapları sıfırlama talimatları… ve falan derken, yollar –birden- ayrılıverdi.

 

Beraber yürünen yollar, girilmez çıkmazlara dönüştü.

 

Ve bir milat belirlendi:

 

-   17 Aralık!

 

17 Aralık’tan önce el/etek öpmüşseniz, genel af…

 

17 Aralık’tan sonra çizginiz değişmemişse, buyurun cenaze namazına…

 

Peki, neden milat bu tarih?

 

Çünkü bıçak kemiğe bu tarihte dokundu.

 

Adliye ve hukuk dolanılarak alınan büyük yaradan sızan kan ayakkabı kutularına sığmadı…

 

Eski dostlar, kadim yol arkadaşları amansız düşmanlar oldu; karşı karşıya saf tuttu.

 

Böylece 15 Temmuz’a gelindi.

 

15 Temmuz’un demokrasi şehitleri var.

 

15 Temmuz’un kahramanları var.

 

15 Temmuz’un kaçakları, mahkûmları ve müştekileri var.

 

Ve bir de 15 Temmuz’un mağdurları var…

 

Meseleye adaletin kılıcı ile yaklaştığımız zaman karşımıza çıkan temel mesele, bu mağdurların tırnak içine mi alınarak ifade edileceği; yoksa siyah ve kalın harflerle mi yazılacağı meselesidir.

 

Bizce en ilginç nokta, bugün onbinleri bulan subay, polis, savcı, hakim, devlet memuru ve sair insanın tutuklu olduğu, onbinlerce öğretmenin işten atıldığı bir yoğunluğun 14 Temmuz günü nasıl fark edilmediğidir.

 

MİT fark etmemiştir.

 

Türk silahlı Kuvvetleri fark etmemiştir.

 

Diğer devlet kurumları fark etmemiştir.

 

Sayın Cumhurbaşkanı aldatılmıştır.

 

Ama… 15 Temmuz sabahından başlayarak 10.000’lerce FETÖ’cü [birdenbire/anında] fark edilmiş ve çok kısa bir süre içinde der/top edilip, “gereği” yapılmıştır.

 

Ve bugün inanılması gerçekten güç rakamlara ulaşmıştır tutuklu, soruşturmalı, ihraçlı insan sayısı…

 

Hiç kimsenin böyle bir hukuki ve idari kaos ortamında mağduru, gerçek suçludan ayırma vakti yoktur; hatta gerçekçi bakılırsa, imkanı da yoktur.

 

Bu ortamda… Ülke ateş altındayken gündemin birinci maddesine getirilen “başkanlık” siyaseti ile 15 Temmuz girişiminin bir bağlantısı var mı, diye bir soru aklınıza gelebilir.

 

Bu sorunun yanıtını “başkanlık” gelirse akıbeti kendinden menkul olacak olan devrin başbakanı veriyor:

 

-   Başkanlığın kapısı 15 Temmuz’da açıldı…

 

Bu ülkeye, bu ülkenin insanına ve çocuklarımızın geleceğine gerçekten yazık oluyor.

 

Yazık ediyoruz.

 

 

 

www.haksal.av.tr

 

@farukhaksal42

 

www.soruyusormak.com