Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '13

 
Kategori
Siyaset
 

"Bayram "ınız nasıl geçti?

"Bayram "ınız nasıl geçti?
 

"Bayramınız nasıl geçti" diye sorsam!...
 
Devam etsem "İçinize sindi mi" diye...
 
Muhtemelen hemen herkes "Elbette... Gayet de güzel geçti" diyecektir. Kimileri gelenleri ile, kimileri gittikleri tatilleri ile baş başa geçirdikleri bayramlarından çok da mutlu olacaktır.
 
Başbakanımız da mutlu olacaktır, çünkü kimse rahatsız etmesin diye "Bilinmedik" bir yerde, ailesi ile birlikt cümbür cemaat...
 
Çünkü, bayram öncesi, mutluluklarına mutluluk katacak bir sonuç ile bayrama gittiler...
 
Ne demişti başbakan?
 
"Biz bu süreç içerisinde başta Genelkurmay Başkanım olmak üzere diğer generallerimiz hiçbirisine, İlker Başbuğ'a kalkıp da alışılmış anlamda bir 'terör örgütü mensubu' demek çok ciddi bir yanlıştır. Bu affedilemez. Şu anda bulundukları makam itibari ile kendilerini sağlamda görseler bile tarih onları affetmez. Türk Silahlı Kuvvetleri bir örgüttür. Ama terör örgütü değildir."
 
Türk Silahlı Kuvvetlerinin en üst düzeydeki "emekli" komutanları teker teker toplanırken "Ben bu davanın savcısıyım" demedi mi?
 
Dedi...
 
Savcı, mütalaasını verdi, sanıkların hemen hepsine (21 kişi hariç) en ağır cezalara uygun görüldü...
 
Savcı vekili de, başından beri "Bu bir siyasi davadır" diye itiraz ettiğimiz dava için itirafını açıkça ortaya koydu.
 
Başbakanın "Siyasi Danışmanı" sıfatı üzerinde bulunan ve başbakanın icazeti ile de milletvekili durumundaki kişi aynen şunları söyledi...
 
"Ergenekon davası, Cumhuriyet tarihinin en büyük hukuki hesaplaşmasının adıdır. Bu dava 27 Mayıs’tan, 12 Mart’tan, 12 Eylül’den, 28 Şubat’tan, 27 Nisan’dan süzülüp gelen bir müdahale ruhundan hesap sorulmasıdır. Ergenekon davası Türk demokrasisinin geleceği açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Ergenekon davasıyla sadece illegal bir girişimden hesap sorulmuyor aynı zamanda devlet içine çöreklenen vesayetçi anlayış tasfiye ediliyor. Darbe teşebbüsü iddialarının yargı konusu olması ve cezalandırılması tarihi bir olaydır ve Türkiye bunu başarmıştır.“
 
Tarih... 
 
Geçmişe doğru bakmayı bilmezseniz, tarihi iyi anlamamışsınızdır demektir.
 
O tarih ki, sizin gibileri de "Tarih" içinde yargılar ve kararı da milletin kendine bırakır. 
 
Ama siz...
 
Dolmabahçe sarayları içinde sefa sürerken, pazarlık ettiğiniz ve "Mezara kadar gidecek" sırlarınız ile "Ben yazdım" diyeni yargılayamazsınız...
 
Neden?
 
Nedenini de, eğer hayattayken "Doğru" şekilde açıklamazsanız, gün gelir tarih gerçeği bulur ve açıklar.
 
Şimdi söyleyin bana...
 
Herkes bu bayramı "İçine sindirerek" mutlu bir biçimde geçirdi mi?
 
Ya da...
 
Geçiremiyenlerle "Duygudaşlık" yaşadı mı? Onların yerine kendini koyup da bayram yaptı mı?
 
12 AGUSTOS 2013
İBRAHİM PEKBAY
 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..