"Ben dememiş miydim?"

Geleceği hiçbirimiz bilemeyiz. Yarın ne olacağı, en cahilinden en bilgilisine kadar, herkes için meçhuldür, bir bilinmezdir.

Yine de zaman zaman içimize doğan bazı hislerin tesadüfen gerçekleşmesi, hepimize müthiş bir gurur verir. Sanki "Ben dememiş miydim?" diyebilmek kadar güzel bir şey yoktur.

Rıdvan Dilmen, sahaların "şeytan" lakaplı müthiş bir futbolcusuydu. Onu seyretmek büyük bir zevkti. Ancak şanssızlıklar peşini bırakmadı ve yeşil sahalara erken veda etti. Onu seyredenler sınırlı kaldı.

Ancak Rıdvan Dilmen şu an futbol camiasında yine çok meşhur. herkes tarafından tanınıyor, biliniyor ve seviliyor. Neden? Pozisyon öncesinde "Gol olur" dediğinde, gerçekten gol olduğu için....

*****

Efendim bizim millet bir sihirbaz gibi önceden bir şeyleri tahmin etmeye bayılır. Ama iyi bir tahmin yapabilme yeteneğine sahip bir millet de değiliz. Çünkü biz planlı çalışmayız. Olasılıkları da verilere göre tahmin etmek yerine, kafadan atarız. Tutarsa ne âlâ... Hemen hint horozu gibi kabarıp "Ben dememiş miydim?" diye gürleriz.

Tutmazsa... sessiz sedasız ortadan kayboluruz. Tabii çeşitli sebeple bunu beceremeyenler de vardır. Spor yorumcusu eski hakem Ahmet Çakar'ın başına gelenleri hatırlarsınız...

*****

Şimdi efendim bizim bir de şöyle bir huyumuz var. Bir yanlışı gördük mü, ya da yanlış olduğundan şüphelendik mi, tam doğrusunu bilmediğimiz için, adam gibi medeni cesaret gösterip ortaya çıkarak, bu yanlış, doğrusu şudur demeyiz, diyemeyiz. Ama sonuç açıklandığında, ver yansın, konuşuruz da konuşuruz....

Olay şu: Biliyorsunuz yeni yılla birlikte yeni paralarımız da tedavüle çıktı. Bu arada ilk kez 200 liralık banknotumuz oldu. Üzerinde yazıyla bitişik olarak "İKİYÜZ" lira yazıyormuş. Aman Allahım, kıyametler koptu. Efendim, yanlış yazılmış da, imlâ kurallarına uymuyormuş da...

Her şeyin kurallarına uygun olmasını en çok isteyenlerden biriyim. Fakat bu konunun üzerinde o kadar durmanın neye yaradığını da anlayamıyorum.

Siz 200 liralık banknot çıkacağını ne zaman duydunuz? Örnek baskıları yapıldığı zaman mı? Ben de o zaman duymuştum. Peki orada bu iki yüz lira, bitişik yazılmamış mıydı? Niye o zaman kimse çıkıp ilgilileri uyarmadı?

Yoksa birileri ellerini ovuşturup, ""oooh ne güzel paranın rakamını yanlış yazmışlar, bu paralar tedavüle girince ben de ne güzel ortalığı bulandırırım" mı dedi?

*****

Türkçenin kuralları memleket sathında her yerde milimi milimine uygulanıyor da, bir tek 200 liralık banknottaki yanlış sırıtıyor sanki... Hani birileri çıkıp "Bunlar para basmasını bile bilmiyorlar" diyecek neredeyse ve meseleyi yine siyasi tartışma konusu yapacak.

Resimdeki paraya bakarsanız "İKİYÜZELLİ" bin liralık banknotumuzda rakamların bitişik yazıldığını göreceksiniz. O zaman Türkçe imlâmız farklı mıydı?

Bankacılık sektöründe (özellikle çek, senet, sözleşme vs.de) sayıları bitişik yazmak, alışılagelmiş bir uygulamadır.

Niye çok önemsenmesi gereken hayatî meseleleri üstün körü geçip gidiyoruz da, incir çekirdeği doldurmayacak konuları sakız gibi uzatıp alabildiğine büyütüyoruz?

Bu konuyu bir düşünelim mi?