Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ALİ GALİP AKYILDIRIM

http://blog.milliyet.com.tr/aligalip

20 Haziran '15

 
Kategori
Deneme
 

"Benim babam var" diyebilmek, dünyaya meydan okumaktır!

"Benim babam var" diyebilmek, dünyaya meydan okumaktır!
 

Babadan kalan erdemleri koruduğunuz sürece onu kaybetmiş sayılmazsınız. Sadece özlersiniz.


Şehre karlar yağdığında, yağmurda, soğukta,

Bir sıcak ekmeğin kokusun da,

Ay aydınlık Bir Temmuz gecesinde,
Apansız hatıralar canlanır gözümde babamı görür gibi olurum.
Hep çile, hep mücadele ve hep ekmek kavgası peşinde hatırlarım babamı.
Çoluk çocuk aşkıyla geçen hayat kavgası.

Yaşanmamış bir ömür…
Tüm sıkıntılara rağmen “her saniyenin bir hükmü vardır” sabret, “Hayat kendi hükmünü koyar, sen sabret” derdi babam.
Sabretmeyi ondan öğrendim.

Hayatın bir şekil geçip gideceğini, sorunların sürekli olmayacağını babamdan öğrendim.

Tüm sıkıntılara rağmen eve geldiğinde neşeli duruşunu hiç unutmam.

Eve geldiği an sanki ışığımız çoğalıyordu,

Her gün bir gazete ve elinde bir şeylerle gelirdi,

Kitap okumayı, gazete okumayı bana babam sevdirdi.

Ve ben, onunla beraber gazete okudukça, günlük olayları değerlendirdikçe mutlu oluyordum.

En mutlu aile zamanı, anne, baba ve kardeşlerle geçen zamandır.

Ne zaman ki hayat bizi kendi ayaklarımız üzerinde durmaya zorlamışsa işte o zaman

Herkes bir yerde hayat kavgasındadır.

Çok uzaklarda yalnız da olsanız babanızın varlığını düşünmeniz bile huzur verir.

Ben bunu çok yaşadım.

Her çocuk gibi ben de babamın öleceğini hiç düşünmedim.

Ne yazık ki bu gerçeği onu kaybettiğiniz de anlıyorsunuz.

Bir babadan geriye ne kalır dersiniz?

Hayır hayır! Mal, mülk, para, pul değil…

Onurlu bir isim ve o isme layık çocuklardır geriye kalan.

Biliyor musunuz? Aslında babanızın bıraktığı değerleri kaybettiğiniz de babanızı sonsuza kadar kaybedersiniz.

Babadan kalan erdemleri koruduğunuz sürece onu kaybetmiş sayılmazsınız. Sadece özlersiniz.

İstediğiniz zaman onunla konuşur gibi konuşursunuz. Söyleyeceklerini duyar gibi olursunuz.

Yeter ki babanızın bakışlarını ve sözlerini unutmayın.

Mesela, babam bana demişti ki “ Dünyada en rahat yer insanın evidir. Güneş kayboldu mu sen evinde ol. Sevdiklerinle hayatın güzelliklerini paylaş.” Hiç unutmadım. Anladım ki mutluluk buymuş. 

Babamızı kaybetmek, hayatla yapacağımız maça hazırlıksız yakalanmamızdır.

Babasız bir hayat, asıl maçın başlandığının haberini verir.

Sen babanı kaybetmişsen, artık hiç bir şey eskisi gibi olamayacaktır.

Akıl danışabileceğin, yanlış bir iş yaparken arkanda hissettiğin büyük güç yok artık. Hayatında her daim bu eksikliği hissedeceksin.

Babanı her düşündüğün de sol yanın hep sızlayacak.

Kaç yaşında olursanız olun babanız hayattaysa hala çocuksunuz ne zaman babanız gözlerini kapatır, işte o zaman büyürsünüz.

Bir babalar günü daha geçiyor işte...

Bu günü babasız kutlamak ne kadar hüzünlü!
Yine büyüdü içimdeki o öksüz kalan duygum...
Sensizliği yaşadım bir kez daha.
Uzaklarda olduğum için mezarına çiçekler koyamadım babam,

Beni bağışla...
Anıların kucağın da parçalandım...
Seninle geçirilen eski günlerimi anımsadım baba.
En çok da çocukluk günlerimi.

Elimden tutup beraber gezdiğimiz günlerimi.
Ve hayatımın boş bir yaşantı olmadığına sevindim…
Yokluğun buruk bir tat olsa da yüreğimde...
Ben en çok birlikte olduğumuzdaki o sevgiyi özledim.
Ne çok sıkıntım olursa olsun senin varlığınla yok olan dertlerime gülüp geçtim.

Senden öğrendim ayakta durmayı ve mücadeleyi.

Senden öğrendim, en umutsuz zaman da bile bir umudun olduğunu…

Senden öğrendim eşimi, oğlumu sevmeyi, onlarla hayatı paylaşmayı…

Senden öğrendim huzurun aile içerisinde olduğunu.


Nur içinde yat babam!

 
Toplam blog
: 264
: 396
Kayıt tarihi
: 28.07.14
 
 

1959'da doğdu. Sınıf Öğretmenliği okudu.1979'da Öğretmenlik görevine başladı. Hayatın; okumak, ya..