Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '09

 
Kategori
Güncel
 

"Benim de canım var" dı...

"Benim de canım var" dı...
 

(Hikaye)


Aşağıdaki hikaye hemen herkes tarafından bilinmektedir.
Hikayedeki olaylar güncelliğini koruduğu için hatırlatmak istedim.

Okumak mecburi değildir...

Peşine takılan ekipten kurtulmak isteyen genç kırmızı ışıkta durmuyor ve yaya kaldırımında bir kişiye çarpıyor.
Ağır yaralı hastaneye kaldırılan ve 'beş gün sonra ölecek' olan kişinin eşi, kaza sonrası karakola davet edilen gence polisin ehliyet sormadığını fark ediyor.
Hatırlatıldığında ise 'ukalalık' kabul edilerek tersleniyor.

Kaza mahalli olan cadde hemen yıkanıyor, 35 metrelik fren izi de tamamen siliniyor.
Yetmiyor...
Ölüme sebebiyet veren bu gence kazadan üç ay önce verilmiş gibi bir de ehliyet çıkarılıyor.

Mahkemede hakime gencin ehliyeti olmadığı, sunulan ehliyetin düzmece olduğunu söyleyen eş orada da azar işitince bakıyor ki, 'papuç pahalı' herşeyi Allah'a havale ediyor.

Sonuçta genç 3 ay hapse mahkum ediliyor, o da para cezasına çevriliyor.

Genç için 'kusursuz' raporu veren 'bilmem ne' başkanı, daha sonra deniz manzaralı bir kuruma
genel müdür yardımcısı oluyor.

Aradan iki yıl geçiyor.

Aynı genç; bu kez de askerlik sorunuyla gündeme geliyor.
2000 yılında yine deniz manzaralı bir hastaneden verilen raporla çürüğe ayrılıyor.
Rapordaki teşhis; uzman hekimlerin deyimiyle 'tedavi edilebilir' kanser.
Ama genç bir türlü iyileşemiyor.
Acı kader!...

Yıl 2001; genç evleniyor ama kanser.
Yıl 2009; genç evli ama hala kanser...

Genç, askere gideceği günün gelmesini sabırsızlıkla bekliyor.

'Çok' acil şifa dileklerimiz hikayenin sahibi gence...

Bitti...
 
Toplam blog
: 660
: 862
Kayıt tarihi
: 15.04.08
 
 

Atatürk, cumhuriyet ve Türkçe sevdalısıyım. Hayatımda hiçbir konu veya olay karşısında 'keşke' de..