Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '12

 
Kategori
Siyaset
 

"Bileğine kuvvetli" ve iyi yetiştirilmiş!

"Bileğine kuvvetli" ve iyi yetiştirilmiş!
 

Amerikan çizgi romanı Teksas'ta, Çelik Bilek ve arkadaşlarının yaşadığı maceralar anlatılır. Bu maceraların geçtiği dönemde, Amerika, İngilizlerin işgali altındaydı. Çelik Bilek ve arkadaşları, bu işgal gücüne karşı özgürlük mücadelesi verirken, zaman zaman Kızılderililerle de karşı karşıya gelirdi. Kızılderililer, kabile geleneklerine göre hareket eder ve her kabile  “Büyük Şef” tarafından yönetilirdi. “Büyük Şef” bazı kabilelerde yaşlı ve bilge bir kişi, bazılarında ise “bileğine kuvvetli” biri olurdu.

(Aynı dönem Osmanlı İmparatorluğunu da bir “Büyük Şef” yönetmekteydi.)

Diğer çizgi roman kahramanımız Tommiks ise maceralarını Amerikanın bağımsızlığından sora ki bir dönemde yaşar.  Kurulmuş olan devletin, seçimle işbaşına gelmiş olan yöneticileri ve bu yöneticilerin emri altında disiplinli bir ordusu vardı. Tommiks, bu orduya bağlı bir kışlada (kalede) yüzbaşı rütbesiyle görev yapmaktaydı.  Kızılderililerin durumunda ise her hangi bir değişiklik olmamıştı. Yine kabileler vardı ve yine o kabileleri "Büyük Şef" yönetmekteydi.

(Aynı dönem Osmanlı İmparatorluğunu da bir "Büyük Şef" yönetmekteydi.)

Daha sonra bu süreci Amerikan filmlerinden takip ettik. 1.Dünya Savaşı döneminde de başkan ve senatörler karar vericiydi elbette.

Aynı dönem Osmanlı İmparatorluğunu bir kaç “Büyük Şef" yönetmekteydi artık.

Ve Osmanlı İmparatorluğu dağılır...

Yerine Türkiye Cumhuriyeti kurulur...

Kurulan bu devletin adı “Cumhuriyet” idi fakat çoğunlukla “bileğine kuvvetli”  olanlar onu yönetti. “Büyük Şef” denilmedi de “Milli Şef” denildi…“Oturan Boğa” denilmedi de “Çevik Paşa ” denildi... Ama derinde veya yüzeyde hemen her zaman ” bileğine kuvvetli” birileri vardı!

“Bileğine kuvvetli“  olanlar veya “bileğine kuvvetli” olanlara sırtını dayayanlar, yüzyıllarca, çıkıp çıkıp tepemize oturdu!...

Ellerini öptük, eteklerini öptük… “Ağam” dedik, “paşam” dedik…

Ama bıktık!

Ve sonunda, geçte olsa, Amerikalıların iki yüz sene önce başlamış olduğu yerden başlamaya karar verdik.

Yalnız, bugün hala bu “kabile kültürünü” yaşatmak isteyenler var. Evet, Kızılderililer de bu kültürü yaşatmak istiyor. Bazı kabileleri “Büyük Şef”  yönetiyor hala, bu doğru. Fakat hiçbir Kızılderili’nin aklından “Oturan Boğa, Amerika’yı da yönetsin!”  gibi bir düşünce geçmiyordur herhalde.   “Oturan Bağa kendini iyi yetiştirmiş, bilge bir kişi!"  inancı, kabilede yaygın olsa bile, hiç kimsenin aklından  “En azından ülke yönetiminde etkin olsun!" gibi bir düşünce de geçmiyordur. “Etkin olma” yolunun seçimlerden geçtiğini bütün Kızılderililer bilir çünkü.

“Çelik Bilek” döneminde yaşayan Kızılderililerin ya da “Kara Murat” döneminde yaşayan Türklerin zihin yapısıyla aynı olan insanlar "toplumun demokrasiye hazır olmadığını” söyleyip durdu yıllarca. Kendi "hazırlıksızlıklarını” bu tür söylemlerle örtmeye çalıştılar yani hep. “Etkin konumda” olmaları nedeniyle de çok etkili oldular tabii…

Çok daha önce başlayabilirdik…

 
Toplam blog
: 62
: 577
Kayıt tarihi
: 12.09.11
 
 

1963 Rize doğumluyum. İlkokulu Rize'de, ortaokulu Üsküdar'da okudum. Elektrik Teknik Bilimler kur..