Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '13

 
Kategori
Güncel
 

"Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete..."

"Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete..."
 

Bugünkü blog yazıma şöyle başlıyorum:

Amerikan toplumunu yakından irdeleyenler bilirler ki; ABD’de ‘Milliyetçilik anlayışı’ ülkeyi ve milleti değerleriyle ‘ekonomik’ ve ‘sosyal’ ‘refah düzeyi’ ‘yüksek’ bir toplum haline getiren bir ’Amerikan’ gerçeğidir.

Artık 30 yıldır Türk Milleti olarak ‘Ulusal ortak çözüm’ beklediğimiz ‘PKK Terör Örgütü’ konusunda 3. Erdoğan Hükümeti’nden ‘kararlılık’ görmek istediğimizi her zaman vurguluyoruz.

‘Çözüm sürecinde’ ‘Ulusal ortak çözüm’e ulaşmada TBMM’nde grubu bulunan iktidardan bağımsızlara tüm gruplar ‘elini taşın altına koymak’ zorundadırlar.

TBMM Ulusal İstiklal Savaşı’nı yönetmiş ‘Gururumuz’ selefi gibi Türkiye’nin terörizme karşı verdiği mücadelede ‘demokrasi’ ortamında ‘Anayasa’ sınırları içinde yapmalıdır.

Ancak ’terörizm’ bir ‘insanlık suçu’ olmasının dışında henüz tanımı yapılamayan bir ‘savaş’ türüolduğunu ülkeme ve dünyaya anlatabildik mi?

Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı bu ‘savaş’ türünü biliyor muyuz?

‘Uluslararası Hukuk Literatürde’ yer alıyor mu?

Bunu kamuoyuna ‘doğru’ anlatmak, ’yerinde’ ve ‘zamanında’  açıklamak başta Başbakan Erdoğan ve ‘yönetiminin’ sorumluluğu değil midir?

Ancak son dönemde benim bildiğim; bu ‘savaşta’ verdiğimiz yüzlerce ‘şehidimizin’ kemikleri, hayatta kalanların da yürekleri sızlamaktadır.

Çünkü yazılı ve görsel medyanın içine düştüğü bu çıkılmaz ‘insanlık ayıbı’ çift yönlü işlenmektedir.

Televizyon ekranlarında izlediğimiz  ‘sözde’ açık oturumlar ‘ülkesi ve milletin bölünmez bütünlüğünü’ korumak yerine tam bir ‘PKK Terör Örgütü ve elebaşı Öcalan’ın propagandasına dönüştüğünü görmek ileriye dönük endişelerimize neden olmaktadır.

Ekranlarda ‘Kürt milliyetçiliğinin’ tanıtımı‘marjinal’(Türk ve Kürt kökenli) bir grup konuşmacı tarafından  ‘bölücülük’ haline getirilmektedir.

Ne yazık ki; medya dünyası da ülke sorunlarının çözümünde ‘olmazsa olmaz’ ‘Millet’ kavramı yerine PKK Terör Örgütünü cesaretlendiren ‘bölücü’ yaklaşımı desteklemektedir.

‘İnsanlık ayıbının’ diğer yönü ise ‘milletin bağrından’ çıkan, halkın ‘en güvenilir kurumu’ Türk Silahlı Kuvvetleri(TSK) her gün TV ekranlarda ‘sözde’ ‘aydınlar,’ ‘uzmanlar’ kendini bilmez ‘bilim adamları’  tarafından  ‘aşağılanmış, nerede ise ‘vatan haini’ ilan edilmişlerdir.

Yıllarca ‘terörizm’ üzerine ‘strateji’ geliştirmiş ve dağda ‘aralıksız’38 saat ‘PKK Terör Örgütü’ ilesavaşmış Silivri Cezaevi’nde ‘Balyoz’dan yatmakta olan emekli Korgeneral, Özel Kuvvetler eski Komutanı;

“Benim 20 yıl savaştığım adamlar Habur’dan girdi, seyyar mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Şimdi biz terörist olduk! Hem bunlar, hem de Türkiye’nin göz göre göre bitirilişi bana çok koyuyor.

Poliste, sanki aranan sabıkalılar gibi üzerimize levha koyup resimlerimizi çektiler, parmak izlerimiz alındı. Savcılar, sorgulamada bir tek suçlama getiremedi. Bizi düşman ordusunun esir düşen generalleri gibi sorguladılar.” söylemini ‘içi kan ağlayarak’ anlatan, ‘eli kanlı’ ‘terörist başı ’Öcalan’ı Türkiye’ye getiren ‘efsane komutan’ Engin Alan’dan başkasının olması mümkün mü?

“Tarih, olmaz denen her şeyin olabildiğini mutlaka bize gösteriyor.”der Ayşe Böhürler.

Nitekim kariyeri süresince terörle mücadele eden Genelkurmay Başkanı orgeneral İlkerBaşbuğ’un ‘terör örgütü elebaşı’ suçlamasıyla ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis’ cezası alırken

Newroz Bayramı’nda bir tek al bayrağımızın asılı olmadığı alan ‘Öcalan’a Özgürlük’ sloganlarıyla inlerken, kimileri der ki:

Ordusu zaten ‘atalet içinde,’

Üniversitesi ‘üç maymunu oynamakta,’

Yargı’ya hiç hacet yok, ‘akil insanlar’ ne güne?

Ya medya ?????

“Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete…”

31.03.2013, İzmir   

 
Toplam blog
: 392
: 908
Kayıt tarihi
: 27.11.11
 
 

1951 Muğla doğumluyum. Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi'ni 1974 yılında bit..